Niye bu kadar şaşırdınız ki şimdi, neden böyle acılar içinde ağıtlar yakıyorsunuz ki ardımdan? Siz bilmiyor musunuz ki hiçbir ağlayışın, hiçbir yakarışın artık beni geri getiremeyeceğini? İyi de ne anlamı var ki şimdi bunca feryat etmenin, bu kabullenememezlikte neyin nesi şimdi. Oysa, oysa kimse ölmek için genç değildi zaten, siz beni genç yaşta öldü diye mi üzülüyorsunuz yoksa?

Sponsor Bağlantılar

Neden halen daha ağlıyorsun be anne? Sen baba; niye halen daha içine içine akıtıyorsun o inci gözyaşlarını?
Merak etmeyin, iyiyim ben… Sadece karanlıktan korkuyorum biraz hepsi o ve birazda soğuk oluyormuş burası kar yağdığı zaman ama onada alıştım artık, hiç merak etmeyin siz… Ha bu arada; dedemleri ve nenemi de gördüm burada, onlarda çok iyi, çok güzel karşıladılar beni. Hoş geldin oğlum diyerek öpüp kokladılar bol bol. Tam sizlerden bahsedecektim ki lafı ağzıma tıkadılar; “sen merak etme oğul, biz hepsini de görebiliyoruz zaten” dediler. Şaşırdım önce, aklım almadı… Sonra devam ettiler “biz senide görüyorduk zaten, ziyaret ediyordun bizi sık sık” dediler. Yani sizde beni ziyaret ederseniz bende sizi görebileceğim demek ki. Beni ziyaret et olur mu anne! Yanıma gel tamam mı baba! Gelin ki, bende sizi görebileyim bu karanlık kuyudan, siz gelince aydınlanıyormuş çünkü… Biliyorum kızgınsınız bana bu vedasız çekip gidişim için ama yine de gelin işte. Özlerim çünkü ben siz, çok özlerim hemde. O yüzden ne olur gelin işte.

Hem, hem bu kez benim elimde olan bir şey yoktu ki, ben hiçbir zaman sizi üzmek, kalbinizi kırmak istemedim ki. Ağabeylerime, ablama, kardeşime de söyleyin, onlarda gelsinler, çünkü onları da çok özlerim ben. Ama hemen gitmeyin öyle, kalın biraz yanımda. Konuşun benimle, ben size cevap veremiyormuşum burada ama duyabiliyormuşum her şeyi… O yüzden siz konuşun, ben dinlerim sizi…

Ha anne, baba! İlaçlarınızı da ihmal etmeyin sakın, yoksa gelemezsiniz yanıma. Üzülürüm işte bende o zaman ve yine hiç belli etmem ama ağlarım burada sessiz sessiz, o yüzden ne olur kötü olmayın siz, hasta olmayın sakın.

Abla! Akın’ımı da getirirsin demi? Ona belli etme ama dayın hep burada kalacak diye söyle, büyüdükçe anlatırsın artık. Ha abla! “Dayın seni çok seviyordu” de ona tamam mı? Anlat beni ona; dayın şöyle yapardı, seninle böyle oynardı, birinde bunu yapmıştı diye anlat ona, anlat ki beni unutmasın be abla, Akın’ım unutmasın beni. Rana’ma da anlat… Sizlerde anlatın olur mu abi… Gizem’imle Aysemin’ime de anlatın beni. Anlatın ki onlarda unutmasın amcalarını…

Neyse, hadi siz gidin artık. Sınav olacakmışım ben burada, o yüzden gitmeniz gerekiyor şimdi. Zor bir sınav olmayacakmış gerçi, biliyormuşum ben cevaplarını ama sizde dua edin yinede, edin ki hiç zorlanmayayım…

Sık sık yanıma gelmeyi de unutmayın sakın tamam mı. Şimdilik hoşça kalın ve Allah’a emanet olun.

Hepinizi de çok seviyorum…

ŞAFAK ÖZVEREN tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…