Aşk'ın 'M' hali…
Anlatamadığım herseyin üzerine and içerim, ben en çok seni anlatamadım… Anlatamadığım, anlayamadığım için dolunaya bakarcasına büyüleniyorum senden! Yavaş yavaş süzülüyor aşk yıldızlardan, yavaş yavaş bölünüyor parçalarım utanıyorum kendimden, Ah..!!! Nedir bu hissettiğim?! Nedir bu damarıma enjekte edilen, nedir ağlayıp ağlayıp güldüğüm! Bir yangın, bir fırtına, gün ağardı yapraklar döküldü ve bende sana döküldüm, Ben de sana döküldüm birtanem ben de sana döküldüm, al beni ne yaparsan yap! Yüce dağların tepeleri duman duman, benim başım duman duman… Korkuyorum o dumanda kaybolup gitmenden,korkuyorum senden değil kendimden! Öyle derin bir hasret, anlatılamaz kağıt kalemle, anlatılmaz sözle, kelamla… Bir alev olup, bir mumda son bulsam, bir kuş kadar yüreğim olsa da bir dalda dursam, Çok şükür dediğim ekmek, tek damla su ya da az köy havası, Çok şükür dediğim sen! Çok şükür birtanem çok şükür! İçimdeki yangın güçleniyor her saniye çok şükür! Nasıl anlatırım ki seni? Acizliktir seni anlatmaya çalışmak, Acizliktir aşkını kelimelere dökmek! Susamam ama bir ilkbahar telaşı, çocuksu masum gözyaşları, İzmir’e kar yağması, yağmur altında hıçkıra hıçkıra ağlamak utanmadan, Ya da gözyaşının yağmur olması, kalbini durdurman korkmadan, ateşe yürümen deli cesaretiyle, Kaderinle dalga gecmen bir de kaderine söz dinletmen emrin altındaymış gibi… Seni nasıl anlatayım birtanem? Aşkın ‘M’ hali yani en güzel hali ! Görmediğim herşeyin üzerine and içerim, gördüğüm her insana isyan ettim seni göremedikçe! Seni göremedikçe sabrı öğrendim, zamanın değerini öğrendim, Hayal kurmayı öğrendim utana utana, hayallerimi süsledi gölgen...
Devamını Oku