Her zaman olması gereken duygular, yapmamız gerekenler, hayata bakış yönümüz şu olmalı, bu olmalı yazıları…Yaşama “şu” pozitiflikte bakmalı, “bu” şekilde olumlamalıyız ki ancak o zaman mutlu ve huzurlu olabiliriz.
Peki işte zamanı geldiğinde, o duygulara ihtiyaç olduğunda, olumlama yapmamız gerektiğinde, acı bir şeylerin içine düştüğümüzde, güçlü olmamız gerektiğinde, evet işte “o zaman” geldiğinde neden olmuyor? Yapılması gerekenlerin hepsi yapılıyor da sonuç neden söylendiği gibi olmuyor? Neden gitmiyor bu kara bulutlar da, neden gelmiyor masmavi gökyüzü?

Sponsor Bağlantılar

Zaten hepsi üst üste geldi, çünkü hep böyle olur. Bir taraftan bir aksilikle karşılaştın mı sıraya dizilirler. Sen daha biri “neden böyle oldu” diye düşünürken diğeri de gelir. “Yanlış” nerede oldu derken diğeri de ve sonra diğeri de gelir ve bir bakarsın her şey alt üst olmuş.

Ne olduysa oldu. Ama sen böyle olsun istememiştin değil mi? Çok iyi niyetle başlamıştı her şey, bir kötülük düşünmemiştin? İyilikle başladığın iş neden kötü sonuç verdi? Güzellikle başlayan konuşma neden kavgaya döndü?

Ne arkadaş, ne aile, ne iş, ne sevgili… işte şimdi hepten yalnızsın?

Geçmişte okumuş olduğun, altını tek tek çizip hafızaya aldığın kitaplar tekrar açılıyor. Bir kez daha üstünden geçiliyor olması gerekenlerin. Şu şöyle olmalı, bu işte böyle düşünmelisin, şunu kafanda şöyle olumlayacaksın, sen “şu”sun, asla olumsuz konuşmayacaksın. Bir kitap, iki kitap… hepsi aynı şeyleri söylemiş. Kaç tane okumuşsun hayret, hiçbir işe yaramamış ki hala kötü bir vaziyete düşmeyi ve duygusal olarak yapayalnız hissetmeyi başarmışsın. Şimdi yine bu kitaplara sarılmış kendini nasıl bu durumdan çekeceğini yakalamaya çalışıyorsun.

Bir çoğumuz kişisel gelişim yazılarıyla hayatımızı yönlendirmeye çalışıyoruz. Aynı cümlelerin geçtiği 20-30 kitap kütüphanemizde yer alıyor. Bazıları okudukları tek bir kitapla hayatlarının değiştiğini söylüyor. Her kitabı bu teselliyle aldınız zaten çoğu kez de. Arka yazılarda ki ya da bizzat kitabın içindeki “hayatın değiştiği” cümlelerine kanmayı isteyerek alıyoruz ama çevremizde okuyanların davranış tarzlarında ve düşüncelerinde zerre kadar bir değişme olmadığı da çarpıyor yüzümüze. Peki ama niye hala bu yazılardan medet umuyoruz o halde?

Mutluluk, neşe, huzur insanın içinde, bünyesinde…

Övgün İLTER