Gözlerinde nemi kuruttu tülsü, artık ağlamayacaktı.
Hayali arkadaşı, onun kulağına hep güçlü ol diye fısıldıyordu, tülsü duygularını gizlemeye çalıştı artık akmayacaktı gözyaşları, ben güçlüyüm, ben özgürüm, ben bilgeyim diyordu!
Sonra düşündü! Olmaz dedi tülsü,bilgeler de ağlar,insan olan herkes ağlar,hayali arkadaşı, yaşları içine akıtma diye emretti,tülsü yine şaşkındı bir güçlü ol diyorsun,bir ağla ,şimdi hangi sözünü tutayım?! Seslendi hayali arkadaş, kendine acıyarak ağlama, başını dik tut diyorum. O heybetli ses yükseldi yüreğinin derinlerinden, boynunu acizler gibi eğme! Düştüğün an kalkmasını da bileceksin, gülümsedi tülsü anladım diye mırıldandı.
Sordu hayali arkadaş, neyi anladın?
Sevdiklerimi üzdüğüm için pişman olmalıyım, lakin ağlamak yerine af dilemeliyim.
Gururum incindi diye değil, bir can incittim diye ağlamalıyım.
Kibirden, öfkeden değil, sevdiklerimi kaybettim diye….
Malımı mülkümü kaybettim diye değil, dostumu kaybettiğime…
Pişmanlık duymaktan değil, neden ders almadım diye…
Öleceğim diye denil, sevgi yüreğimde öldü diye…
İnsan olduğum için ağlarım, lakin başım dik durmalı, anladım dedi tülsü.
Gülümsedi hayali dost, kutlarım seni dedi!