Tarih Kıyımı

Cumhuriyet gazetesinin Akdeniz ekinde bir süre önce “Likya Mezar Anıtı” ilgi bekliyor başlıklı bir haber yer almıştı. Haberden öğrendiğimiz kadarıyla Elmalı’daki Klasik Lidya dönemine ait önemli bir mezar anıtı, Vandalizmi çağrıştıran bir şekilde zarar görmüş. Yapının üzerine çeşitli yazılar yazarak ve kazıyarak modern insanımızın! Dışavurumunun görüntüleri ortaya çıkmış. Akdeniz Üniversitesinin bu tarihi eserlerin ortaya çıkması için gösterdiği çaba tabi ki önemli bir gelişme ancak sorun ortaya çıkardıktan sonra başlıyor. Gölova köyü muhtarının da belirttiği gibi bu tarihi yapının korunması için yetkililer gereken sorumluluğu göstermelidir. Ancak ülkemizde arkeolojik bir gezi yapan her bireyin gözlemlediği bu ve benzeri tahribatlar ülkenin hemen hemen her yerinde göze çarpmaktadır. Bu tarihi yapıların güvenliği konusu, bakanlığın gereken ilgiyi göstermesi ve yeterli personel sorununun çözülmesi ile kısa vadede halledilebilecek bir sorundur. Ancak çözülmesi gereken asıl sorun, bu tarih katliamını yapabilen bireylerin nasıl değişip dönüştürüleceği sorunudur. Sadece “eğitim” konusu ile düşünerek genel geçer bir cevap verilmesi sorunun önemini ciddiye alan bir yaklaşım olmaz. Yıllarca orta öğretimde, ezberci tarih anlayışının ve tarihin sıkıcı bir ders olarak algılanmasının sorumluları önce eğitim sistemi ve son tahlilde hakim siyasal anlayıştır. Kültür politikasının sadece etnik azınlıklar gibi konular ölçeğinde ele alındığı bir coğrafyada, kendi tarihinden olmayanların tarihsel yapılarına karşı birer yıkma ve parçalama eylemi gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkar. Din adına yapılan Afganistan’da ki buda heykellerinin yıkımı, konunun başka bir önemli boyutunu hatırlatmaktadır. Afet İnan, Muazzez İlmiye Çığ ve Ekrem Akurgal gibi dünyaca...

Devamını Oku