Ülke nüfusumuzun % 70’ ine yakını genç ama pasif bir işgücümüz var. Bu da eğitimin çarpık olması gençlerin ilkokul aşamasında yeteneklerine göre, anlama kaabiliyetlerine göre yönlendirilmek yerine Ali gitti, Ayşe koştu, Osman topu at, 2+2=4 basit işlemleriyle sokağa bırakırız geleceğe yön verecek nesili…Halbuki her öğrenci yeteneklerine göre sınıflandırılırsa mesleki eğitime önem verilse  şuan bu ülkenin iş gücü olan ara elemanlar yetişse en basit, bir inşaat işçisi, eğitimsiz, kaabiliyetsiz, öğrenme güdüsünden yoksun kişilerin ne olursa olsun para için yaparız düşüncesiyle yaptıkları işler kaliteden uzak, iş ahlakından yoksun, işini bir sanat yerine paranın esiri olmuş düşüncelerle yapması inşaat sektörünü sürekli değişen, istikrarsız meslekmiş gibi algılamaktadır. Halbuki bizim geri dediğimiz, öcü gibi baktığımız doğumuzdaki İran bile 12 yıllık eğitimi 30 yıldır. uygulamakta halkının % 90’nı yüksek okul mezunu, araştırmacı, çözümleyici, kendi bilim adamlarını kendi içlerinden çıkarıp dünyaya biz başkalarına muhtaç olmadan üretim yapabiliriz. Kendi kendimize yetmesek bile bu durumdan maksimum fayda sağlamak için çözüm üretebiliriz felsefesi güderken; biz Ali okula başlayacak ve ya öğretmen olacak. sistem olsaydı  ne olacak diye söylendiğimiz meslekler değil de belki yeteneğinin ürünü olan, ya iyi bir matematikçi, ya iyi bir makine mühendisi, ya iyi bir cerrah, ya iyi bir motor teknisyeni olacak, ülkenin içinde bulunmuş olduğu açığı bir vidada kendi sıkarak dolduracaktır. Böylelikle, ne o ülkede fazladan öğretmen, ne fazladan diplomat, ne fazladan işletmeci,ne fazladan niteliksiz, vasıfsız genç nüfus olacaktı. Sanayisi gelişen bir ülkenin mutlak surette ara elemana  sahip teknik eğitim almış genç nüfusla orantılı olmalı eğer bunun aksi olmaya devam ederse gelişen biz değil ithal ettiğimiz iş gücü ve o makinaları üreten sanayi ülkeleri olur.

Sponsor Bağlantılar

Biz sadece büyüyoruz, sanayileşiyoruz, kazanıyoruzun avantajlarıyla hep başkalarına bakar dururuz. Tek amaç; eğitimin zorunlu 12 yıla çıkarılması, düz liselerin azaltılıp meslek liselerinin çoğaltılması ile biz, biz oluruz. Yeniden kendi kendine üreten, çözüm bulan, şekil veren, şekillendiren, eşsiz mimarisiyle yeniden dünyanın kalbini kazıyan nesiller yetiştirmeliyiz diye düşünüyorum.

ATİLA EMANET tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…