Charles Darwin’e göre insan maymundan türemiştir. Bu müslüman olmayan biri için kabul edilebilir; ama müslümanlığı benimsemiş insan için bu hakarettir. İslam’ın tanımladığına ters düşer. İslam insanın ilk gününden son gününe kadar aynı olduğunu ifade eder. Kutsal kitabımız neyin ne olduğunu, nasıl olduğunu, insan tarihini açıklar. Bizlere araştırma fırsatı vererek ayetlerle açıklar. İşte ben de insan üzerine düşen o araştırma fırsatını değerlendirmek istedim.

Sponsor Bağlantılar

Bir ayette “Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık. Sonra onu (Hz. Adem’in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık. Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) haline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik. Sonra onu başka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)…” (Müminun, 12-14). der.

Bu sayede Charles Darwin’in tezini çürütürüz. Bizler ilk insanlar gibi doğduk ama ilk insanlar gibi değiliz, olamayız çünkü insanlar ilk varolduğunda kıllı ve kambur şekildeydi. Darwin bu yüzden insanların maymundan geldiğini söyler. Ama o insanların kıllı kambur olması yaşadığı çevre yüzündendir. Bilim adamlarının tespitine göre ilk insanlar m.ö 100.000 yıllarında yaşamıştır. Bu da tarihte buzul çağına denk gelir. İlk insanların kıllı ve kambur olması bu yüzdendir. Kıllı ve kambur olmaları soğuğa dayanıklı olabilmeleri içindir. Kambur şekli ise bir çeşit büzülmedir. Yoksa günümüzdeki insanlar bu şekliyle buzul çağında hayata kalamazlardı. O zamandaki insanlar da bizim gibi çoğalıp bizim gibi ölüyorlardı ama bizler gibi zeki değillerdi. İlk insanlar sadece karın doyuracak kadar, kendini koruyabilecekleri kadar zekiydiler. İnsanlar maymundan türemedi ve ilk insan da günümüzdeki insan gibi değildi. Son yüz yılın getirdiği yenilik ve teknoloji, tarih boyunca aynı olmamıştır. İnsan bu şekilde değişen bir varlıktır.

Yapılan araştırmalara göre ve belirtilen görüşlere göre insan sürekli olarak değişmiştir ve gelişmiştir. Bunu hem Darwin kendi makalesinde ifade ediyor hem de günümüzdeki bilim adamlarının yaptığı araştırmalar gösteriyor. Darwin’ in görüşüne göre insan şempanzeden gelmektedir. Bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre şempazenlerin insanlarla DNA’sının % 98’i aynı olduğunu söyler. Bu gülünçtür çünkü insanda yine bilim adamlarına göre sadece 4 tane DNA vardır. Bunlar (A, T, G, C)’dir. Bunu bir alfabe olarak görürsek her yirmi dört kelimeden sonra aynı şekil tekrarlanacaktır. Bu şekilde canlılar arasında benzerlikler ortaya çıkar. Başka bir olay daha vardır: Bazı canlıların DNA’ları tamamen aynıdır. Bunlardan karada yaşayanı da denizde yaşayanı da vardır. Onların dediğine göre gidecek olursak aynı plan DNA’ları taşıyanların da aynı türde olması gerekir.

İnsan yaratılmışların en üstünüdür. Eğer bizler maymundan türemişsek o zaman yaratılmışların en üstünü olmayız. Eğer ilk insanlar da bizim gibi olsalardı bu görünüşte, bu fikirde olsalardı buzul çağını aşmaları imkansızdı; Çünkü günümüz insanının dayanamayacağı bir soğukluk vardı. Eğer ilk insanlar bizim gibi olsalardı günümüzdeki teknolojiye insanoğlunun binlerce yıl önce erişmiş olmaları gerekmezmiydi? Son yüz yıldır dünyanın edindiği teknolojik imkanlar ilk zamanlardan bugüne kadar edindiği teknolojinin %1’i bile değildir. Onlar da bizim gibi zeki insanlar olsalardı teknolojiyi daha önce geliştirmeleri gerekirdi. Diğer insanlara bizim kutsal kitabımız bunu emreder. Bizim için doğrudur sizin için de öyledir diyemeyiz. Onlara bilimsel yollarla açıklamalıyız: Birçok müslüman olmayan bilim adamı da insanın mükemmel bir varlık olduğunu söyler. Bu durumda insanın şempanzeden geldiğine inanmaları da saçmadır. Aslında onlar da buna inanmıyor ama geçerli olabilecek bir şeyler gerekir. Onların elindeki tek şey olan Charles Darwin kuramı onları buna inanmaya zorlar. Aslında bu şekilde birkaç bilim adamının onlara güzel ve geçerli bir kanıt sunmaları gerekir. En azından onların tezine karşılık olarak bir müslüman bilim adamının bunu başarması gerekir.

Bir başka husus daha vardır? Bizim maymunlardan gelmemiz imkansızdır. Çünkü eğer biz maymunlardan gelseydik dünya üzerinde hiç maymunun olmaması gerekirdi. Niçin sadece bazı maymunlar insan oldu da diğer maymunlar insan olmadı ve niçin insan gibi görünmüyorlar?

Evet diyeceksizin ki maymunlar arasında fark vardır tamam çok farklı türleri de vardır ama bilim bize tüm maymunların DNA’larının insanların DNA’larının %98,4’ünün benzer olduğunu sadece bir iki türün değil hepsinin aynı olduğunu söyler. Bir de başa dönüp konuyu biraz daha açalım: Ortada bir tür vardı bu tür dağıldı. Biri inanılmaz zeki düşünen, araştıran, seçebilen bir tür diğeride insanlara oranla bir tür zekası olmayan düşünemeyen araştıramayan ağaç üzerinde yaşayan. Bir tür varken neden iki farklı tür oluştu? Bu mantıklı değil, ya hepsi düşünen, araştıran ya da hepsi ağaçta yaşayan düşünemeyen zekasız varlık olarak kalacaktı. Çevre koşullarının etkisinden de söz edilemez. Çünkü biz 5-10 yıldan değil 5 -10 bin yıldan bahsediyoruz. Maymunların yaşadığı yerde insanlar da yaşıyordu. Aynı bölgede değil farklı bölgelerde yaşamaları gerekirdi.