Bu sabah yine soğuk rüzgârlar esti yüreğimde. Tarifi olmayan, kendimle bocaladığım düşüncelerle geçiyor günler. Ne yazmam gerektiğini, neleri anlatmam gerektiğini bilmeden merhaba diyorum sana.

Sponsor Bağlantılar


Bir elimde kâğıt kalem, diğer elimdeyse sımsıkı tuttuğum sevdam. Zavallı bir insan öyküsüyle hala neden yaşadığımı bilmiyorken sen geliyorsun aklıma. Gökyüzünün her şeyi gölgelediği bu şehirde kendi gölgemle baş başa yürüyorum. Şimdilerde sadece sokak lambaları aydınlatıyor satırlarımı. Kendi kahramanımı, seni yaşatıyorum içimde. Kimsenin bilmediği yaşadığını, kimsenin duymadığı. Kelimeler kifayesiz kalıyor seni anlatınca. Yazdığım her satırda sen varsın aslında. Gözyaşlarım seni anıyor, bulutlarsa ağlıyor. Kuşlar suskun artık, yapraklar durgun. Yıldızlar bizi anlatırken şimdilerde, penceremde bir sessizlik dolaşıyor gecelerce.

Uzak diyarlarda açılan kapılarda sonu bile görünmeyen dipsiz kuyulara sadece seninle varım. Sadece varlığın teselli ediyor beni, yokluğun ise çorak topraklarda açan kardelen çiçekleri. Sessizliğin sesini sadece sende dinliyorum, bir tek sen varken mutlu oluyorum ve sevdan alev alıyor yüreğimde. Gözyaşlarım kıyamıyor bize, akmıyor gözlerime. Uçsuz bucaksız bir hayalin peşinde koşuyorum şimdilerde. Yüreğimde nakış nakış işlediğim her kelime kifayesiz kalıyor seni anlatınca. Sevdalar bizim gibi yaşanmıyor artık, sensizlik bir kor gibi düşerken yüreğime, sen geliyorsun aklıma.

Sevdiğim…

Bir duyabilsen keşke, içimdeki sesimi. Gözlerimden akan her bir damla yaş, bir sevda aslında. Yüreğimden dökülen her kelime, bizi anlatır aslında. Sensiz geçen her saniye bir ızdırap misaliyken yüreğimde, seni sensiz yaşamak sevdalara susamak.

Seni sensiz yaşamayı da bilirim ama yokluğunun acısına yok mu bir derman?