Erden ÖZKANT

Türkiye, garip bir ülke gerçekten. O kadar garip ki hırsızlık ve yolsuzluk yapanların, magandaların, katillerin, tacizcilerin ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaştıkları ama sırf “parasız eğitim istiyoruz” pankartı açtıkları için öğrencilerin aylarca tutuklu oldukları bir ülke…
Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz…

Sponsor Bağlantılar

Tüzer ve Yılmaz, 14 Mart 2010 tarihinde İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen Roman Açılımı Çalıştayı’nda Başbakan Erdoğan’ın konuşma yaptığı sırada ‘Parasız eğitim istiyoruz alacağız‘ yazılı pankart açınca gözaltına alındılar ve sonrasında da tutuklandılar. 19 ay sonra geçtiğimiz perşembe günü serbest bırakıldılar. Bu iki üniversite öğrencisinin, yalnızca parasız eğitim talebini dile getirmeleri nedeniyle “yasadışı örgüt üyeliğinden” yargılanmaları birçok gazeteci ve yazarın gündemine girmişti. Tabii ki bazı gazeteler ve yazarlar, bu öğrencileri görmezden geldiler. Herhalde onlara göre bu iki öğrenci de Ergenekoncu idi. Günümüzde hükümet aleyhine eylem yapan, hükümet aleyhine bir şeyler yazan ve Ergenekon Davası’nı eleştirenler Ergenekoncu sayılıyor ya… Onlara göre muhakkak bu öğrenciler de Ergenekoncudur!

Tutuklu öğrenciler raporu

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi tarafından cezaevinde tutuklu bulunan öğrencilere yönelik hazırlanan rapor açıklandı geçtiğimiz günlerde. ÇHD İstanbul Şube Sekreteri Avukat Güçlü Sevimli, İstanbul genelinde yaptıkları çalışmada, 89 öğrencinin tutuklu olduğunu, bu sayının yurt genelinde 500’ü bulduğunu kaydetti. Sevimli, “Öğrencilerin parasız eğitim, harç ücretleri, halk için eğitim gibi talepleri de ifade özgürlüğü kapsamı içerisindedir. Ancak siyaset kurumunun yargı eliyle oluşturduğu baskı ile öğrencilerde bu kapsamın içinden alınmış terörle mücadele yasasını düzenleyen TCK 220 ve 314. madde ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 7/2. maddesi kapsamına sokulmuştur” dedi. Sevimli, temel hak ve isteklerini arayan öğrencilerin açtıkları pankart, döviz ve sloganlarından dolayı özel yetkili mahkemelerce yargılandığını vurguladı: “2911 sayılı toplantı ve gösteri yasasına göre hak arama mücadelesi veren öğrenciler hakkında devlet açısından sonuç alınamadığı için TCK’nin örgüt suçunu düzenleyen maddelerine atıfta bulunuluyor. Özel yetkili mahkemelerin meşruluğu ve buna bağlı yargılama usulü tartışılırken üniversite öğrencilerinin hak istemlerinin bu mahkemelerde yargılanması ve öğrencilerin uzun tutukluluk halleri nedeniyle okulları ile ilişkilerinin kesilmesine neden oluyor. Mahkemelerin tutukluluk hallerinin uzatmaya yönelik verdiği kararlar ise mantık sınırlarını zorlamakta.”

Kısacası: Parasız eğitim istedikleri için tutuklanan öğrencilerin; hayatlarını kazanırlarken hayatlarını kaybedenlerin ülkesi burası…