Galatasaray da bir fotoğraf… Takım hava muhalefeti nedeni ile salon da hep birlikte basketbol oynadı. Haber kısaca bu. Küçük ama anlamlı bir haber. Çünkü futbolumuz da bu alışkanlığı aslında Gordon Milne zamanında gördük. Daha sonra Fatih terim ile bu alışkanlık pekişti. Takım halinde neşeli ve oyuncuların birbirleri ile olan güvenlerinin ve ilişkilerinin geliştiği bu değişik antreman metodu o dönemde Galatasaray’a çok faydalı oldu. Aslında o yılların takımına baktığınızda herşeyden önce müthiş bir arkadaşlık olduğunu görürdünüz. Yabancı oyuncuların çoğu Türkçeyi konuşabiliyor, konuşamayanlar ise en azından anlayabiliyorlardı.
Hagi’nin takımı toplayıp yaptığı konuşmalar; Taffarel ve Hakan başta olmak üzere takımda tecrübeli oyuncuların yol göstericiliği Galatasaray’a Uefa Kupası gibi dev bir organizasyonun ödülünün alınmasını getirmişti. Takım içinde herkesin birbirini önemsediği, dinlediği ve zor gününde, iyi gününde oyuncuların birbirini unutmadığı bir sistem oluşturursanız başarılı olursunuz. 2000 yılında galatasaray’ın kadrosuna baktığınızda sadece 5 yabancı oyuncu görürsünüz. Hatta ve hatta Hagi, Popescu ve Taffarel dışında diğer iki  brezilyalı olan Marcio ve Capone Avrupa futbol piyasasında isimleri yeni yeni duyulmaya başlayan oyunculardır.

Sponsor Bağlantılar

Ancak o yılların takımında bugün bile çok takımda olmayan Fatih Terim’in sistematize ettiği bir şablon içerisinde takım ruhu ve dayanışma vardır. Türk futbolunda şimdiye kadar zamanından çok önce camiaları ile özdeşlemiş antrenörlerin takımın başına geldiğini gördük. Fenerbahçe de Oğuz Çetin, Galatasaray da Bülent Korkmaz buna en güzel 2 örnek. Ama aynı şeyi bugün Hagi için söyleyemeyiz. Hem Romanya milli takımı ve ülkesinde ki deneyiminin yanısıra daha önce Galatasaray da çalışmışlığı ve Türkiye liginin havasını koklamışlığı vardı.

Şansızlığı ile zor gününde takımın teklifini kabul etmesi ve kendisinin kurmadığı bir takıma sezon ortasında gelmesiydi. Ancak yapmış olduğu transferler ve verdiği mesajlar ile gelecek yılların kadrosunu adım adım oluşturduğunu söyleyebiliriz. Nitekim son maçlarda Galatasaray başarılı neticiler alamasa da mücadeleci ve göze hoş gelen futbolu ile olumlu puan topladı. Son maçlarda hiç Galatasaray’ın eski maçlarına oranla ne kadar atak olduğunu farkettiniz mi? Yada takım Kondüsyonunun ne kadar üst düzeyde olduğunu? Hakikaten takımda her oyuncu neredeyse 2 kişilik mücadele etmeye çalışıyor. Onların bu çabaları neticesinde başarı da arkadan mutlaka gelicektir. Yeterki zaman tanıyın…

OĞUZ AKDENİZ tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…