Şırnak’ta düğün yapılan bir mahallenin yakınından geçen polis aracının taşlanmasıyla çıkan olaylarda, polisin attığı gaz bombalarından birinin 20 aylık Elif bebeğin başını yaralaması…

18 Nisan Pazartesi günü Sabah gazetesinin “Büyük Davalara Rüşvet Konseyi” manşetiyle avukatlar, hâkimler, üst düzey memurlardan oluşan ve rüşvetle sanıkları beraat ettiren ‘gizli konseyin’ ortaya çıkarıldığını duyurması…
Aynı gün Ressam Bedri Baykam’ın bıçaklanması, Baykam’ın bıçaklanmasından sonra hiçbir sürücünün hastaneye götürmek için Baykam’ı arabasına almaması ve bıçaklayan kişinin ‘manik depresif’ çıkması…( Bu arada caddede, sokakta gezerken her an birisi bıçaklayabilir ve bıçaklayan kişi ‘manik depresif’ çıkabilir. Biz ya hastanede ya da ‘öbür tarafta’ oluruz, bıçaklayan kişi de ‘raporlu’ olduğu için elini kolunu sallaya sallaya dışarıda gezer!)

Sponsor Bağlantılar

Aynı günün akşamında YSK’nın “7’si BDP’li 12 bağımsız isme Meclis yolunu kapattığını” duyurması, ülkemizde ortalığın karışması ve sonunda YSK’nın kararından geri dönmesi… (Ayrı bir yazının konusu)

19 Nisan günü Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir’in “Medyanın bir bölümü bu liseli eylemlerini Ergenekon’a bağlayacaklar ama 17 yaşındaki çocuklara bile Ergenekoncu demeye çekindikleri için ‘gizli bir el’in bütün bu öğrencileri yönlendirdiğini iddia ediyorlar. Bu ‘gizli el’ olarak TKP’yi göstereni de var, Ergenekoncu diyeni de… Durun liselileri sokağa döken gizli eli açıklayayım. O gizli elin adı Facebook… Hükümete karşı olan herkesin ve her eylemin Ergenekoncu ilan edildiği yeni Türkiye’de yakın bir zamanda malum gizli el Facebook da kendini Silivri Cezaevi’nde bulur mu bulur” demesi ve Özdemir’in yazısının bir başka ara başlığında ise oyuncu Tarık Akan’ın “12 Eylül bile bugünkü rejimden iyiydi.” sözleriyle ilgili olarak “Bunca Ergenekon Davası, gelişen dünya, demokrasi kavramına rağmen hala bir kesim için rejimin güvencesi ordu. Oysa ordu derelerinden çok su aktı. Geçti o günler…” yazması; bir başka Radikal yazarı Oral Çalışlar’ın ise Akan’ın sözlerini “Tarık Akan gibilerin özlemi de tek parti diktatörlüğü. Sopa yoluyla, halkı adam etmek, onların vazgeçilmezi. İçlerinde gizledikleri/ gizleyemedikleri darbe sevgisi de bunun doğal bir sonucu. Neyse ki artık hiçbir şansları yok. Onların devri sona erdi.” cümleleriyle eleştirmesi…

Fenerbahçe’nin Brezilyalı kaptanı Alex de Souza’nın Başbakan Erdoğan ile görüşerek “Türk vatandaşı olmak istediğini” söylemesi, ardından Erdoğan’ın, Alex’e “İsim belirlediniz mi?” diye sorması ve konuyla ilgili olarak Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç’ın 21 Nisan günü “İsterseniz Alex Kemal yapın, iyice gülünç olsun… Bir de liberal devrim oluyor diye seviniyoruz ha? Kendimizi kandırıyoruz. Gelin ruhlarımızı temizleyelim. Faşizm tortularından arındıralım. Hıristiyan futbolculara Müslüman Türk ismi arama saçmalığını da, bazı gazetelerin bazı spor servislerinin gecekondu kökenli alt tabakasına bırakalım.” yazması…

Aydın Doğan’ın, Milliyet ve Vatan gazetelerini Yıldırım Demirören ve A. Naci Karacan ortak girişimine satması…    

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) ‘Yeni Anayasaya ilişkin temel ilkelerinin’ açıklanması…

Prof. Dr. Ergun Özbudun, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, gazeteci- yazarlar Hasan Cemal ve Etyen Mahçupyan’ın da aralarında bulunduğu TESEV Anayasa Komisyonu’nun anayasa önerisinin ‘başlangıç bölümünde’, mevcut anayasanın ‘devlete’ vurgu yapmasının aksine ‘insan onuru ve haklarına’ vurgu yapılması; anayasa önerisinde ordunun görevinin sadece dış tehditler olarak sınırlandırılması, ‘vicdani ret’in temel hak olarak görülmesi ve iktidarın tek sahibinin halk olduğunun belirtilmesi…  

Kahramanmaraş’ta, lüks bir bağ evinde 4 kardeşin 4 ayrı odada, tavana asılı vaziyette ölü bulunması…

“Askerlik 6 aya inecek”, “Nükleer santral için referandum yapılacak”, “Türkiye genelinde % 7 büyüme gerçekleşecek”, “Mazot 1,5 lira olacak”, “Kürt kimliğinin önündeki engeller kaldırılacak”, “Çağdaş bir anayasa yapılacak”, “% 10 seçim barajı kaldırılacak” gibi vaatlerin yer aldığı CHP’nin seçim beyannamesinin açıklanması…

WIKILEAKS TÜRKİYE BELGELERİNDE MHP ve CHP

Taraf gazetesinin yayınladığı WikiLeaks Türkiye Belgelerinden…

19 Nisan: MHP’yi mercek altına alan ABD’li diplomatların görüşü: “Parti, % 8‘lik çekirdek oya sahip ama hiçbir yeni fikri yok ve oylarını artırmak için birtakım milli konulardaki dönemsel gelişmelere bel bağlıyor.”

20 Nisan: ABD’li diplomatların MHP’ye yönelik telgraflarının ikinci bölümünde, Ümit Özdağ için “Haydut kılıklı bir milliyetçi entelektüel, karizmadan yoksun” deniyor. Ayrıca telgraflarda Bahçeli’nin Amerikalı diplomatlarla görüşmeleri de anlatılıyor: “Bahçeli’ye göre faşizm aptallık.”

21 Nisan: ABD’li diplomatlar, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın 2,9 milyar dolarlık Boeing pazarlıklarını not etmiş. Unakıtan, M. Emin Erkan’a ‘Boeing’in Türkiye temsilcisi’ olması için aracı olmuş.

22 Nisan: ABD Büyükelçisi Eric Delman, 2004’te Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, Leyla Zana davasına ilişkin görüşlerini Washington’a yazmış. Gül “Bunu çözmek istiyoruz. DGM’yle çok uğraştık. Leyla Zana, Nobel Barış Ödülü’nü kazanan ilk Türk olursa ne yaparız? Bu nasıl görünecektir?” demiş.

23 Nisan: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu mercek altına almış: “Baykal’ın Kemal Kılıçdaroğlu ile ilişkisi nedir? CHP’nin Türk Genelkurmay’ı ile ilişkisi nedir? Kılıçdaroğlu’nun CHP’deki istikbali, özgeçmişi ve muhtemel siyasi planları konusunda daha fazla bilgiye müteşekkir olacağız.”

Erden ÖZKANT