Türk halkının başörtüsü ile ilgili görüşü nedir.Bu konuda yapılmış anketlerden bir kaçını burada zikretmekte fayda var. Köprü Dergisinin 2003 yılı Güz dönemi 84.sayısında, Avukat Fatma Benli nin ”Anketler ve İnsan Hakları Kuruluşlarının Raporları Işığında Başörtüsü Yasağının Değerlendirilmesi” adlı yazısından 1,3 ve 7.nolu anketleri burada yaptığım aktarıyorum.

Sponsor Bağlantılar


1. Anket: ”Türkiye’de din ve vicdan hürriyeti ile ilgili yapılan anketlerin en önemlilerinden birisi Şubat 1999 tarihinde Türkiye’de din ile toplumsal ve siyasal tutum ve davranışlar arasındaki ilişkiyi irdelemek üzere yapılan, “Türkiye’de Din, Toplum ve Siyaset” isimli bir anket çalışmasıdır. İlgili çalışma Boğaziçi Üniversitesi’nde görevli öğretim görevlileri tarafından, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfi’nın (TESEV) mali desteğiyle gerçekleştirilmiştir. TESEV Araştırması Türk vatandaşlarının ne düşündüğüne dair bir fikir vermektedir. Türkiye’de din ve siyasal davranış arasındaki ilişkileri inceleyen araştırma, 105 sorudan oluşan bir anket çalışmasına dayanmakta olup, Türkiye nüfusunu temsil niteline sahip bir örneklem çerçevesinde yerleşim birimlerinde yüz yüze gerçekleştirilmiştir. Resmi ve özel bütün kurumlarca ciddi ve bilimsel bir istatistik olarak değerlendirilen araştırmada, başörtülü öğrencilerin okula alınmamasının doğru olmadığına ilişkin soruya katılanların oranı % 76 olup, karşı fikirde olanlar % 16’dır. “Devlet memuru kadınlar isterlerse başlarını örtmelidir” ifadesine katılanların oranı ise % 74.2’dir.”

3. Anket: Yükseköğretim Kurumuna bağlı Gazi Üniversitesi bilim adamlarınca kurulan Akademik Araştırmalar Merkezi’nin (AKART) 16 ilde 3 bin 224 kişi üzerinde yaptığı araştırmada, Türk halkının % 86’sı başörtüsü konusunda olumlu görüş bildirirken, üçte ikisi okul, devlet dairesi dahil ayrım yapılmaksızın her yerde başörtüsünün özgürce takabilmesini savunmaktadır. Bu araştırmada başörtüsünün her yerde yasak olmasını savunanların oranının, sadece yüzde 12.7 olduğu gazete haberlerine yansımıştır. Araştırma toplumun % 70’inin irtica tehdidinin olmadığı görüşünde olduğunu ifade etmektedir.

7. Anket: 1997 yılında, MODUS Araştırma Merkezi ve MAZLUM-DER İstanbul Şubesi işbirliği ile başörtüsü sorununun tarafı olan insanların tanınması ve olaya yaklaşımlarını tespit edilmesi amacıyla İstanbul, Ankara, Bursa, Trabzon ve Konya’daki 700 başörtülü üniversite öğrencisi ile “başörtüsü mağdurları anketi” yapılmıştır. Bu ankette de başörtülülerin kıyafet biçimlerini belirleme sebepleri ve başı açık bayanlara karşı düşünceleri yer almaktadır.

Ankete katılanların % 93.8’i “başörtüsü takmak için baskıyla karşılaştınız mı?” soruna “hayır” cevabı vermiştir. Cevap verenlerin % 6.2’si ise başörtüsü tercihlerinde baskıyla karşılaştıklarını beyan etmektedir. % 84.3’ü “başörtüsü tercihlerindeki en önemli etkenin inancını öğrenmek” olduğunu söylemişlerdir. Aileden aldığı terbiye gereği örtündüğünü beyan edenler ise % 10’dur. Arkadaş çevresinin etkisiyle örtündüğünü söyleyenler ise, % 2.8’dir.

“Başörtüsü yasağı ile nerede karşılaştınız?” sorusuna % 50.5’i üniversitede, % 35.7’si ortaöğretimde cevabını vermiştir. “Yasak karşısında tepkiniz ne oldu?” sorusunu % 71.8 “direnmeye karar verdim”, % 8.7 “başımı açtım”, % 11.1 “fazla dirençli davranmadım” şeklinde cevaplamıştır.

“Yasak nedeniyle okul ya da iş ile başörtüsü arasında tercih yapmak zorunda kalsanız ne yaparsınız?” sorusuna % 87 “kesinlikle açmam”, % 5.7 “mecbur kalınca geçici olarak açabilirim” % 0.3 “açarım” cevabını vermiştir.

“Başörtüsü yasağına karşı nasıl mücadele verilmelidir?” sorusunu % 79.6 “inanç özgürlüğü çerçevesinde insan hakları mücadelesi verilmeli”, % 16.6 “Müslüman kimlik çerçevesinde siyasi mücadele verilmeli”, % 3.1 “sadece yasal hakkımız talep edilmeli”, % 5.7 “mücadele etmek yerine gerekli düzenlemelerin yapılmasını beklemeli” şeklinde cevaplandırmıştır.

“Dinin başörtüsü emri hakkındaki düşüncelerinize hangisi uygun düşmektedir?” sorusunu % 85.6 “temel bir emirdir”, % 0.7 “teferruattır, önemli değildir”, % 12.5 “teferruattır, ama önemlidir” şeklinde cevaplamıştır.

“Sizce başörtüsü takmayan kadınlar da Müslüman mıdır?” sorusunu % 86.5 “dinin akidevi ilkelerine inanıyorsa Müslüman’dır”, % 6.1 “dinin temel bir emrine uymadığı için Müslümanlığı tehlikededir”, % 2.6 “Müslüman değildir” şeklinde cevaplamıştır.

“Başörtüsü takmayan kadınların ahlaki durumu nedir?” sorusunu % 2.5 “tesettürsüz dolaşmayı ahlaksızlık olarak değerlendiriyorum”, % 56.4 “ahlak giyimden önce tavır ve davranışlarda aranmalıdır”, % 37.3 “tesettür genel bir ahlaklılık kazandırmamaktadır, ama örtünmeyenler için bir şey söyleyemem” şeklinde cevaplamıştır.

Bu gün Üniversitelerde uygulanan Başörtüsü yasağı kanuni değildir. Türk üniversitelerinde başörtüsü kanun la yasaklanmamıştır. Yüksek Öğretim Kanunu’nun ek 17”nci maddesine göre, “kanunların yasaklamadığı her türlü kılık kıyafet serbesttir.” Türkiye’de, İnkılap kanunları da dahil, başörtüsünü yasaklayan bir kanun mevcut değil. Devlet Memurları Yönetmeliği’nde ve Milli Eğitim Yönetmeliği’nde (ilk ve orta öğretim için) başın açık olması mecburiyeti var.Anayasa Mahkemesi, Yüksek Öğretim Kanunu’nun ek 17”nci maddesini iptal etmemiş, sadece bu serbestinin, dinî amaçla başörtüsü takmak biçiminde değerlendirilemeyeceğini belirtmişti. Oysa Anayasa’nın 153”üncü maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Kaldı ki, Anayasa’nın iptal kararları bağlayıcıdır. Halbuki, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Öğretim Kanunu’nun ek 17”nci maddesini iptal etmemiştir; Meclis iradesine aykırı bir biçimde yorumlamıştır. Başörtülü öğrenciler bizzat din eğitimi veren ilahiyat fakülteleri(Bu durum da bir tezat teşkil etmektedir,İlahiyat Fakültelerinde hem din eğitimi vereceksin,hem de dinin emri olan başörtüsünü bu fakültelerde okuyan kızların örtmesini engelleyeceksin) dahil olmak üzere tüm fakültelerde, üniversite kampusuna alınmamaktadır. Öğrencilerin okul bahçesine dahi girişleri özel güvenlik görevlilerinin mukavemeti ile engellenmektedir.

Dini inancı gereği başını örten bir insanın bu davranışının altında yatan sebep, “İnancının gereği örtünmesi isteğidir.” Dolayısı ile inancı gereği örtünen bir insanın inancını sorgulayamazsınız.Başını örten kadınların bu tercihlerine sayı göstermek gerekmektedir.

* Türkiyede Başörtüsü Yasağı 1
* Türkiyede Başörtüsü Yasağı 2