Mainz, 29.06.2013

Şimdilerde ne yaptιğιnι bilmediğimiz bir teknik direktörün itiraf sadedinde söylediği „radara biz yakalandιk“ ifadesinde yerini bulduğu üzere 2010-2011 sezonunda kendisine „Cumhuriyet“ maskesini takmιş olan bir takιmιn idarecileri şampiyonluk adιna her türlü pisliğe bulaşarak alenen „şike suçu“ işlemişler ve bu arada Anadolunun en güzide takιmlarιndan birinin hakkιnι gaspedip „emek hιrsιzlιğι“ yapmιşlardι.

Sponsor Bağlantılar

Son iki seneden bu yana ülkemizde bu sahtekar ve hιrsιzlarι kurtarmak için çevirmedik dolap ve kurmadιk tezgâh bιrakmayan yetkililer büyük bir „lobi“ çalιşmasι sonucunda UEFA nezdinde de dosyayι kapatmak noktasιnda önemli bir mesafe kaydetmişlerdi. Ama nasιl olduysa (herhalde Trabzon taraftarlarι ile ahlâk ve vicdan değerlerini kaybetmemiş hamiyetperver taraftarlarιn ahι tutmuş olsa gerek) UEFA nihayet sözkonusu kulüpleri suçlu bulup çeşitli cezalara çarptιrdι. Sen sonuca bak bakalιm, çaptιrdι da ne oldu sanki, UEFA da hemen “tu kaka“ ilan edildi.

Şimdi sιkι durun bu ahlâksιz süreçte bütün suçlularι aşağιda tek tek deşifre edeceğim:

Bu soruşturmada yer alan bütün „savcιlar“ suçludur.

Soruşturmayι yürüten, dinlemeleri yapan ve operasyonlarι yürüten bütün emniyet mensuplarι ve hatta „emniyet“ topyekun suçludur.

Hizmet hareketi” toptan suçludur.

Başta 16. ağιr ceza mahkemesi ancak genelde “bütün yargι” suçludur.

Mehmet Ali Aydιnlar’ιn başkan olduğu “federasyon“ ve onun başta etik kurulu olmak üzere bütün kurullarι suçludur.

Kendileri getirmiş bile olsa tüpçünün başkan olduğu federasyon da suçludur. Fenerbahçemiz dese bile suçludur. Ağzι ile kuş tutsa bile…

Trabzonspor kulübü onun eski ve yeni “yöneticileri”, taraftarlarι şehrin kendisi, müzesi, kültürü, horonu ve dahi hamsisi bile suçludur.

Galatasaray, Bursaspor ve Orduspor gibi „kulüplerde“ suçludur.

Madem ki Mehmet Baransu ve Ahmet Cakar ve Erman Toroğluna yer veriyorlar o zaman „medya“ da suçludur.

Bir gece de kanunu kendi lehlerine çιkarmιş olsalar bile başta „Ak Parti olmak üzere mecliste bulunan bütün partiler“ suçludur, vekiller suçludur. Ama özellikle de bütün çabalarιna rağmen „Başbakan“ da suçludur.

ADD, CYD, TAYAD, İP, ÖDP, ve benzeri marjinal yapιlanmalar dιşιnda bütün „sivil toplum örgütleri“ suçludur.

Madem ceza vermiştir o halde „UEFA“ da suçludur.

Hatta „FİFA“ bile suçludur.

Özetleyecek olursak, bu ülkede üç beş emek hιrsιzι, namus ve haya yoksunu, dolandιrιcιlιğι meslek edinmiş üç beş yolsuz ve soysuz çapulcu dιşιnda kalan herkes suçlu.

Suçsuz olan sadece “o malum kişi”. Adιnι bu satιrlarι kirletmesin diye yazmadιm. Sakιn yanlιş anlaşιlmasιn. Yoksa adι batasιcayι zaten herkes tanιyor ve biliyor. Hatta ne (…) olduğunu da herkes biliyor ama güce perestiş yüzünden kimse çιkιp bu emek hιrsιzιna haddini bildirmiyor.

Sahibinin sesi haline getirdiği medya şimdi de UEFA hakkιnda çarşaf çarşaf güzellemeler hazιrlιyor ve UEFA denen kurumu ceza verdi diye aşağιlama yarιşιna girişiyor.

Birinin çιkιp şu edep yoksunu zevata, arkadaş bir kerecik olsun ahlâklι davran diyemiyecek mi?

Futbolda mâlesef adaletin çivisi çιkmιştιr. Adalet bir teneke parçasι ile ilgili değildir. Peki adalete susamιş bu insanlarιn vicdanlarι ne zaman teskin olur diyecek olursanιz ona da cevabιm şu olacak:

Foseptik çukuruna parfüm sιkarak sιrιtanlar futbol âleminden defedildiği zaman.

Bu ülkenin namuslu insanlarιnιn sesi namussuzlarιn sesinin yüzde biri kadar çιktιğι zaman.

Baki Selamlar.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya