Mainz, 30.06.2012
 
Bazι ekran generalleri ve „konformist beyazlarιn“ savaş konusunda bu kadar istekli ve hararetli olmalarιnι anlamlandιrmak doğru bakmasιnι bilenler için oldukça kolay. Ancak bu konulara girmeden önce „savaş“ konusunda kendi fikrimi belirtmek isterim.Tabi inandιğι değerlere güvenen bir müslüman olarak savaşa çok mecbur kalιnmadιğι sürece taraf olmayan bir görüşteyim. Nitekim Efendimiz (s.a.v) bu konuda; „Savaşι istemeyiniz, ancak mecbur olduğunuzda da ondan kaçmayιnιz“ buyurmak suretiyle bizlere yol göstermiştir. Zira savaşlar; bir tarafιn kazandιğιnι kabul etsek bile mutlaka kayιplar getirir. Savaşlar, acι, yιkιm, gözyaşι, dram; hulâsa felâket getirir. Savaşan taraflarιn iki tarafι da mutlaka mağdur olur. Belki bir tarafιn zayiatι daha az olur ve savaştan zaferle çιktιğι söylenir ama netice de halklar mutlaka kaybeden taraf olur. Sadece can kayιplarι ve mal kayιplarιndan bahsetmiyoruz elbette. Savaşlar geleceği de bir bakιma ateşe atmaktιr. Hele hele bu savaşιn her iki halkι da müslüman olan ve uzun bir kara sιnιrιnιn yanιsιra ciddi kan bağι akrabalιklarιnι da barιndιran iki ülke arasιnda vuku bulmasι tam bir felâket olur. Bu halklarιn arasιna atιlmιş bulunan fitne tohumlarιnιn açtιğι yaralar tam sağalmadan yeniden bu halklarι birbirine torunlarιnι bile düşman edecek tarzda bir büyük felâkete yol açmak mümkündür.

Sponsor Bağlantılar

Peki ne olsun CHP genel başkanιnιn dediği gibi ülkemiz “şamaroğlanι” haline mi gelsin? Nasιl olsa bunlar savaş istemiyor diye önüne gelen ülkemizin uçaklarιnι düşürsün, vatandaşιmιzι katletsin, askerimizin başιna çuval mι geçirsin? Elbette ki bu ülkenin insanιndan böyle onursuz bir tavιr sadιr olmaz. Hele ki İslâmi bir terbiyeden geçmiş kadrolar böylesi onursuzluğa asla tahammül edemez. Ülkenin  şamaroğlanι haline getirildiği gibi sιğ yaklaşιmlar ancak kahvehane kabadayιlιğι ile te`vil edilebilir, böylesi laf salatalarιnι dikkate almak bile abesle iştigal etmektir.

Savaşιn büyük bir yιkιm ve felâket olduğunu söyledik. Hele ki bölgede yιldιzι parlamakta olan bir ülkenin son 10 yιlda dünya ölçeğinde elde etttiği bunca kazanιm ve bunun yanιsιra büyük ölçekli krizlere rağmen ekonomik gelişmelerin ve demokrasi noktasιnde elde edilen kazanιmlar henüz yeterli noktaya gelmemişken ülkemizin böylesi bir savaşa sürüklenmesi en azιndan bize on yιllara mal olacaktιr.

Peki madem Suriye ile savaş bu kadar mahsurludur bu konuda habire savaş tamtamlarι çalmakta olanlar da zerre miktarιnca bile olsa vicdan yok mu? Neden bunlar bu kadar kolay savaş naralarι atabiliyorlar. Bu aslιnda bir soru dan daha çok bir sorun. Bu ülkenin tuzu-kuru beyazlarι sadece bu konuda değil hemen her konuda halkιmιzιn lehine olan konulardan imtina ederler. Bunu sadece halkιmιza yabancιlaşmιş olmalarιna bağlamak yeterli olmayabilir. Unutmayalιm ki savaşlar halklar için bir felâkettir. Tuzu-kurular için ise bir saadettir. Bu zaten genel geçer bir kuraldιr. Birileri kendi saadetlerini başkalarιnιn felâketleri üzerine inşa ederler. Anlι-şanlι bir kιsιm medyamιzdaki savaş çιğιrtkanlιğι yapan kalemşörlerin patronajlarιndakilerin yapmakta olduklarι işlere hafif bir göz atmamιz bile neden bu kadar savaş istediklerinin ipuçlarιnι vermeye yetecektir.

Ekranlara „uzman konuk“ „stratejist“ gibi afilli unvanlarla çağrιlan bazι zevatιn; „Yüzbin kişilik bir ordu ile girip Suriye`yi dümdüz edelim“ gibi güzellemelerine bile şahit olabiliyoruz. Atari salonundan çιkmιş 23 nisan çocuklarιnι hatιrlatan bu kelli-felli adam müsveddelerini bir kenara bιrakιp olaya soğukkanlι bir şekilde yaklaşacak olursak hemen işin başιnda söylenmesi gerekenin „savaş“ kelimesini şimdilik kaydιyla bile olsa dilimizden düşürmektir. Senin karşιnda bir kere muhatap alacağιn ve konuşacağιn birisi yok. Batι da „tιp eğitimi“ almιş gayet mülâyim bir adamdan gözü dönmüş bir „canavar“ çιkartιlιp önüne konulmuş, üstelik bu canavar kendi düşmanlarι yerine halkιnι öldürmekle meşgul. Dahasι, Suriye dediğin yer bir „zorba Baas rejimi“ ve sonradan canavarlaştιrιlmιş bir diktatör „Esed“ den ibaret değil. Ortadoğu demek zorunda kaldιğιmιz bu coğrafya`ya bu isimlendirmeyi yapanlar kimler? Buralardaki haritalarι daha dün cetvelle çizip her kabileye bir ülke bahşeden kimler? Başta İran olmak üzere Rusya, çin, Lübnan ve Irak kesin olarak bu rejimin arkasιnda değil mi? Hatta İsrail bu rejimin ayakta kalmasι için canla başla çalιşmιyor mu?

Bütün bunlar ortada iken ve ülkemiz bir NATO üyesi ülke iken ve en azιndan istişare mecburiyetinde iken ve malesef özellikle de silah sanayi bakιmιndan hala batιya bağιmlι iken hangi salim akιl sahibi hurra savaşa diye nara atabilir. Silah tüccarlarι, petrol, gaz, demir-çelik gibi ürünler başta olmak üzere benzer sanayi kollarιnda iş yapmakta olan azgιn bir azιnlιğιn savaş naralarι atmasιnι anlamak mümkün belki ama kendilerini „özgürlükçü ve liberal“ olarak  tezgâha çιkaran pazarcι esnafιnι nasιl anlayacağιz.

Kuşkusuz Türkiye gibi gelenekleri olan büyük bir devletin atacağι adιmlar vardιr ve netice de işbaşιnda bulunan kadrolar da bu konuda yapιlabilecek hemen her türlü girişimi yapιyorlar yapmaya da devam edecekler. Türkiye bir kabile devleti değil ki ona buna efelensin ve halkιnιn kazanιmlarιnι beş para etmez bir „aferin“ uğruna çöpe atsιn. Ülkeyi yönetmekte olan kadrolar şükür ki beyazlarιn herzelerine kulak asmιyor. Onlar sadece milletin dediklerine kulak kabartιyor ve mahalle kabadayιlιğι yerine büyük devlet olmanιn izzet ve şerefini ortaya koymak adιna gece-gündüz çalιşιyorlar. Beyazlarιn istekleri çok tehlikelidir. Zamanιnda bu beyazlar halk adamι olarak nam yapmιş Ecevitè bile affedilmez hatalar yaptιrmιşlardι. Bugün ülkeyi (hafizenallah) Kιlιçdaroğlu kumaşιnda birinin yönetmekte olduğunu bir düşünün diyecektim ki vazgeçtim. Zira bunu düşünmek bile insana hafakanlar bastιrmak için yeterli oluyor. Bence Türkiye gerekenleri yapmιştιr, zamanι gelince yapιlacak olanlarι da yapacaktιr. Bundan kuşku duyulmasι yersizdir. Son tahlilde müslümanca bir bakιş açιsιyla kardeşim NATO gibi bir kurum senin haklarιnι niye korusun denebilir. Bu elbette ki doğrudur. NATO yahutta daha kestirmeden söylersek dünyamιzιn jandarmasι ABD kendi menfaatleri ile kesişmediği sürece ülkemizin lehine olabilecek hiç bir şeyi istemez. Daha dün bir komşumuzu işgal etti. Onca insanιn kanιnι döktü ve koca ülkeyi altιn bir tepsi de can düşmanι İranà sundu. Bu coğrafyanιn hem gözde ve hem de çok zor olduğunu bilmeyen yok. Ama unutmayalιm Türkiye henüz „küresel bir güç“ olabilmiş değildir. Dolayιsιyla „diplomasi“ yoluyla elinde bulunan bütün enstrümanlarι bιkιp usanmadan kullanmak durumundadιr. Türkiye yaptιğι bu atιlιmlarι sekteye uğratmadan istikrarlι bir şekilde sürdürmeye devam ederse çok değil 20 sene içinde dünya düzeni konusunda en azιndan ciddi bir belirleyici konumuna yükselecektir. Ülkemiz bu konuma yükseldiğinde yine de ilk tercihi savaş olmasιn isteriz. Zira büyük devlet olmak „sadece Savaş la olmaz. Öldürerek büyük olunacaksa bunu müslüman bir zihin zaten kabul etmez. Savaş
değil barιş büyütür. Siz sadece savaşarak büyümüş olanlara bakmayιn. Zira „zulm ile abat olmaya kalkιşanlarιn akιbetleri mutlaka berbat olur.

Savaşlarιn olmadιğι bir dünya temennisiyle…

Baki Selâm ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya