Ülkemizde okul birçok yönden kafkaesk bir yapıdadır. Okullarımız Kafka’nın Şato’sundan farksız gibidir. Şato ya da okul vardır, karşınızdadır ama siz oraya giremezsiniz. Sanki gizli bir el sizin oraya girmenizi engeller. Öyle bir sistem kurulmuştur ki okula ulaşma çabanız Şato’daki kadastrocunun şatoya girme çabasıyla aynıdır. Ümitsiz ve karmaşık bir süreç.
Akılla kavranması imkansız bir sistem. Kafka’nın öykülerindeki yaşam gibi. Özellikle bu sistemde öğrenciye bir “Dava” açılmış gibidir. Öğrenci mahkumdur aslında ama özgür bırakılmıştır. Suçunu bilmemektedir. Kendini savunamamaktadır. Bir yönüyle işkence yapılmaktadır öğrenciye. Baştan sona okulların o soğuk ve itici ortamı, sınav sistemi öğrenci mutlu olamasın diye vardır sanki. Diyebiliriz ki şatoya girmek okul ya da üniversiteye girmekten daha kolaydır.Sponsor Bağlantılar
Akılla kavranması imkansız bir sistem. Kafka’nın öykülerindeki yaşam gibi. Özellikle bu sistemde öğrenciye bir “Dava” açılmış gibidir. Öğrenci mahkumdur aslında ama özgür bırakılmıştır. Suçunu bilmemektedir. Kendini savunamamaktadır. Bir yönüyle işkence yapılmaktadır öğrenciye. Baştan sona okulların o soğuk ve itici ortamı, sınav sistemi öğrenci mutlu olamasın diye vardır sanki. Diyebiliriz ki şatoya girmek okul ya da üniversiteye girmekten daha kolaydır.
K’nın idamdan kurtulması mümkündür ama bir öğrencinin eğitim sisteminin elinden kurtulup kişiliğine kavuşması ve mutlu olması imkansızdır. Gün gelir öğrenci adına SBS, ÖSS denilen Türk usulü sınavlarda Bay K gibi göğsüne bıçağı yer. Ona ve ailesine kalan bir utanç duygusudur yalnızca. Baştan sona absürd ve akıl dışı bir sistem “Sen başaramadın ve Şato’ya giremezsin” der.
Toplum bu saçmalığı sorgulamaz ve cezasına razı olur tıpkı Bay K gibi. Bir ülkenin ve bir halkın maddi-manevi birikimi bir saçmalık için feda edilir.