İlk özel gazeteyi 1815’te İzmir’e yerleşen, daha sonra İstanbul’da ABD sefaretinde katiplik yapan İngiliz asıllı William Churchill çıkardı. Üsküdar yakınlarında avlanırken bir Türk çocuğunu vurması üzerine tutuklanan Churchill, kapitülasyonların verdiği imkanla İngiltere’nin, Babıali’yi şiddetle protesto etmesi karşısında hükümet Churchill’e çeşitli maddi olanakların yanı sıra bir de gazete yayınlama izni vermiştir.[1]
Abdülmecid, 21 Ekim 1841’de parasal destek sağlayan iki İzmir gazetesinin, Yunan meselesinde Osmanlı aleyhine yazılar yazdığı duyumu ile hareket ederek parasal desteğini tüm gazetelerden çekti. Ancak gerçeği görmesi uzun sürmeden Tanzimat reformların gerçekte imparatorluğu parçalamaya götürdüğünü görünce [2] ilk Türkçe gazeteye ilk teşvik yolu açıldı. Ve Abdülmecid, Takvimhane Müdürlüğü’ne Ceride-i Havadis’e yardım edilmesi için emir verdi.[3] İlk sayısı 1 Ağustos 1840’da çıktı. 10 günde bir çıkarılacağı ve gazetenin içeriğine yer verilen Mukaddime’de aynı zamanda Takvim-i Vekayi’nin kuru içeriği de eleştirilmiştir. Ancak belirtildiği gibi 10 günde bir çıkarılamayarak ve 13 Mayıs 1843’teki 138. sayısıyla yayın hayatına ara verdi.
Genelde dört sayfa olarak yayınlanan Ceride-i Havadis’de Havadisat-ı Dahiliye bölümünde resmi yazıları da yayınladığından ve devletten maddi yardım almasından dolayı yarı resmi bir hüviyet kazandı. Havadisat-ı Hariciye’de ise Yeni Dünya, Hindistan modern seyahat yöntemleri ile Paleontoloji, sigorta hakkında ansiklopedik bilgiler vermiştir.[4] Üçüncü bölümde ise ilanlara yer veren Ceride-i Havadis İlim, ahlak hatta edebiyat hakkında yazılar yazıyordu. Hatta 1842’de Osmanlıda başlayan Tiyatro hayatının verdiği imkanlarla bazı piyes özetlerine de yer verdiği gibi 63. sayısında yer alan “Tiyatro” adlı makale bizde bu konuya ilişkin ilk yazıdır.[5] Ceride-i Havadis yarı resmi niteliği ile gerekli ilgiyi göremeyince devletin beklentilerini karşılayamamasından ötürü yardım kesilmiştir.
İyi bir kamuoyu oluşturamamasına rağmen Ceride-i Havadis, Osmanlı basınında bir çok yeniliği uygulayan ilk Türkçe gazete olmuştur. Kırım Savaşı’nın patlak vermesi Ceride-i Havadis için yeni imkanlar sağladı. Churchill’in, İngiliz gazetelerine muhabirlik yapmak için gittiği savaş alanından yolladığı haberler Ceride-i Havadis tarafından özel ilavelerle yayınlandı. Bu haberleri sabırsızlıkla bekleyen Türk okuyucusuna, modern bir devlette gazetenin fonksiyonu ve değeri hakkında yeni bir kavrayış kazandırdı.[6]
İlk defa muhabir göndermesi, ilk ilave neşri, Galata’da Naum Tiyatrosunda oynanan piyeslerin Türkçe tercümelerinin verilmesi, hastalıklar hakkında açıklayıcı ve koruyucu bilgiler, ansiklopedik malumat, kitap şekline gelebilecek tefrika, okuyucu mektupları yayımlaması Ceride-i Havadis’in Osmanlı gazeteciliğine getirdiği yeniliklerdir.[7] Yine, eski diplomat Mustafa Sami’nin gazetecilik Türkçesini kullanmaya başlaması da Ceride-i Havadis’te oldu.[8] Ayrıca, sayfalarında yer verdiği insan aklı konusundaki, daha da önemlisi Avrupai parlamenter yönetime dair makalelerle ve Fransa’da hükümet harcamalarının parlamento tarafından onaylanması mecburiyetine işaret eden çeşitli haberleriyle, Tasvir-i Efkar’ın müjdecisi olmuştur.[9] Ceride-i Havadis’in sahibi Churchill, İngiliz Ticaret Antlaşması ile oluşturulmaya çalışılan Orta-Doğu açık pazarında Britanya sanayii ürünlerinin propagandasını gazetesinde yapmaktan çekinmemiştir. Bu açıdan gerek İngiliz, gerekse yerli gayrimüslim ticaret adamlarının oluşturdukları sosyetenin bir sözcüsü, ya da ajanı olarak gerektiğinden çok manevra kabiliyetine sahip bir düşünürdür.[10]
Ceride-i Havadis, yayın yaşamına başlama şekli ve sonraki dönemleri, ayrıca Tanzimat yöneticilerinin basından ne anladıkları da göz önüne alındığında Yetkin’e göre ilk özel gazete olmasının Türk halkı açısından bir anlamı bulunmamaktadır. Ayrıca Ceride-i Havadis Batı emperyalizminin gücünü göstermeye ve Osmanlılık anlayışının yaygınlaştırılmasına yaramıştır.[11]
[1] Ali GEVGİLİLİ; “Türkiye Basını”, T.C.T.A, C.I, İletişim Yay., İstanbul 1983, s.204.
[2] Hilmi Ziya ÜLKEN; Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Ülken Yayınları, İstanbul 1998, s.57.
[3] Ziyad EBUZZİYA; “Ceride-i Havadis” Maddesi, Diyanet İslam Ansiklopedisi, s.406-407.
[4] Şerif MARDİN; Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu, çeviri, Mümtaz’er TÜRKÖNE,Fahri UNAN, İrfan ERDOĞAN, İletişim, İst.1996, s.287.
[5] Ahmet Hamdi TANPINAR; 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi, 9. Baskı, İstanbul 2001s.146.
[6] BernardLEWIS; Modern Türkiye’nin Doğuşu , Çev.: Metin Kıratlı, II.Baskı, TTK, 1984, s.146.
[7] Hamza ÇAKIR; “Türkiye’de Serbest Gazeteciliğe Adım: Yarı Özel Gazete Ceride-i Havadis, İst.Ünv.İletişim Fakültesi Dergisi, 1998, S.7, s. 20.
[8] Konur ERTOP; “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Dil Sadeleşmesi”, T.C.T.A, C.II, İletişim Yay., İstanbul 1983, s.334.
[9] MARDİN; Yeni Osmanlı Düşüncesinin doğuşu, s.287.
[10] Necdet KURDAKUL; Tanzimat Dönemi Basınında Sosyo-Ekonomik Fikir Hareketleri, T.C Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1997, s. 90.
[11] Çetin YETKİN; İktidara Karşı Türk Devrim ve Direnişleri Başlangıçtan Atatürk’e, C.II, Otopsi Yay., İstanbul 2003, s.624.
İstek bizim tarafımızdan yapılmamıştır. Ancak Murat Bey kendisi bunu talep etmiş olabilir. İlgili makalelerden bu sitedeki yazılara link verirseniz bizim için bir sorun yok. Ancak bu konuyu Murat Bey’e de danışmanızı rica ediyorum. Kendisi böyle bir istekte bulunduysa kaldırmanız daha uygun olur. İletişim için: muratdemireger@gmail.com adresini kulanabilirsiniz.
Saygılarımızla.
sitemize makalelerinizden birisini iktibas etmişiz. 2013 yılının ekim ayında bir mail ile murar demireğer beyin biyografisinin ve makalesinin sitemizden kaldırılması isteği içeren bir mail gelmiş.
bu talep sizin tarafınızdan bize yazılmış ise ilgili biyografi ve yazıları kaldıracağımızı bilmenizi rica ederim.
selamlar.
istanbul bazen kötü bazen ise iyi biliyorum herkes istanbulu çok sever hemde çok helede o kızkulesi varya
bnce iğrtenç olmuş diğerleri daha güzel (şaka şaka çok gzl elerinize sağlık teşkr