Türkiye’nin ilk siyasi gazetesi olarak nitelendirilebilecek Hürriyet gazetesi 29 Haziran 1868’de Mustafa Fazıl Paşa’nın da maddi desteği ile önce Londra, sonra Cenevre’de çıkarıldı. Yeni gazetenin ilk sayısında Ziya Paşa tarafından yazılmış, Osmanlı kabinesini yeren bir makale çıktı. Ancak bu da Mustafa Fazıl Paşa’nın istediğinden çok daha ağır bir makale idi.[1]

Sponsor Bağlantılar

 

Yeni Osmanlıların ülke dışında giriştikleri bu faaliyetler Osmanlı Hükümeti tarafından engellenmeye çalışıldı. Yeni Osmanlıların yurt dışında yürüttüğü hükümeti hedef alan eleştirel yazılarına engel olmak amacıyla dönemin Hariciye Nazırı Fuat Paşa’nın, Londra Elçisi Muzurus Paşa’ya gönderdiği 28 Mart 1868 tarihli yazıda, yurtdışındaki Türklerin çıkardıkları gazetelerdeki yönetime karşı yazılan yazıların Müslüman Türkleri Osmanlı Hıristiyanlarına karşı kışkırtma amacı taşıdığını, bu yüzden de İngiliz hükümeti ile anlaşılarak bu yayınlara bir son verilmesini istedi. Sonuç olarak İngiltere’de bulunan Ziya Paşa için soruşturma yapıldı, avukat tutma isteği de reddedilen Ziya Paşa, daha sonra kefaletle salıverildi.[2]

 

Namık Kemal yönetiminde olduğu dönemde gazete de, Ali ve Fuad Paşalar aleyhinde sert eleştirilere yer verilmiştir. Yeni Osmanlılar örgütünün en kapsamlı ve en etkin yayın organı olan Hürriyet gazetesinde Osmanlı Devleti’nin durumu ayrıntılarıyla gözler önüne seren pek çok makale yayınlanarak Yeni Osmanlıların politik görüşleri kamuoyuna yansıtılmıştır. Yasama ve yürütme yetkilerinin birbirinden ayrılmasını savunan gazete, bu prensibin eskiden şöyle uygulandığını belirtmektedir. “ulema sınıfı kanunları yapıyor, padişah ve vezirler bunları uyguluyor, elinde silah tutan halk ise bu uygulamayı denetliyordu”. Görüldüğü gibi Hürriyet, Muhbir’den farklı olarak yeniçeri ocağı yerine halkı koyarak Ortaçağ Osmanlı Devleti’nin daha idealistik bir devlet idare kavramını öne sürmektedir.[3]

 

Hürriyet ayrıca, parlamenter sistemin Türkiye’de somut olarak ne şekilde uygulanabileceğini, ne gibi yararlar sağlayacağını çeşitli örneklerle göstermeye çalışıyordu. Gazetenin bazı sayılarında yabancılardan alınan borçlar yüzünden, paranın kontrolsüz sarfından, giderin daima gelirden fazla olmasından dolayı ülkenin bozuk mali durumu hakkında ayrıntılı bilgi veriyordu. 31 Ağustos 1868 tarihli sayısında gazetede bu konuda özellikle şunlar söylenmekteydi: “bu nedenledir ki, devlet bütçesini toplumun kontrolü altında bulundurmak gerekir. Bu ise, ancak anayasal yönetim şeklinin kabulü ile gerçekleştirilebilir. Mahkemeler, eğitim, ordunun durumu ve dış politika hep parlamento yardımıyla denetlenebilir.”

 

Bunun dışında Hürriyet’in ele aldığı bir diğer konu da yabancı sermayenin yurda girmesidir. Avrupa uyruklarına verilen büyük ayrıcalıkları şiddetle kınayan gazete, çeşitli makaleleriyle yeni yeni oluşmaya başlayan Türk milli burjuvazisinin çıkarlarını savunuyor, yabancıların Türkiye’deki gayrimenkullerden yararlanma haklarını ve eşit olmayan ticaret antlaşmalarını protesto ederken, Babıali’nin dışardan borç alma politikasını ve kapitülasyonlar rejimini eleştiriyordu.

 

Sadece siyaseti değil, edebiyat sorunlarına da yer verilen Hürriyet gizlice Osmanlı Devleti’ne sokulmuştur. Gazete bu dönemde, Ziya Paşa ile Namık Kemal’in birbirlerinden zıt fikirler içeren makaleleri de içermiştir. Mısır Hidivi İsmail’in desteğini kabul eden Ziya Paşa makalelerinde, Hidivin bağışlarının karşılığı olarak, ancak savunmasını açıkça üstlenmeksizin, Âli Paşa’ya hücum ederken diğer taraftan, aynı sayfalarda Namık Kemal, Ziya Paşa’nın aksine, Hidiv aleyhinde bir polemik sürdürmekteydi.[4] Halk tarafından büyük ilgi gören gazetenin yönetimi üstlenen Namık Kemal, aynı gazete de makaleler yayınlayan Ziya Paşa ile arasının açılmasından sonra 6 Eylül 1869’da gazeteden ayrıldı.[5] 13 Eylül 1869’da gazetenin yönetimini Ziya Paşa üstlendi. Mustafa Fazıl Paşa, Ali Paşa ile anlaşınca mali desteğini gazeteden çekti. 1870 yılının Ocak ayında Namık Kemal, gazete ile ilişiğinin kalmadığına dair haberin Hürriyet’te yayınlanmasını istediyse de bu gerçekleşmedi. Bunun üzerine kendisi Hürriyet’le hiçbir ilgisinin kalmadığını belirten bir ilan bastı ve dağıttı. Bunun sebebi, Hidivin himayesi altındaki Hürriyet artık Namık Kemal’e göre Yeni Osmanlıların reform davalarına hizmet etmiyordu. Gazetenin 78. sayısında Ali Suavi imzalı “Ali Paşa Muhakemesi” adlı makalede Ali Paşa’nın öldürülmesi gerektiği yolundaki yazılar nedeniyle önce Ziya Paşa hakkında dava açılarak O’nun İngiltere dışına çıkması sağlandı. 88. sayısından sonra Hürriyet kapandı.[6]  6 Nisan 1870’de 89. sayısından itibaren Cenevre’de yayınlanmaya başlayan Hürriyet, ihtilalci bir eylem teorisinin ayrıntılı bir şekilde işlenip hazırlanmasına yönelik ilk teşebbüslerin yapıldığı İnkılab’a karşı dozu gittikçe artan şekilde sultanı savunmakla ilgileniyordu. Hürriyet 100. sayısında kapandığını açıkladı.



[1] Şerif MARDİN; Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu, çeviri, Mümtaz’er TÜRKÖNE, Fahri UNAN, İrfan ERDOĞAN, İletişim, İst.1996, s.58.

[2] Çetin YETKİN; İktidara Karşı Türk Devrim ve Direnişleri Başlangıçtan Atatürk’e, C.II, Otopsi

Yay.,istanbul 2003.s.607.

[3] A.D JELTJAKOV.; Türkiye’nin Sosyal ve Kültürel Hayatında Basın, İstanbul,1979.s.75.

[4] MARDİN; Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu, s.63-64.

[5]  Şerif MARDİN Ziya Paşa ile Namık Kemal’i karşılaştırırken şu yorumu yapar: “Ziya Paşa daha çok devlet raporlarını andıran makaleleri ve hicivleri, Namık Kemal’in stilinin karşıtıdır. Ziya Paşa bu noktada eski Osmanlı memur-aydınını temsil eder. Namık Kemal heyecanlı ideologdur.”, “Tanzimat ve Aydınlar”, s.49.

[6] Nevin YAZICI; Osmanlılık Fikri ve Genç Osmanlılar Cemiyeti, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2002, s.75.