Byte Dergisi’nde, balarısının dünyanın en gelişmiş bilgisayarlarından daha üstün olduğu bildirilmekte; “Dünyanın en gelişmiş bilgisayarları saniyede 16 milyar basit aritmetik işlem sonuçlandırırken, bir balarısı aynı sürede 10 trilyon işlem yapma gücüne sahiptir.”

Sponsor Bağlantılar

Dergiye göre, “Balarısının beyni gerekli işlemleri yaparken , 10 mikrowattan daha az enerji tüketmekte, süper bilgisayarların aynı sayıdaki işlemi yapabilmesi için 100 milyarlarca kat enerji tüketmesi gerektiği” vurgulanmaktadır.

Dergide balarısının özellikleri şöyle dile getirilmekte:

1. Arı beyni çok işlem yapar, az enerji tüketir.
2. Renkleri birbirinden ayırır, koku alır.
3. Yetenekli bir kimyacıdır. Bal, balmumu, arı sütü üretir.
4. İyi bir çevrecidir, atıkları temizler.
5. Yazın kovanda klima görevi yapar.

Balarısının oldukça karmaşık olan çalışmalarını şaşmaz bir sistematik içinde düzenleyebilmesi, ancak kompüterize bir uygulama ile mümkün olabilir. Bilgi-iletişim çağındaki insanın böylesine güçlü bir bilgisayar yapamamış olması, yaratanın gücünün, kudretinin ve ilminin sonsuzluğuna, aynı zamanda Kur’an mucizesine büyük bir delildir.

“Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: ‘Dağlarda, ağaçlarda ve insanların kurdukları çardaklarda (kovanlar) yuva edin.’ Nahl suresi 69. ayet.

“Sonra meyvaların her türlüsünden ye de, boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul. Onların karıncıklarından renkleri çeşit çeşit bir içecek (bal) çıkar ki; insanlar için onda şifa vardır. Derinden derine düşünen bir topluluk için bunda kesin bir mucize (delil) vardır.” Nahl suresi 69. ayet.

Balarısının önde gelen özelliği, çalışkanlığıdır. Balarısı, dağ, bayır, kır dolaşarak bal yapmak için çiçek özü ve polen toplar ve bunları karıncıklarında insanlar için şifa olan bala çevirir. Kovan içindeki çalışma sistemi ise hayranlık vericidir. Bilimadamları, balarısının yönünü güneşe göre tayin ettiğini ve gidilecek olan yönü, sembolik işaretler çizerek diğer arılara gösterdiğini kanıtlamışlardır.

Biyolojik özellikleri bilinen bal, pozitif ilimlerin zirvesine ulaşmaya çalışan çağımız insanının şimdiye kadar sunisini yapmaya muktedir olamadığı ilahi bir formüldür.

Balarısının yaptığı peteğin mimari özelliği mucizevidir. Petek yapımında, bal mumunun zerresini ziyan etmeyen balarısı, en az miktardaki bal mumu ile en çok sayıda petek gözü yaparak, büyük bir mimar ve hesap uzmanı olduğunu kanıtlar.

Balarıları üzerinde araştırmalar yapan bilim adamı, matematikçi Antoine Ferchault, balarısının en az miktarda bal mumu kullanarak, en çok sayıda petek gözü yaptığını tespit etmiştir. Peteğin yapısındaki olağanüstü çalışmayı, “Arılar Problemi” olarak adlandıran Ferchault, bu özelliği bir geometrik problem şeklinde ortaya koyarak: “Tabanları birbirine göre aynı eğilimdeki, ü eşkenar dörtgen ile kaplanmış olan bir düzgün altıgen prizmaya ait toplam yüzey alanının en küçük değerde olması için, eşkenar dörtgenler arasındaki açılar ne olmalıdır?” demiş ve bu soru hakkında düşünülmesini sağlamıştır.

“Arılar Problemi” ile ilgili çalışmalar yapan Alman matematikçi König, eşkenar dörtgenler arasındaki açıların 70 derece 34 dakika olması gerektiği sonucuna varmıştır. Arıların yaptığı peteklerde meydana getirilen eşkenar dörtgenler arasındaki açıların ölçümü ypılmış, bu açıların 70 derece 32 dakika olduğu tespit edilmiştir.

Petek üzerinde yapılan ölçümler ile König’in elde etmiş olduğu sonuç arasında 2 dakikalık bir fark bulunmaktadır. Bu değerlendirmelere göre; arılar mı yanlış uygulama yapmaktaydı, yoksa matematikçi König, hesaplamada 2 dakikalık bir hata mı yapmıştı?

Daha sonra, problem başka matematikçiler tarafından gözden geçirilmiş, İskoç matematikçi Mac Laurin, König’in ufak bir hata yapmış olduğunu ve doğru çözümün arıların kullandığı açı olduğunu ispat etmiştir.

Dünyada, arıların bir günde üç bin ton bal yaptıkları, üç bin ton bal yapabilmek için, 3 trilyon çiçekten balözü topladıkları bilimsel olarak saptanmıştır.

Nitelik yönünden bal insanlar için şifadır. Aının bal yapabilmesi için çiçek çiçek dolaşarak balözü toplaması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen verilere göre, arıların bir gram bal yapabilmeleri için, nicelik (sayısal) yönden dolaşması gereken çiçek sayısını hesaplamak mümkündür.

Arılar bir günde üç bin ton bal yapmaktadırlar. 3.000 ton = 3.000.000 kilo = 3.000.000.000 gram etmektedir. Arıların br gram bal yapabilmek için dolaştığı çiçek sayısı ise 3 trilyondur. 3 trilyon olan çiçek sayısı, arıların birgün içinde yaptıkları balın miktarı olan üç bin tonun gram karşılığına (3 milyar) bölündüğü takdirde, arıların dolaşması gerektiği çiçek sayısı bulunur ki, bu sayı 1.000’dir.

3.000.000.000.000 / 3.000.000.000 = 1.000

Arı bir çiçekte topladığı balözünü (nektarı) kendisine vahy edilmiş olan ilahi emre uyarak, karıncığında işleyip, 1001 derde şifa olan 1 gram bala dönüştürmekte ve altıgenlerden oluşturduğu peteklere yerleştirmektedir.

Nahl suresinin 69. ayetinde “Derinden derine düşünen bir topluluk için bunda mucize vardır.” beyanı ile insanlar uyarılmaktadır. Ayet derinden derine düşünülmesi gerektiğini belirtmektedir. İnsanlar derinden derine düşünebildikleri takdirde bundaki derin mucizeyi anlayabileceklerdir.

Arıların yapmış olduğu bal ve altıgen petek ile bilgisayarlarda 4 bit yardımı ile sayıları kodlamak için kullanılan 16 tabanlı kodda 6 sayısının karşılığı 0110 gösterimi ile 9 sayısının karşılığı olan1001 gösteriminin, Kur’an ve insan ile çok özel ve önemlibir birlikteliği olabilir mi?

Kur’an vahyinin 22 yıl 2 ay 22 gün olan süresinin, gün sayısı ile karşılığı: 8118’dir ve insan elinin içindeki çizgiler, basit bir uygulama ile sembolik sayısal ifadeler haline getirilerek; 8118 sayısı elde edilmekte, simetri yardımı ile 8118 sayısı 0110 karakterine dönüştürülebilmekte  ve bu karakterin bilgisayar kodlama sistemlerindeki karşılığı ise 6 sayısını vermektedir. Ellerin içindeki çizgilerin oluşturduğu 81 ve 18 sayıları diğer konumda, 1881 sayısına dönüşebilmekte ve simetrik uygulama ile 1001 karakterini verebilmekte, bu karakterin bilgisayar kodlama sistemindeki karşılığı da 9 sayısı olmaktadır.