Türkiye’deki Teknoloji ve Silahlı Kuvvetlerdeki durum ile ilgili bir değerlendirme.
Türkiye’de bilim ve teknoloji alanında belirli bir politika izleme arayışı ve ilk politika formülasyonları 1963 yılında Planlı Dönem’le birlikte başlamıştır. Bilim ve teknoloji faaliyetinin yönlendirilmesinde rol alacak ilk kurum da TÜBİTAK yine aynı dönemin ürünüdür (Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı).
1980’li yılların başında, dönemin ilgili Devlet Bakanı’nın eşgüdümünde, 300 kadar bilim adamı ve uzmanın katılımıyla hazırlanan Türk Bilim Politikası: 1983-2003 dokümanıyla, ilk kez, ayrıntılı bir bilim ve teknoloji politikası ortaya konmaya çalışılmıştır. Aynı dönemde BTYK kurulmuştur. Türk Bilim Politikası: 1983-2003 ne yazık ki hayata geçirilememiştir.
Türkiye’de hiçbir zaman uzun vadeli ve tutarlı bir milli teknoloji politikası uygulanmamıştır. Her hükümet zamanında politika değiştirilmiş ve öncekine nazaran farklı konulara ağırlık verilmiştir. Çeşitli bilim adamlarının ve uzmanların görüşlerinin alındığı konferanslar, bilim ve teknoloji şuraları tertiplenmiştir ama uygulamada pek birşey değişmemiştir. Çünki hala Türkiye’de teknoloji konusu bütün kurumlarıyla özümsenmiş değildir.
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar’ın, hesap cetvelleri, logaritma tabloları gibi “ilkel” hesaplama yöntemleri kullanarak tasarımını yapıp İngiltere’ye karşı ürettiği, yaklaşık 350 km menzilli ve 1 ton harp başlığı taşıyan V-2 füzeleri, elektronik teknolojisi olmadığı için imalatı çok zor gerçekleştirilebilen mekanik ve elektrikli güdüm üniteleri kullanıyordu. 1. Dünya Savaşı sonrası küçük bir gemi bile yapması yasaklanmış bulunan Almanya, birçok fabrikalarını ve araştırma merkezlerini yeraltında inşa etmişti. Günümüzde ise Türkiye’nin elinde, 2. Dünya savaşı Almanya’sına kıyasla milyarlarca kat hızlı ve kapasiteli hesap yapabilen bilgisayarları ve güdüm için kullanabileceği elektronik kontrol teknolojisi olmasına rağmen, yerli olarak tasarlanmış ve seri imalatı yapılan tek bir güdümlü füze modeline dahi sahip bulunmaması, hala bu tip silahları büyük paralarla ithal ediyor olmamız, Türkiye’deki teknolojik organize eksikliğinin önemli bir göstergesidir.
Türkiye’de bilim ve teknoloji alanında belirli bir politika izleme arayışı ve ilk politika formülasyonları 1963 yılında Planlı Dönem’le birlikte başlamıştır. Bilim ve teknoloji faliyetinin yönlendirilmesinde rol alacak ilk kurum da TÜBİTAK yine aynı dönemin ürünüdür (Birinci Beş Yılık Kalkınma Planı).
1980’li yıların başında, dönemin ilgili Devlet Bakanı’nın eşgüdümünde, 300 kadar bilim adamı ve uzmanın katılımıyla hazırlanan Türk Bilim Politikası: 1983-2003 dokümanıyla, ilk kez, ayrıntılı bir bilim ve teknoloji politikası ortaya konmaya çalışılmıştır. Aynı dönemde BTYK kurulmuştur. Türk Bilim Politikası: 1983-2003 ne yazık ki hayata geçirilememiştir.
Türkiye’de hiçbir zaman uzun vadeli ve tutarlı bir mili teknoloji politikası uygulanmamıştır. Her hükümet zamanında politika değiştirilmiş ve öncekine nazaran farklı konulara ağırlık verilmiştir. Çeşitli bilim adamlarının ve uzmanların görüşlerinin alındığı konferanslar, bilim ve teknoloji şuraları tertiplenmiştir ama uygulamada pek birşey değişmemiştir. Çünki hala Türkiye’de teknoloji konusu bütün kurumlarıyla özümsenmiş değildir.
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar’ın, hesap cetveleri, logaritma tabloları gibi “ilkel” hesaplama yöntemleri kulanarak tasarımını yapıp İngiltere’ye karşı üretiği, yaklaşık 350 km menzili ve 1 ton harp başlığı taşıyan V-2 füzeleri, elektronik teknolojisi olmadığı için imalatı çok zor gerçekleştirilebilen mekanik ve elektrikli güdüm üniteleri kulanıyordu. 1. Dünya Savaşı sonrası küçük bir gemi bile yapması yasaklanmış bulunan Almanya, birçok fabrikalarını ve araştırma merkezlerini yeraltında inşa etmişti. Günümüzde ise Türkiye’nin elinde, 2. Dünya savaşı Almanya’sına kıyasla milyarlarca kat hızlı ve kapasiteli hesap yapabilen bilgisayarları ve güdüm için kulanabileceği elektronik kontrol teknolojisi olmasına rağmen, yerli olarak tasarlanmış ve seri imalatı yapılan tek bir güdümlü füze modeline dahi sahip bulunmaması, hala bu tip silahları büyük paralarla ithal ediyor olmamız, Türkiye’deki teknolojik organize eksikliğinin önemli bir göstergesidir.
Devamı: .yenimakale.com/wordpres/turliyede-teknoloji-ve-mevcut-durum.html#ixz1vRGml1yl
bence guzel tebrık ederım 😯 :0 🙁 🙂
😀 🙂 👿 çok güzel ama biraz eski zamanlara değiniyor.