Yeni başlayan dizi dikkatimi çekti, zavallı kızı ilk bölümden itibaren günah keçisi yaptılar,

Dilerim sonu iyi gelir.

2. bölümünü de izledim, fikrim daha belirgin şimdi. Gördüm ki zenginlerin çocukları da mutsuz, sahte bir mutluluk arkasına gizlenmişler, lakin her şey yolunda değildi.
Para, unvan, iş, tam anlamıyla insanları mutlu ve huzurlu kılmıyor, her zaman bunu savundun ve savunuyorum, bütün bunlar bireylerin başarısına bağlı, kendimizi dünya varlıkları ve yokluklarından ayrı tutmalıyız, mutlulugu kendi içimizde arayalım, bir başarı elde edilecekse başardığımız bu olmalı.

Sponsor Bağlantılar

Bir zamanlar buna benzer olayları yeşil çam konu yapardı, bizde o gençleri bazen haklı bulur bazen suçlu bulurduk. Acaba gerçekten o gençler ve bu yeni nesil suçlumu, gerçek suçlu kimdir, hiç düşündük mü? Neden bir genç insan kendi başarısıyla iftihar etmezde, ailesinin yoksul oluşundan utanır veya çalıştığı işinden neden utanır. Oysa utanılması gereken ne çok kirli iş vardır, şu dünyada. Mesela, yetim hakkı yiyenler, rüşfet alanlar, ihaleye fesat karıştıranlar, yaptığı işe hile yapanlar, kendi zimmetine mal geçirenler.

Neden bir kapıcı, veya çöpçü, düşük gelirli bir memur, çocukları ailelerinden utanç duysun ki, bilen var mı. Bunlar düşünülmesi mutlak olan konular, ama suçlu aramak ve bulmak kolay gözükse de, suçun kaynağını bulmak zordur.

Ben yukarda bahsettiğim, suçlu olarak tayin ettiğim gurubun çocuklarını da suçlayamam, çünkü ana babanın vebali kendinden sorulur, bu çocuğunu suçlu yapmamalı.

İyi bir işe sahip olamamış, ailenin başarılı çocuklar yetiştirmesi mükemmel bir olaydır.

İmkânları kıt aileler, başarılı bir çocuk yetiştirdiği için sevinmeli, şükretmeli, ne aile çocuğun başarısından dolayı fazla övünmeli, nede kendi yoksulluğundan utanmalı, her nesilin kendi ne özgü imkânları vardır. Herkesin bir başarı, yeteneği var, herkes üstün başarılar göstermek zorunda değil, TANRI, bizi farklı, özelliklerle, yaratmıştır, herkesin bir görevi vardır bu dünyada, peki herkes iyi vasıflı işleri yapmak isterse o diğer işleri kim yapacak, neden utanılsın helal bir kazançtan, herkes kendi becerisi ve hak ede bildiği ölçüde işler yapa bilir. Kötü olan hak etmediğin ölçüde kazanç elde etmektir.

Hile yoluyla, zorbalıkla, kazanç, başkalarının hakkına tecavüzdür. Helal para Az ve kısıtlı ola bilir. Ama çok kazanç mutlaka haram demek değildir, bazı durumlarda bu değişir, kişi çok dürüsttür ve üstün zekâya sahiptir, sahip olduğu akılı ve bilgilerini iyi kullanarak başarısına başarı katıp, bol kazanç elde eder. Kalbi çok temizdir, kimse için kötülük düşünmez, ihtiyacı olanlara iş alanı sağlar, hakkını hak ettiği şekilde öder ve kendisi de hak ettiği kazanca sahip olur. Bunları, haram kazançla aynı kefeye koyamayız.

Bahsettiğim insanlar gurubu son derece engin gönüllü insanlardır, asla kendinden az kazanç sağlayanları hor görmez, küçümsemez ve tanrı o kişinin veya kişileri ödüllendirir. Keşke adaletli insanların yaşadığı bir ülkeye sahip olabilseydik, herkesin kazancı eşite yakın olsa idi, bu türden diziler ve filimler ortaya çıkmazdı.

Bizim İnsanlarımızın, mutlu aile dizilerine daha çok ihtiyaç var. Her geçen gün çarpık düzenimiz, ruhlarımızın drenliklerine yerleşiyor, kabullenip biz böyleyiz böyle geldik böyle gideriz, fikrini beyinlerimize sinsice, aşılanıyor, doğrusu.

Maksadım diziyi eleştirmek değil, ilerde nasıl bir gelişme olacak bilmiyorum, ama içimden birsek, yanlış mesajlar vere bileceği kanısına kapıldı, yanlış davranışların sebeplerini açıkça vurgulansın ve sebeplerine açıklık getirilsin, toplum henüz izlediği filmlere ve diziler, doğru anlam yükleme yetisine sahip değil, en azından çoğunluk böyle.

(Bu yazının önermesi, kimse üstün değildir ve değersiz de değildir, adaletsiz olan insandır.)

(Kimse varlığıyla övünmesin ve kimse yoksulluğuyla utanmasın. Herkes elde edebildiğince  yaşıyor.)