Aşk bazen karşılıklı, bazen platonik; bazen acı, bazen sevinç; bazen gözyaşı, bazen hafif bir tebessüm…

Aşk nedir sorusuna herkes farklı cevaplar verir, herkes yaşadığı ya da hayalindeki aşkı anlatır. Kimisi aşkın heyecan verici güzel yönlerini, kimisi melankolik bir hava içerisinde aşkın hüznünü, kimisi ise buz dağınıngörünmeyen yüzünde çok farklı şeyler var deyip aşkın bambaşka, hiç bilinmeyen yönlerini ortaya koyar.

Sponsor Bağlantılar

Evet; aşk böyle bir şey olsa gerek… Kimini ağlatan, kimini güldüren; kimine daha önce hiç yapmam dediğini yaptıran, kimini çılgınlıklar peşinde koşturan, kiminin kafasını alt üst eden, kimini iki arada bir derede bırakan, kimini hayata bağlayan, kimini hayattan koparan, kimine önceliklerini unutturan, kiminin önceliği olan olağanüstü bir serüvendir aslında.

Aşk kitaplarda yazdığı gibi aklın gönüle teslimiyeti olmamalıdır. Aşk; akılla gönülü birleştirip kişiye hiç tatmadığı duyguları tattırmalıdır. Ve en önemlisi de bu duyguları temiz, tertemiz yaşatmalıdır. Aşk denilince akla masumiyet gelmeli, kalp atışları yükselmeli ve hiç farkında olmadan insanı gülümsetmelidir. Aşıklara gelince, onlar birbirlerinin gözlerinin içine bile bakarken utanmalı ve böylece aşkı yaşatmalılar. Onlara yaptıkları hiç bir şey normal gelmemeli, her şeye ayrı apayrı anlamlar yüklemeliler.

İŞTE AŞK BÖYLE YAŞANINCA DEVAM EDER FİLİZLENMEYE…