Başlangıç: Çocukluk dönemi en cesur dönemim olarak geçebilir kayıtlara. Bu dönemde dehşet yazılar yazardım. Fetullah Gülen ile ilgili bir yazımda önsöz olarak “Siz bunları düşünemeyebilirsiniz fakat ben sizin yerinize düşündüm” gibi bir terim kullandım. O kitabımın basılmaması çok üzmüştü beni. Bu dönemde korku zerre kadar yojtu kelimelerimde. Fakirlikten geldiğim için aşırı solcu, babam Müslüman olduğu için dini bir karışımdım ben. Hani hem beyaz hem siyah derler. İşte o cinsten bir insandım. Düşünceler arası bunalım dönemiydi. Başlangıç dönemi ya da aptallık dönemi diyebileceğimiz bu dönemi atlatmak için farklı düşüncelerle, farklı insanlarla karşılaşmam yeterli oldu. Kürt’le karşılaştım ve sonra ırkçılıktan vazgeçtim. CHP ile tanıştım ve sonra solculuktan vazgeçtim. Daha sonra odur budur derken orta döneme geçiş yaptım.
Orta Dönem: Bu dönemde ailemde cereyan eden bazı olaylar yazarlık serüvenimi müthiş etkiledi. Eve Kürt gelin geliyordu. Bizim eş dost takımı sayıp sövüyordu küçük abime. Nasıl bir Kürt’le evlenebilirdi? Neyse sonunda evlilik gerçekleşti. Hala dargınlıklar devam ediyor. Kürt eve girdikten sonra evin havası değişti. Değişen hava beni de çok değiştirdi. Irkçılıktan milliyetçiliğe geçmişken, oradan da bütün insanları eşit sayan komünizme geçtim Hem camiye gidip hem de komünist olan tek insan benimdir herhalde. Neyse o zamanlarda çabuk geçti. Dinimizi öğrendikçe asıl gerçek doğrunun ideolojiyle hiç alakası olmayan Müslümanlık ‘da olduğunu anladım.
Gelişme Dönemi: Sadece Türk Sol’unu okuyan ben, sağdan birkaç yazıyı da kendime ilave ettim. Hangi görüşe sahip olduğunu düşünmeden bütün gazeteleri okumaya başladım. Herkesten alınacak bir şey vardır temasıyla bütün görüşlerle diyalog kurdum. Cemaatçileri,ülkücüleri,sağcıları,solcuları vs. hepsini tanıdım.
Gerileme Dönemi: Üniversite gibi aptal kurumlara geldiğim dönem benim gerileme dönemimin başlangıcı oldu. Kukla olan hocalarla sorgulamadan, öğrenmeden ve sadece kendimizi kandırarak yaptığımız dersler beni yavaş yavaş aptallaştırdı. Diğerleri gibi olmaya başladım. Sırtımda çantam, elimde sigaram ve yanımda kız arkadaşım… Bu üçlüyle yazarlığımı rezil bir hale getirmiştim. Özellikle kız arkadaşım sorgulamamı engelleyen bir varlık olarak yazarlıkta yeni beyin fırtınaları yaratmamı engelliyordu. Yani bir nevi uyuşturucuydu benim için.
Gelişme Dönemi: Bu dönem kız arkadaşımdan ayrılmamla beraber başladı. Daha sonra dersleri fazla önemsemek yerine kendimi yetiştirmeye çalıştım. Neyse uzun yazmaya gerek yok. Müslümanlıkta da ilerleme kaydedince bu sefer de keskin yargılarla insanları eleştirmeye başladım. Geçen yıl yaptıklarımı bu yıl başkasında görünce sinirlerim zıplamaya başladı. Örneğin; bir kızla erkeği el ele görünce başladım içimden sövmeye. Eee bu da insanın cahil yanının hiçbir zaman kaybolmadığını gösteriyor. Bundan da kurtulursam daha kaliteli yazılar çıkaracağıma eminim.
Yazarlık Üstüne
Yazarlık Üstüne-2 (Özeleştiri)
Yazarlık Üstüne-3 (Bunalım Halleri)
Neden Mevlana son olsun? her tarafı Salih baba’nın şirleri ile süslü. Yazarımızda bu yazısında onun tavsiyeleri ile hareket etmiş. Onun tavsiyeleri islamın tavsiyeleri.
günün özeti konularınız gerçekten yararlı ve bana göre ilgi çekici. fazla siyasete girdiğinizi görüyorum ama bu da bir huy sonuçta. Ali Bey’e dörtlüğünden dolayıda teşekür ederim.
Terk et seni doğru râha var yürü
Pîr-i Sâmî gibi şaha vara yürü
Halâs ol zulmeten mâha var yürü
Ara bul kendine bir sadık yoldaş.
Büyük düşmanımız nefsi emare
Takmış kemendini cezb eder nare
Cehd et ki bulasın sen sana çare
Elerin aybını gözleme kardaş
yada Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz
cümlelerini benimsemiş olmanız, özenilecek bir durum.Tebrik ediyorum.
Ayrıca yazınızda işin içine aşk girince alınan yolun hızlanması herhalde herşeyde geçerli bir yöntem olsa gerek.