(Çömlekçi: Trabzon’un merkezinde yer alan, fuhuşun  mübah sayıldığı nadide  mahallerimizden biridir.)

Bekçilik yapıyorum bir firmada. Akşamları yemek için en yakın lokantaya gidiyor yemeği yiyorum. Bir, iki derken samimiyeti kurduk elemanlarla. Özellikle Y. ile samimiyetim çok ilerledi. O da üniversite de çalışıyormuş. Yaz aylarında lokanta da amcasına yardım ediyormuş. Neyse uzatmayalım. Samimiyet ilerleyince muhabbette gırla gidiyor kardeşim. Bakın bana neler anlattı sevgili kardeşim:
“Ömer ben üniversitede neler yaşadım neler. Her ortama girdim birader.  Şerefsizini de tanıdım en namuslusunu da. “Şimdiye kadar yaşadıklarının arasında seni en çok etkileyen ne” diye sorarsan… Nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum. Bir kız vardı. Adı hatırlanacak tiplerden değil. İlk yıl çok fakirlik çekti. Arkadaşlar anlatırdı durumunu.Yurt parasını veremiyormuş. Kitap falan alamıyormuş. Harcı da yatıramıyormuş. Neyse gel zaman git zaman, yıllar geçtikçe kız da değişti. İlk önce baş örtüsünü attı. Sonra gece hayatına çıkmaya başladı. Lükse arabalar yurdun önünden ayrılmaz oldu.  Herkes kızın peşinde. “Allah allah ne oldu da bu kız moda oldu” dedim kendi kendime. En yakın arkadaşını çektim kenarı. ” …(isim yok) sen bilirsin. Anlat bakayım ne oldu bu kıza?” dedim. …’nın gözler fıldır fıldır. “Abicim kendini kaybetti bu kız. Ne yaptığını bilmiyor.  Parasızlık onu derbeder edince o da yanlış kişilere takılmaya başladı. Öyle olmaz böyle olur dediler ve kızı felakete sürüklediler. Şimdi her şeyi var fakat hayatının en değerli değerini kaybetti. Artık namusu yok. Bir sevgilisi olmayacak. Gelin olma hayali yok.” dedi. Kızı kandırmışlar. Filmlerdeki gibi kandırmaca değil bu. Gazozuna ilaç atma falan yok. Açlıktan nefesi kokunca hileye de gerek yok. Cebine koymuşlar parayı. “Bak bu işte para çok. Ayıp değil para kazanmak” demişler ve sonunda Çömlekçiye yeni bir … kazandırmışlar. Ne yapalım abicim. Hayat böyle işte. Şimdi kız hem okuyor hem de Çömlekçi de çalışıyor. Aslında onun gibi daha çok üniversiteli var Çömlekçi de. Ne yapsın kız. Para yok pul yok. Okulu bitirse de ne olacağı belli değil. Kendine göre doğru olanı seçmiş”

Sponsor Bağlantılar

Sonuç: Her yıl koyun sürüsü gibi öğrenci yığınları dolduruluyor okullara. Üniversiteyi bir halt sanan öğrenciler gerçeği gördükleri zaman hayal kırıklığına uğruyorlar. Bu hayal kırıklığı depresyonu beraberinde getiriyor. Falan filan derken üniversitemiz diplomalı …’lar ve diplomalı …’ler yetiştiriyor.

İpucu: Bazı insanlar ipucu sevmez. Ben bayılırım ipucuna. ..’lara dikkat beyler. En son ki ..’lar ülkemin en değerli insanları. Biri erkek diğeri kadın olan meşhur çömlekçi halaları ve dayıları.

Saygılarımla.