EĞİTİM NEDİR?

Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır. Evet, kitap tanımı zordur, eğitimin.Tanımdan da anlaşılacağı gibi eğitim çeşitli olguları içinde barındırır. Tabii bu olgular ve bunların işleyiş biçimleri ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Her ülke bu olgular içinde kendi eğitimini, eğitim tarzını yaratmıştır.
ÜLKEMİZDEKİ EĞİTİM SİSTEMİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Sponsor Bağlantılar

Öncelikle ülkemizdeki eğitim sisteminden bahsetmek istiyorum sizlere. Her ne kadar daha sonradan 5+3=8 yıl zorunlu eğitim gibi görünse de ben bunları ayırmak istiyorum. İlk 5 yıl ilkokul olarak adlandırılır. Daha sonraki 3 yıl ise ortaokuldur. Daha sonra 4 yıl ortaöğretim (bazı liseler hariç) ve 2-4 senelik üniversitelerimiz mevcuttur. Liselerimize ilk önce 8. sınıfın sonunda OKS denilen 2 saatlik bir sınav sonucu yerleştiriliyordu öğrenciler. Ancak daha sonra SBS denilen ve 6. 7. ve 8. sınıflarda düzenli olarak uygulanan bir sınav getirildi. Bu sınavlar sonucunda öğrenciler Anadolu, Fen, Meslek lisesi gibi çeşitli liselere yerleştirilirler. Üniversiteye geçiş sistemimiz ise en başlarda ÖSS-ÖYS olarak uygulanan, daha sonra ise YGS-LYS adı verilen sınavlarla uygulanmaktadır.

Peki  bu sınavlar nedir, ne değildir, sonuçları nelerdir? Öncelikle liselere geçişteki sorunlarımızdan bahsetmek istiyorum. Maalesef Türkiye’nin her yerinde öğrencilerimiz aynı kalitede eğitim alamıyorlar. Yeteri derecede sınavlara hazırlanamıyorlar. Hatta ve hatta 8. sınıfın sonunda hala okuma-yazma bilmeyen öğrencilerimiz var ne yazık ki. İşte bu yüzdendir ki ‘’dersane’’ adı verilen ticarethaneler buradan çıkmıştır. Öğrencilere okullarında alamadıkları eğitimi ‘’dersane’’ lerde vermek için. Peki ya dersaneye gidemeyen öğrenci ne yapacak? Dersanelerin oluşması Türkiye’deki eğitim kalitesinin ne kadar düşük olduğunun açık bir kanıtıdır. Bana göre bu tür sınavların tamamen kaldırılması gerekir. Öğrencileri denetleyecek mekanizmalar olmalıdır ve bu mekanizmalar 8. sınıfın sonunda öğrencilerin beceri ve yetenek açısından hangi yolu izleme konusunda yol göstermelidir. Ve öğrenciler buna göre liselere yerleştirilmelidir. O zaman görülecektir ki dersaneler de zaman içinde ortadan kalkacaktır. Ayrıca not ortalamasının denetlenmesi konusu ayrı bir skandaldır. Ülkemizde her öğrencinin aynı kalitede eğitim almadığını düşünürsek bunun liselere ve üniversitelere girişte ne kadar ölçüsüz olacağı konusu barizdir. Liseler konusunda şöyle bir fikrim var. Öncelikle liselerden ‘’anadolu, meslek, teknik, genel’’ ibareleri kesinlikle kaldırılmalıdır. Ve liseler içinde bulunan Türkçe-Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Yabancı dil bölümleri de kaldırılmalıdır. Bu bölümler liselerin başına gelmelidir. Örneğin; A Türkçe-Matematik Lisesi ya da B Sosyal Bilimler Lisesi gibi tamamen o liseyi kapsamalıdır. Öğrenciler de 8. sınıfın sonunda bu tür liselere yönlendirilmelidir. Yani öğrenci hangi konuda yetenekliyse o tür bir liseye yönlendirilmelidir. Öğrencinin sayısal yönü kuvvetliyse X Fen Bilimleri Lisesi’ne gitmelidir. Görülecektir ki çok daha verimli öğrenciler geleceğe yetiştileceklerdir. Üniversitelerimize giriş sınavı da kesinlikle kaldırılmalıdır. Her üniversitenin kendine ait sınavları hatta mülakatları olmalıdır. Ve öğrenciler de lisede almış oldukları eğitimlere göre istedikleri üniversitelerin sınavlarına girebilmelidir. Ama yine sınırlar olmalıdır. Örneğin; Y Yabancı Dil Lisesi’nden mezun olan kişi Sosyal-Fen Bilimleri nin seçebileceği bölümleri seçmemelidir. Kendi okulu üniversiteye girişte hangi bölüm ve üniversiteleri belirlemişse onu seçilmelidir. Aksi takdirde bunda da büyük aksaklıklar çıkacaktır.

SONUÇ OLARAK…

Demek istediğim şu ki eğitim konusu saatlerce üzerinde durulması gereken bir konudur. Ancak ülkemizde eğitim kalitesi oldukça düşüktür ve her öğrenciye aynı kalitede eğitim verilememektedir. Eğer bugün Avrupa ve Amerika bu kadar gelişmişse bunun nedeni ülkenin gençlerine sağladığı EĞİTİM olanağı ve kalitesidir. Özellikle Almanya ve ABD ülkeleri eğitim konusuna büyük önem vermişlerdir. Ve eğitim sistemimizi düzenleyen kurumlar çalışmalarını yaparken bu ve bu tip ülkeleri model almalıdır.

İLHAN ACAR tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…