Balkonumu temizlerken, bir cafede kahvemi yudumlarken, sokakta yürürken sürekli kulağıma ilişen bir küfür, yüksek sesle konuşan insanlar var. Eskiden küfür bilmek terbiyesizlikti, yüksek sesle toplum içinde söylemek ise dışlanma sebebiydi.Bu kural değişirken ben nerelerdeydim hiçbir fikrim yok. Şimdi ise -genelde gençler- küfür edince “cool” ve bağımsız olduklarını, kendilerini kanıtladıklarını düşünüyorlar. Ne kadar yanlış olsa da, “Erkektir, söyler.” zihniyetine toplum olarak kendimizi kaptırmış durumdayız.
Peki ya kızlara ne oluyor? Hayatım boyunca duymadığım, bilmediğim sözleri bir türlü ağızlarında tutmayı beceremiyorlar. O sözleri çevreye savururken bir çekinme, rahatsızlık veya tereddüt sezmiyorum hiçbirinde. Hani nereye saklandı o kız olmanın getirdiği kibarlık? Nerede o doğuştan ruhumuza işlemiş olan zerafet?
Peki ya insan olmanın gerektirdiği terbiye nerede? Zorlamı sürgün edildiler, yoksa isteyerekmi saklandılar bir yerlere? Her neredelerse derhal çıksınlar ortaya. Bazı kişilere herşeyden önce insan olduklarını hatırlatmaları gerekiyor.
Bu durumdan medyanın payının büyük olduğunu düşünüyorum. Çünkü filmlerdeki kahramanlar ya da sözüm ona sempatik tiplerin çoğu bu kaba saba hareketlerle tanınıyor.
Kişilikleri su misali yolunu bulma yolunda olan gençlerimizin bu tür davranışlarda bulunmalarının en büyük sebepleri arasında yer alır bu tür filmler bence.
bende katılıyorum. hiç hoş bir davranış değil. güzel yazı tebrikler…
tamamen katılıyorum, yolda yürürken ve yanımda bi bayan varken bağıra bağıra küfür edenlerden öylesine nefret ediyorumki anlatamam,tiksiniyorum ve birgün kendimi kaybederim diye korkuyorum.