Televizyon kelimesi tele ve visio sözcüklerinden türetilmiştir. Tele (uzak) Yunanca’dan, visio (gör) ise Latince’den gelmiştir. Bir bütün olarak düşünüldüğünde uzaktan görmek anlamına gelir.

Sponsor Bağlantılar

Televizyon 1923 yılında John Logie Baird tarafından icat edilmiştir. 1950’lerde ise ilk renkli televizyon piyasaya sürülmüştür.
Televizyon hakkında kısa bir bilgi edindikten sonra ülkemizde televizyon geçmişine bakarsak. Temelleri 1953 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından atılmıştır. Akabinde 1968 yılında TRT siyah beyaz olarak deneme yayınına başlamıştır. Renkli televizyona geçiş ise 1980’lerde yaşanmıştır ve 1990’lı yılların başlarında ise özel televizyon kanalları yayına başlamıştır.

Günümüzde ise yeni teknolojik icatlar ve bilgisayarlara rağmen vazgeçilmezliğini korumaktadır. Faydaları ve zararları birçok kez tartışma konusu olmuştur. Ama benim asıl değinmek istediğim konu ülkemizde ki sosyal ve kültürel etkinliğidir.

Her evin baş köşesinde yer alması ve artık televizyonsuz bir evin olmadığı gerçeğine bakarsak hayatımızdaki etkinliğini ve baskınlığını görmek basit. Ama beni üzen nokta televizyon aracılığıyla nasıl etki altına alındığımız bir yana sosyal ve kültürel değerlerimizin nasıl yozlaştırıldığıdır.

Diziler ve filmler topluma yön vermekte hatta bunların içerdiği karakterler büyük kitleler tarafından örnek alınmaktadır. İyisiyle kötüsüyle… Kültürümüze aykırı olan kavramlar, davranışlar, objeler bizdenmiş gibi gösterilmeye başlanmış, kültürel değerlerimiz batı potası altında eritilmeye çalışılmış ve çalışılmaktadır. Ayrıca bu kademeli ve planlı bir şekilde yapılmıştır. Örnek verecek olursak. İlk başlarda herhangi bir dizi veya filmde öpüşme sahnesi varsa hatırlarsınız beklide aileniz kanalı değiştirir veya herkes gözlerini başka yöne çevirirdi. Zamanla bu normalmiş gibi gösterilerek daha da ileri boyutlara taşınmış ve günümüzde geldiği (getirildiği) noktayı zaten biliyoruz.

Bir diğer değinmek istediğim konu reklamlar. Reklamların çeşitli tekniklerle nasıl etkin rol oynadığı aşikâr. Ne kadar da reklamlar yazısı ardından kanalı değişsek de. Demek istediğim reklamların bu topluma vermek istediği 2 temel obje var. Seks ve alışveriş çılgınlığı. Dikkat edin alışveriş değil alışveriş çılgınlığı… Bu 2 temel obje filmlerin ve dizilerinde temel konusu. Asıl istenen toplumumuzu düşünmeyen alışveriş ve seks odaklı bir toplum haline getirmek ki büyük ölçüde başarılmıştır. Bizde bu planın içinde aktif rol alıyoruz.

Bu durumda yapmamız gereken elimizden geldiğince bilinçli olmak ve en azından bizim nasıl bir toplum haline gelmemiz istendiğinin farkına varmaktır.

PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?