DTP içerisindeki bazı milletvekilleri ile ilgili olarak, “Güvercinler”, “Şahinler” benzetmesi yapılmıştı. Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Aysel Tuğluk gibi, diğerlerine oranla daha ılımlı olanlarına/görünenlerine “Güvercin”, Emine Ayna gibi sivri dilli olanlarına da “Şahin” deniyordu.
Bu benzetme, mevcut tüm partilerde de vardı, aynen spor kulüplerinde, basın camiasında, şov, sanat ve edebiyat dünyasında, politika arenasında olduğu gibi. Herhangi bir ailede dahi, babaya “Şahin”, anneye “Güvercin” denebiliyordu örneğin.. Bu nedenle, bunda kızılacak, köpürecek bir şey de yoktu.
Baydemir Osman niye kızdı bu kadar?
Anayasa Mahkemesi tarafından DTP’nin kapatılması üzerine, “DTP amblemindeki meşe ağacı nerenize battı” diye Hükümet’e laf atan, bel altı soru önergesi veren Osman, gevşek ağzına gem vuramadı, dur diyemedi. Arkasından, hem Hükümet’e ve hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne salyalarıyla hiddetlenerek “Bizi, güvercin ve şahin diye bölenler için söylüyorum” dedi ve 72 milyonun gözleri önünde içine etti, hem de iki kez.
Akşam, bir televizyon kanalına canlı bağlanan Osman Baydemir (Soyadındaki “Bay” hecesi biraz garip kaçıyor)’in, bir özür dilemesi beklenirken, tersine “Bu bir özgüvendir” dedi. Bir çuval inciri berbat etti Osman efendi. Hemen bez getirdiler tez elden, ancak getirilen bez, ne yazık ki Cafer’in ettiklerine yetmedi.
Gerçekten, CAFER BEZGETİR niye kızdı ki bu kadar? Halbuki kendisinin, ne “Güvercin” olarak, ne de “Şahin” olarak ismi hiç geçmiyordu ki magazin dünyasında. Buna çok alınmıştı muhtemelen; “Siz beni bir halta benzetemediniz ha! Alın, görün bakalım, ben neymişim!” demişti, tahminen.
Gördünüz mü Osman’ı? O, “güvercin”den de, “şahin”den de üstün ve ünlüydü artık kamuoyunda, özellikle kendi çöplüğünde. Artık ötüyordu Osman.. O bir “BAYKUŞ”tu, Cafer BAYKUŞ’tu, hatta “KÜFÜRBAZ BAYKUŞ”tu artık.
Gerçi, ne farkı vardı ki, bütün bu kuş türlerinin? Hepsi kuş değil miydi, uçmuyorlar mıydı, ötmüyorlar mıydı sonuçta!
Ha, DTP’nin güvercin’i, şahin’i, baykuş’u olmuşlardı, ha Apo’nun kelime sektirmez, yetenekli papağanı, papağanları!
Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com