Eğitimin çürümüş beyinleri çağdaşlaşmayı teknolojiye bir tutmak yerine eteğin boyunu kısaltmak olarak anlamışlar.Eteğini kısaltana çağdaş kısaltmayana yobaz,başşörtüsü takana cahil,takmayana alim diyen bir toplumu yaratanları sana şikayet ediyorum. Sevgili atam seni yanlış anlayanların yanında senin kirli tezgahlarını bozduğun sahtekarlarda bu yüzyılda meyvelerini yavaş yavaş ortaya çıkarmaya başladı. Atam adamlar ne ahlak dinliyor ne etik değer. Ellerine ne geçerse kullanıyorlar deri koltuklara yapışmak için.
Sevgili atam seni sevenler başımdaki örtüyü zorla çıkarmaya çalışıyor,seni sevmeyenler başörtüsünü kullanarak halkımı galeyana getiriyor ve bunun sonucunda deri koltuk padişahları oluyorlar. Üzgünüm atam seni sevenler ya da öyle görünenler yüzyılın cahillerine mağlup olmak üzeredir. Yapacak birşey yok be atam. Ünlü filozof ne diyor BU DA GELİR BU DA GEÇER ALIŞMALISIN ALIŞMALISIN ALIŞMALISIN…
siz öleli herşey oldu savaş kavga barış teknoloji iletişim araçları ve daha çok şey yani dünya çok büyük ve büyüyor ama sizn sayenizde budurumlara gelebildik çünkü sizin yardımınız olmsaydı bu dünyaya şimdi belkide ölmüştük size çok teşekür ederiz 🙂
merhaba sevgili atatürk sen çocuklara eğitim öğretim hakları verdin çocukları sevindirdin yurdumuzu düşmanlardan kurtardın sana çok teşekür ederiz sevgili atatürk
ben olsam şöyle yazardım
‘sevgili atam’
seni görmeyi çokisterdim ama filmde gördüm
bu mektubun son parağrafındaki yazıya katılmıyorum bence bir İngilizde bir Türkte bir Kürte Atatürkü sevebilir yani tülbentli bir insan ile başı açık bir insan arasında hiçbir fark yoktur hepimizin düşünce ve özgürlük hakı vardır tülbentli biri de Atatürü sevebilir başı açık bir kişide ben 13 yaşında olup bunları yazabiliyorsam gerisini onlar düşünsün Alaha emanet olun…
Atam ilk öncelikle sana minetar olduğumuzu iletiyorum biz senin sayande bu vatan topraklkarı üzerinde duruyoruz ve seni gururla anıyoruz
elbete demiş gözüm arkada olmayacak ama biz ona verdiğimiz sözü tutamıyoruz lütfen o sözü tutalım arkadaşlar iyi günle
SEVGİLİ ATAM,
Atam öncelikle sana minetar ve teşekür borçluyuz.senin ilgin,liderliğin,planların,çalışkanlığın sanki ışık.ben doğup,büyürken sen hayata veda etmiştin.ama sen bütün miletin,bizim kısacası ulusun kalbinde yaşıyorve yaşatılacaksın…sevgili.saygı değer atam seni seviyor ve seveceğiz.saygı ve sevgilerimle…
SEVGİLİ ATAM…
Sevgili Daşdan, bu yazınız bir harika; ilk kez okudum. Fakat şu var, “Sevgili Dimitri” diye başlık atığınız ve yine edebi açıdan çok güzel bir üslupla kaleme aldığınız yazınızın mantığıyla bu yazınızın mantığının biraz ters düştüğünü zanediyorum. Belki o yazınızın derinliklerine başka manalar yüklemişsinizdir de ben anlamakta güçlük çekiyorum. Saygılar. (Şayet “Sevgili Dimitri” de M.Kemal sonrası dönemi kastediyorsanız söylediklerinize katılırım. İnanıyorum ki öyledir; fakat bu açık değil anlaşılamıyor.)
Atatürk’ün yılar öncesinde söylemiş olduğu bir söz: ” Miletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ( Türkiye Cumhuriyeti Devleti ) ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak.”
Bu söz Atatürk’ün gençlere ne denli güvendiğinin bir kanıtıdır.Bizler yani bu ülkenin genç evlatları Atatürk’ün bu sözlerine laik olabildik mi?Durmadan, yılmadan, gece gündüz demeden çalıştık mı?İlim,irfanın peşinden sürekli gitikmi?
Evet ise cevabın ne mutlu sana…o zaman bil ki mevcut olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcut.