Gitmek mi zor kalmak mı? Yoksa ortada kalmak mı? An gelir ne gidecek cesareti olur insanın ne de kalacak sebebi. İşte o an ne gidebilir ne de kalabilir. En zoru budur hayatta bir şeyi ya yaparsın ya da yapamazsın ortası yoktur denilir, ortası karanlıktır, ortası meçhul çıkmaz bir yoldur.

Sponsor Bağlantılar

İnsanoğlu o yola girdi mi bir kez çıkması zor olur artık. Ortada kalmaktır bunun adı dedim ya gidecek cesareti yoktur geride bırakmak istemediği şeyler kaybetmekten korktuğu biri vardır ama o biri kalmasına da sebeb değildir ki bu yüzden gitmeyi düşünür. Aslında sebebtir de o biri bunun farkında değildir ve gitmeyi düşünene kalacak sebeb bırakmaz bu yüzden. Ama gidecek cesarette yoktur gidecek olanda o çıkmaz yola girmiştir bir kez ne gidebilir artık ne de kalabilir.

Bir şey ya beyazdır ya da siyahtır ortası olmaz derler ya hani hayatta gri yoktur. Böyle düşünenler hayatta ortada kalmak nedir yaşamamışlar anlaşılan. Hayatta her şey gridir aslında. Çünkü insan ne tam beyazı yaşayabilir ne de siyahı, ne çok mutlu olabilir ne de hep yas tutabilir. Bir ortası vardır bunun. Biraz mutlu biraz hüzünlü, biraz acı biraz tatlı karamel gibi yani.

Ortada kalmak dedik ya bir de an gelir insanoğlu ne konuşabilir ne de susabilir. Söyleyeceği o kadar çok şey vardır ki susmak zor gelir, anlatmak ister içindekileri ancak mecali yoktur anlatmaya ama susmak da istemez hani. Susup öylece kalmak ama konuşamaz susar. Bu defa konuşmamak zor gelir. Aklı konuşmaktan yana gönlü susmaktan işte yine ortada kalır. Ne içindekileri dökebilir ne de adam gibi susmayı becerir. Orta bir yerde konuşur ama konuştukları asıl düşündükleri değildir. Ortada kalmak kaybettirir insana. Bu yüzden gitmek ya da kalmak değil konuşmak ya da susmak değil zor olan ortada kalmaktır.