Bir gün, çok genç ve dul bir bayan arkadaşımın evine oturmaya gittim. Bana, oturduğu evin balkonuna, birinin mektup attığını ve mektupta kim olduğunu yazmadığını söyledi. Bunun üzerine, mektubu aldım ve okumaya başladım. Mektupta şöyle yazıyordu: ’’Dul bir bayan olduğunu biliyorum. Uzun zamandan beri seni gözlüyorum ve çok beğeniyorum. Sende yalnız bir kadınsın. Erkeğe ihtiyacın vardır.’’ Oysa duyarlı ve yardım sever bir vatandaş olsaydı: ’’Siz, yalnız yaşayan genç bir annesiniz.Çalışmadığınızı biliyorum. Ekmeğe, suya muhtaçsınızdır. Size nasıl yardımcı olabilirim?’’ dese, dünyalar onun olurdu. Ama bizim erkeklerimize, ’’dul kadın’’ deyince, kolay kadını çağrıştırdığı için, akıllarına uçkurdan başka bir şey gelmiyor. Şimdi sizce, tacizden ve tecavüzden çok daha gaddarca değil mi? Çaresiz ve muhtaç, ne yapacağını bilmeyen, kimseden destek göremeyen kadına: ’’Sana destek olacağım. Paramda var, çevremde var. Sana iyi bir iş bulurum. Ancak bir şartla, benimle olman lazım.’’ diyen o kadar çok erkek var ki. İşte, buda tecavüzdür. Muhtaç olan kadınların bir kısmı istemeyerekte olsa, o adama ’’evet’’ demek zorunda kalıyorlar. Bir kısmı da hayatın zorluklarına direniyor.

Sponsor Bağlantılar

Tabi, konu taciz ve tecavüz olunca, şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Toplumumuzda hala, ’’Kadınlar hak etmiştir.’’ düşüncesini savunuyorlar. ’’Dekolte giyinip, erkekleri baştan çıkarmıştır, geç saatte dışarı çıkmıştır, ya da erkeğe kuyruk sallamıştır. Bu yüzden hak etmiştir.’’ yorumları hala, kulakları çınlatıyor. İki bin on bir yılında bile hala, din adamları bu konuyu konuşuyorlar. Bir din adamı: ’’Vay efendim, tabiî ki, açık giyinenlere tecavüz ederler.’’ gibi yorumda bulunuyor. Bence, yanlış bir saptamadır. Talihsizliktir. Onun konuşması, tam bir fiyaskodur. Bunu isteyen, meyilli olan, erkeklere kuyruk sallayan kadınlar, zaten tecavüze uğramazlar ki. Kimse, kimseye zorla tecavüz etme hakkına sahip değildir. Kadın meyillide olsa, dekoltede giyinse, erkeğe kuyrukta sallasa, kimse o kadına dokunamaz. Kimse, o cesareti kendinde bulamaz.

DOĞAN GÜNEŞ tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…