Bir zamanlar fakir bir Çinli varmış. Bu Çinli o kadar fakirmiş ki karnının tok olduğu vaki değilmiş. Birgün zengin ve hayırsever bir Çinli bizim fakire yardım etmeye karar vermiş. Vermiş de ne yapmış biliyor musunuz? Karnı açlıktan zil çalan Çinliye bir takım elbise ve bir çift ayakkabı almış. Fakir Çinli gülmüş acı acı ve şöyle demiş: Ama benim karnım aç…
O fakir Çinli, okullarımızdır. İkili eğitim yapan, öğretmen açığı bulunan ve tuvaletlerini dahi devlet imkanlarıyla temizletemeyen okullarımız. Zengin Çinli ise okullarımıza Fatih projesi ile elektronik kitap vermeyi planlayan hükümettir.
Yazıyı okumayı bitirdi müfettiş ve gözlüğünü çıkardı. Bu yazıyı sen mi yazdın hocam diye sordu. Cevap verdi öğretmen: Evet hocam. Müfettiş tekrar bilgisayara döndü, gözlüğünü taktı ve ‘Biz çok konuşan Çinlileri sevmeyiz, yap bakalım savunmanı’ dedi.
Buradaki yiğit eğer Tayip oluyorsa ancak ve ancak gülerim… 🙂
ben burdaki görüşün bir takımına katılıyorum.ama bazılarına katılmakla birlikte çoğuna katılmıyorum.
Okularımızda hijyen bakımından iyi değiliz olabilir ama düşünün neden böyle.
bu ancak ve ancak çocukların bilinçsiz ailerinden yeterli miktarta
bilinçlendirilmemesidir.
devlet bütçesinin ALAH’A şükür eğitim alanınd hijyene gücü yetiyor.
Bunu nerden mi biliyorum
ben şırnak/cizrede okuyorum
ve okuduğum okuld eğitimden sonra en çok önem verilen şey temizlik.
ama bazı arkadaşlarımız ailelerinde iyi eğitim almadıklrından bu alışkanlığı iyi kazanamıyorlar.
işte bu konuda daha iyi yarınlar ve daha bilinçli aileler ve çocuklar yetiştirmek için eğitim alanında en üstün teknolojiyi almaız gerekir
nede olsa teknoloji çağındayız.
YİĞİDİ ÖLDÜRÜN HAKINI YEMEYİN….
İYİ GÜNLER…