3. SINIF HAYAT BİLGİSİ DERSİNDEN 4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNE GEÇİŞTE SINIF ÖĞRETMENLERİNİN KARŞILAŞTIKLARI ZORLUKLAR
DIFFICULTIES EXPERIENCED BY CLASSROOM TEACHERS IN TRANSITION FROM 3TH GRADE LiFE STUDiES LESSON TO 4TH GRADE SOCIAL STUDIES EDUCATION LESSON
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Fatih Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
Murat TEYYARE : muratteyyare@hotmail.com
Fikri AKTAŞ : ikriaktas24@gmail.com
Latif FINDIK : erzurumlu_isyankar@hotmail.com
Hasan ÇEÇEN : ozanhasancecen@hotmail.com
ÖZET
Bu araştırma sınıf öğretmenlerinin 3. Sınıf hayat bilgisinden 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde karşılaştıkları zorlukları belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Hayat Bilgisinin devamı olan sosyal bilgiler Öğretim Programı öğelerinin değerlendirilmesinde, veri toplama aracı olarak mülakat formları kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2013 –2014 öğretim yılı bahar döneminde Trabzon ili merkez ve Akçaabat ilçesinde bulunan ilkokullarında görev yapan 30 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Bu çalışmada elde edilen bulgulara dayalı olarak 4. sınıf öğretmenlerinin 3. Sınıf hayat bilgisinden 4. Sınıf sosyal bilgiler dersine geçişte öğretilen kavramların branşlaşmaya geçildiği için ve konular detaylı olduğu için öğretmenlerin kavramların öğretiminde zorlandığı, hayat bilgisinde öğretilen bilgi ve beceriler sosyal bilgiler dersi için gerekli alt yapı oluşturmadığı, ders içeriğinin artmasıyla dersin uygulanabilirliğini olumsuz etkilemiş birçok konunun tam öğretilemeden müfredat yetiştirme kaygısıyla geçiştirildiği görülmüştür. 4. Sınıf sosyal bilgiler dersinde öğretmen rollerinde değişiklik olmuş müfredatın ağırlaşması sebebiyle 3. Sınıf hayat bilgisi dersine göre öğretmen merkezli bir anlayışa dönüştüğü görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Sınıf öğretmeni, hayat bilgisi, sosyal bilgiler, uygulanabilirlik
SUMMARY
This research identifies the difficulties of transition of classroom teachers from 3th grade life studies lesson to 4th grade Social Studies Education lesson. In this research qualititive reserach model was used.In assesment of curriculum items of Social Studies Education which is continuation of life studies an interview was prepared as data collection tool. The study group of research consists of 30 classroom teachers who work on primary schools in Trabzon city center and district of Akçabat in 2013-2014 academic year,spring semester.The difficulties in practices of 4th grade Social Studies Education lesson which is the continuation of 3th grade life studies curriculum,are wanted to determine according to classroom teachers. Connected with findings which was obtained in this work it was seen that 4th grade classroom teachers had difficulties in transitions from 3th grade life studies to 4th grade Social Studies Education lesson due to having been passed to branching and subjects were detailed , knowledge and skills which is taught in life studies didn’t form necessary substurcture for Social Studies Education , with increasing of lesson content the applicability of lesson was affected in a negative way and a lot of subjects was fudged without taughting completely with worry for finishing syllabus. In 4th grade Social Studies Education Lesson the roles of teacher have changed , because of being difficult of the syllabus it is seen to be turned to teacher-centered model in comparison with 3th life studies lesson.
Key Words: Classroom teacher, life studies , Social Studies Education, Applicability
1. GİRİŞ
Doğumla ölüm arasındaki yaşanan süreye hayat denilir. İnsan hayatı boyunca dünyada gerek yakın çevresinde gerekse uzak çevrede çeşitli zorluklarla iç içedir. İnsan hayatındaki bu zorlukları eğitim yardımıyla aşar. Eğitim programları içerisindeki hayatla ilgili konuları daha çok hayat bilgisi ve sosyal bilgiler dersleri verir. Hayat bilgisi; öğrencilerin doğa, aile toplumsal yaşayış ile ilgili olayları gözleyip incelemelerine olanak sağlayıp onlara gerekli bir takım bilgileri, becerileri ve anlayışları kazandırmak amacıyla okutulan derstir (web1). Sosyal Bilgiler dersi ise hayat bilgisi dersinin devamı niteliğindedir. Sosyal bilgiler öğretiminin temel hedefi, çocuğun iyi bir insan ve yurttaş, olarak yetiştirilmesidir. Sosyal Bilgiler dersi, ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü Sosyal Bilgiler, doğrudan vatandaşlık eğitimi üzerine odaklanmış tek ders olma özelliğine sahiptir.
Çocuğun yaşadığı ortamda doğal ve toplumsal çevresine uyumunu sağlayarak onu bir üst öğrenime hazırlayan ve ilköğretimin belirlediği hedeflere ulaşılmasında 1. 2. ve 3. sınıflarında okutulan Hayat Bilgisi dersinin önemli bir katkısı vardır (Sönmez, 1997). Çünkü çocukların yaşadıkları olgu ve olayları bir bütün olarak algıladıkları bu dönemde dış dünya ile iç içedirler. Onlar bu dış dünya da kendilerine rehber ihtiyacı hissetmektedirler. Bu rehber yardımını da okul yapmaktadır. Okul içerisinde ki Hayat Bilgisi dersi bütüncül öğretim yaklaşımı ve devamında Sosyal Bilgiler dersi çocukları hayata hazırlamayı amaçlayan bir programdır. Gerçek yaşamla birebir olan Hayat Bilgisi dersi (Bayram, 2005), öğrencinin aile ortamından çıkıp formal öğrenme ortamlarının içine girdiği okulda öğrenciye o güne kadar gerçek hayatta öğrendiklerini ilişkilendirme fırsatları sağlayan bir derstir. Bu derste öğrenciye önce kendi özelliklerini sonra da arkadaşlarının özelliklerini fark etme ve bu özelliklerini, öğrenme için nasıl kullanabileceğini deneme fırsatları sağlanmalıdır. Bu fırsatları sağlamak için hayat bilgisi dersinin hem yapısı hem de içeriği çok uygundur (Bektaş, 2007). Kendini ve çevresini tanıyan, kendini geliştirerek çevresine uyum gösteren, çok yönlü ve yaratıcı düşünme, problem çözme gibi üst düzey bilişsel ve duyuşsal özellikleri kazanan bireyler çevresi ve yaşamı ile ilgili ilk düşüncelerini, duygularını da bu ders sayesinde biçimlendirilirken (Özden, 2005), ahlaki nitelik taşıyan toplumsal değerler de bu ders aracılığıyla bireylere kazandırılmaktadır (Gülaydın, 2002). Çocuğun; analitik düşünebilme, ülkesine ve dünyaya uyum sağlayabilme, bilinçli bir tüketici ve özellikle aynı zamanda üretici olabilme ve bilimsel düşünme becerilerini oluşturabilmesinde Hayat Bilgisi dersinin yadsınamayacak bir önemi vardır (Güneş ve Demir, 2007).
Hayat Bilgisi dersi insan, toplum ve doğa boyutunda ortak yaşamın tüm değerlerini barındıran ve öğrencinin bilinçle oluşturacağı çok boyutlu ilişki örüntüsünün başlandığı birinci dönem derslerinin bel kemiği, ikinci dönem derslerinin de temeli olması niteliği ile diğer derslerden farklı ve öncelikli öneme sahiptir (Sabancı ve Şahin, 2005). Çağdaş dünyanın gerektirdiği yaratıcı, yapıcı, sürekli değişen toplum koşullarına uyum sağlayabilecek, her türlü soruna yeni çözümler getirebilecek bireylerin yetiştirilmesi gündeme geldiğinde Hayat Bilgisi programlarının süreç ve içerik olarak önemi belirginleşmektedir (Erkan, 1996).
Dünyada meydana gelen gerek teknolojik gerekse toplumsal gelişmeler, genelde okul programının özelde ise ilköğretim Hayat Bilgisi öğretim programlarının sürekli gelişme ve değişmelere açık olmasını zorunlu hale getirmiştir. 2005 ve 2009’da uygulamaya konulan Hayat Bilgisi Öğretim programları bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme yaklaşımları dikkate alınarak hazırlanmıştır. İlköğretim birinci kademe için programı geliştirilen ve uygulamaya konulan her ders gibi hayat bilgisi dersinin de amaç, kapsam, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme gibi program boyutlarında önemli değişiklikler ve yenilikler olmuştur (Güven, 2010). Eğitimde bu gibi yaklaşımların gelişmesi öğretmenlerin yeni bir formasyonla donatılmasını gerekli kılmıştır. Öğretmenlerin sadece geleneksel öğretim yöntemlerini ve teknolojilerini teorik olarak bilmesi yeterli olmamakta pratikte de kullanır hale
gelmeleri gerekmektedir (Yel, Gökbulut ve Güven, 2006). Yapılandırmacı öğrenme öğrencilerin aktif şekilde bilgiyi oluşturması, yorumlaması ve ön bilgilerine göre yeniden organize etmesi inancı üzerinde temellendirilmiştir (Yanpar, 2009). Bu süreçte öğretmenler öğrencilere ön bilgilerini sınama, yanlışlarını düzeltme ve hatta yerine yenilerini koyma fırsatı verecek zengin öğrenme yaşantıları sunmalıdır (Asan ve Güneş, 2000). Yeni ilköğretim programında öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenin rehberlik rolü ön plana çıkarılmıştır (Yıldırım, 2006). Dolayısıyla, öğretim programlarının yeniden yapılandırılması süreci aynı zamanda öğretmen ve öğrencilerin program içindeki rollerini de yeniden tanımlamaktadır (Korkmaz, 2006).
Çocukları hayata hazırlarken öğretmenlerin bilgiyi aktarmak yerine rehberlik ederek bilginin öğrenci tarafından yapılandırmasını ve yaparak yaşayarak öğrenmesini sağlamayı amaçlaması gerektiğini vurgulamaktadır. Böylelikle, öğrenenlerin problem çözme yetenekleri ve yaratıcılıklarının gelişmesi amaçlanmaktadır (Aydede ve Kesercioğlu, 2007). Bu nedenle, yeni ilköğretim programında ağırlıklı olarak etkinliklere yer verilmiştir (Yetkin ve Daşcan, 2008). Etkinlik temelli öğrenme, herkesin kendi tarzında öğrenmesine olanak veren yöntemler arasında en etkili yöntemlerden biridir (Duatepe ve diğerleri, 2006). Böylelikle, etkinliklerde yaparak yaşayarak öğrenme söz konusu olduğu için öğrenmedeki kalıcılık artmaktadır. Buna ek olarak, etkinlik temelli öğrenme öğrencinin araştırma yapmasına, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla aktarabilmesine olanak sağlamaktadır. Yaşam boyu öğrenecekleri bilgilere temel olan, doğal, toplumsal, sanatsal, düşünsel ve değerlerden oluşan bu derste öğrencilerin biyolojik, sosyal ve psikolojik yönleriyle bir bütün olarak gelişmeleri hedeflenip programın belirtilen amaçlara ulaşmaları sağlanır.
Hayat bilgisinin devamı olan sosyal bilgiler ise tanım olarak çok çeşitlilik göstermektedir. Çünkü hayat bilgisine göre içeriği daha zengin ve içerisinde farklı disiplinler içermektedir. Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal varoluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir (MEB, İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2005).
Dünyadaki hızlı gelişmelere paralel olarak sosyal, fen ve diğer bilim dallarında da süratli bir ilerleme olmaktadır (Bilgili, 2008). Gelişen ve değişen dünyada sosyal bilimlere ait yeni buluşların öğrencilere aktarımı işlevini ise sosyal bilgiler dersi üstlenmektedir. Bu noktada sosyal bilgiler programlarının oluşturulmasında yalnızca tarih ve coğrafya disiplinlerinin yeterli olmadığı görüşünden hareketle Dünya’da ve Türkiye’deki sosyal bilgiler programları sosyal bilim disiplinlerinin bilimsel yöntemleri kullanarak ulaştığı verilerin disiplinler arası bir anlayışla öğrencilere öğretildiği bir ders programı kimliğine bürünmüştür. Bu bağlamda öğrenci, tarih ve coğrafyanın dışında hukuk, ekonomi, antropoloji gibi sosyal bilimler disiplinleriyle ilgili olarak da donanımlı bir hale gelecek ve toplumda fikir üretebilen, problem çözebilen etkin bir vatandaş olacaktır.
Öğrencilerin toplumsal olaylara bütüncül yaklaşımının sağlanabilmesi için, sosyal bilgilerin belli olay, tarih, yer ve kurumların isimlerinin ezberlendiği bir ders olmaktan çıkartılarak, öğrencilerin sosyal olay ve sorunların nedenlerini çeşitli yönleriyle görebildikleri ve bu sorunlara sosyal bilimlerin bazı temel kavramları ile düzeylerine uygun çözüm yolları önerebildikleri bir ders haline getirilmesi gerekir. Değişen dünya şartlarında eğitim de ayak uydurmak zorundadır. Eğitim programı üzerinde değişikler yapılmıştır. İlkokul 1, 2, 3 de hayat bilgisi dersi öğrencilere verilirken aynı kademenin devamı olan 4. Sınıfında ise sosyal bilgiler dersi okutulmaktadır. Hayat bilgisi kazanım ve içerikleri sosyal bilgiler dersine göre biraz daha basittir. Öğretmen hayat bilgisi dersini kolaylıkla öğrenciye sunabilirken 3. Sınıftan 4. Sınıfa geçişteki hayat bilgisi dersinin devamı olan sosyal bilgiler dersinde ki konular arasındaki farklardan dolayı aynı kolaylığı bulamamaktadır.
Yaşar, Gültekin, Türkkan, Yıldız ve Girmen’in (2005) Eskişehir’de yaptıkları araştırmada, yeni ilköğretim programları bağlamında sınıf öğretmenlerinin kazanımlar, içerik, öğrenme-öğretme süreci, öğretim teknolojileri, materyal geliştirme ve ölçme değerlendirme boyutlarına ilişkin olarak kesinlikle eğitim gereksinimi içinde oldukları ve uygulama sırasında sorunlarla karşılaştıklarını ortaya konmuştur. Yapılan bu çalışma 1 ve 5 sınıflar bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Bu araştırmadan hareketle 3 ve 4 sınıflar arasındaki geçiş zorlukları ortaya konmak istenmiştir.
Bu çalışmada sınıf öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda Hayat Bilgisi Dersi Öğretim programının öğretmenlerin 3. Sınıf hayat bilgisi dersinin devamı olan 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde öğretmenlerin program içeriğinde karşılaşmış oldukları sorunları belirlemek ve bu sorunları öğretmenlerin görüşlerine göre giderilmesi amaçlanmıştır. Sosyal Bilgiler dersinin ilköğretimde daha etkin ve işlevsel olması uygulanan programın öğretmenlerin görüşlerine göre değerlendirilmesi ve gereken düzeltmelerin yapılmasıyla mümkün olacaktır. Yapılan bu değerlendirmelerin hem programı hazırlayan ve uygulayanlara dönüt sağlaması hem de bu alanda yapılacak diğer çalışmalara kaynak olması bakımından önem taşıdığı düşünülmektedir.
AMAÇ
Sınıf öğretmenlerinin 3. Sınıf Hayat Bilgisi dersi devamı olan 4. Sınıf Sosyal bilgiler programı kapsamında ders içerisinde ki programda belirtilen içeriğin sınıf ortamında uygulama zorluklarını belirlemektir.
Bu çalışma ile şu sorulara cevap aranmaktadır.
* Sınıf öğretmenlerinin 4. Sınıf sosyal bilgiler dersinin öğretimindeki yeterlilikleri nedir?
* Hayat bilgilisi dersi ile sosyal bilgiler dersi arasındaki konu bütünlüğü var mıdır?
* Konu bütünlüğünü sağlarken öğretmenler hangi kaynaklara başvurmaktadır?
2. YÖNTEM
2.1. Araştırmanın Modeli
Araştırma sınıf öğretmenlerinin hayat bilgisi öğretim programının devamı olan 4. Sınıf sosyal bilgiler dersinin programa ilişkin sorunları belirlemeye yönelik, örnek olay yönteminde betimsel bir çalışmadır. Örnek olay çalışmaları daha çok nitel araştırma yaklaşımlarının sahip olduğu özellikleri taşıyan bir araştırma yöntemi olarak bilinir. (Çepni 2010)
2.2. Çalışma Grubu
Araştırmanın çalışma grubunu, 2013-2014 öğretim yılında Trabzon ili merkez ve Akçaabat ilçesindeki ilköğretim okullarında 4. sınıflarda görev yapmakta olan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Örneklem seçiminde basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Basit tesadüfî örnekleme yönteminde evreni oluşturan her birimin örnekleme
içerisinde yer alma olasılığı aynıdır (Ural ve Kılıç, 2005). Bu yöntem kullanılarak belirlenen, Trabzon İli merkez ve ilçelerinde bulunan ilköğretim okulunda 4. sınıflarda görev yapan 30 sınıf öğretmeni araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır.
2.3. Veri Toplama Aracı
Araştırmada veri toplama aracı olarak mülakat formu kullanılmıştır. Literatür taraması yapılarak 4 uzman görüşü ve 3 öğretmen görüşü alınarak hazırlanan taslak mülakatın ön uygulaması yapılmıştır. Yapılan uygulamada mülakatların içeriği ve yapısına ilişkin uygulamaya katılan öğretmenlerin görüşleri alınmış ve uzmanlarının önerileri doğrultusunda mülakatlar üzerinde gereken düzetmeler yapıldıktan sonra mülakata son şekli verilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin gönüllü olmaları araştırmanın geçerliği ve güvenirliğinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Bu nedenle, öğretmenlerin görüşmelere gönüllü olarak katılmalarını sağlamak amacıyla araştırmacı mülakatlardan önce öğretmenlere araştırmanın önemini belirten konuşmalar yapmıştır. Bununla beraber, öğretmenlerin içten yanıt vermelerini sağlamak amacıyla adlarının hiçbir şekilde açıklanmayacağı belirtilmiştir.
Mülakat iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; çalışma grubundaki öğretmenlerin cinsiyet, kıdem, yaş durumları hakkında bilgi toplamaya yönelik maddeler yer almıştır. İkinci bölümde ise; Sosyal Bilgiler Öğretim Programı öğelerine (kazanımlar, etkinlikler ve ölçme değerlendirme) yönelik maddelere yer verilmiştir.
2.4 Verilerin Analizi
Araştırmadan elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. İçerik analizi özellikle sosyal bilimler alanında kullanılan en önemli tekniklerden biridir. İçerik analizi metin veya metinlerden oluşan bir kümenin içindeki belli kelime ve kavramların varlığını belirlemeye yönelik yapılır. Araştırmacılar bu kelim ve kavramların varlığını, anlamlarını, ilişkilerini ve analiz ederek metin içindeki mesaja ilişkin çıkarımlarda bulunur (Sözbilir,2014)
Öğretmenlerin soru formunda yazılı cevapları ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Verilen cevap kategorileştirilerek bulgular elde edilmiştir.
BULGULAR
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre
* 3. sınıf hayat bilgisindeki öğretilen kavramlar ile 4. Sınıf hayat bilgisindeki kavramların karşılaştırılmasında 3. Sınıf hayat bilgisindeki basit ve günlük hayattan oluşan konular yer aldığı için zorluk yaşanmadığı sonucuna varılmış, 4. Sınıfta ise branşlaşmaya geçildiği için öğrenciler seviyelerini uygun olmayan kavramlarla karşılaşıldığı, bu kavramların kazandırılması için ek bir zaman gerektirdiği bu da müfredatın uygulamasının aksattığı sonucuna varılmıştır. 4. Sınıf ünite veya temaların öğrencinin ilgisini çekmediği ve kavramların çokluğu, soyut ifadelerin öne çıkması bu geçişi sağlamada istenilen başarıya ulaşılamamaktadır. Sosyal bilgiler öğretilen kavramlar müfredatın yoğunluğundan dolayı yeterince kavratılamamaktadır. Kavramlar seviye üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Program biraz daha sadeleştirilmesi gerektiği savunulmuştur. Bir sınıf öğretmenin görüşü şu şekildedir:
“Kavram ve terimsel ifadelerin çokluğu, soyut ifadelerin öne çıkması, süre yetersizliği, konuların anlaşılması, günlük hayatla ilişkilendirilmesi ve bilginin kalıcılığı açısından öne çıkan sorunlar olarak dikkat çekiyor etkili ve çoklu zekâyı hedef alan yapılandırmacı ve öğrenci merkezli öğretim yapmak bu anlamda etkili olmuyor daha da yorucu oluyor.”
* 3. sınıf hayat bilgisin de elde edilen bilgi, beceri ve beceriler 4. Sınıf sosyal bilgiler dersi için hazır bulunuşluğu sağlamada yeterli olmadığının sonucuna varılmıştır. Araştırmadan hareketle 4. Sınıfdaki sosyal bilgiler dersi için hayat bilgisi kavram tema bilgi ve beceriler hazır bulunuşluğu genel olarak sağlamada yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Konuların karmaşık olması konuların düzeye uygun olmaması ve sürenin kısa olması program uygulanabilirliğini zorlaştırmaktadır. Ancak yeterliliğinin olduğunu savunan sınıf öğretmenleri de mevcuttur. Bir sınıf öğretmenin görüşü şu şekildedir:
“Hayat bilgisi 1. Sınıf konuları 2. Sınıfa gelince daha çeşitlenir üzerine bina edilir3. Sınıf ve 4. Sınıf konuları da aynen. Hazır bulunuşluğu olarak herhangi sıkıntı yaşanmamaktadır”.
Bir sınıf öğretmenin görüşü şu şekildedir:
“4. sınıf sosyal bilgiler dersi öğrencide daha üs düzey öğrenme beceri ve tutumları gerektiriyor. 3. Sınıf düzeyinde verilen öğrenme becerileri basit bilgileri tasnif etme ve somut bilgilerden yorum yapabilme becerilerini genelde temel alıyor. Bu nedenle 4. Sınıftaki bir öğrenci etkin bir okuma becerisine sunum yapma konu analizi iş bölümü yapabilme becerisine sahip olmalıdır. Bu nedenle yapılandırmacı ve öğrenci merkezli öğretim yapmak zordur. Öğrenci hazır bulunuşlukları yetersiz kalıyor.”
* 3. Sınıf hayat bilgisi dersi ile 4. Sınıf sosyal bilgiler dersi için konu geçişlerinin belirtilmesi; sınıf öğretmenlerinin vermiş oldukları cevaplara göre konu geçişini sağlamada 3. Sınıf hayat bilgisi konuları tekrar edilmektedir. Bazı öğretmenler ise konu geçişini yakın cevreden örnekler vererek sağlamaktadır. Diğer bir yaklaşım ise güncel hayattan alıntılar yapılarak 4. Sınıf konularına uyarlayıp konu bütünlüğü sağlanmaktadır. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere geçmiş yılın konuları tekrarı yapılarak bağlantı kurulmaya çalışılıyor, materyaller kullanılarak da konular somutlaştırılmaya çalışılıp konu bütünlüğü sağlanmak istenmiştir. Bir diğer görüş ise konu bütünlüğü sağlarken programa uyup özel bir çalışma yapılmamasıdır. Bu görüşteki öğretmenlerin genel orana göre sayıları az olup konu geçişlerini “müfredatta ne yazıyorsa o uygulanır” anlayışı çerçevesinde dersleri işlemektedir.
* Hayat bilgisinden sosyal bilgisi dersine geçişte disiplinler arası yaklaşımın getirmiş oldukları yeni yaklaşımlar. Sınıf öğretmenlerinin vermiş olduğu cevaplara göre disiplinler arası yaklaşım daha önce hayat bilgisi ve sosyal bilgiler arasında bağlantının zor olduğu iki ders arasında uçurumların olduğu söylenmektedir. Ancak yeni müfredat yaklaşımının etkinliklerle, görsellerle, materyallere dayalı, görsel işitsel ve duygusal duygulara hitap edici harekete geçirici öğrenme çalışmaları daha etkin ve verimli hale gelmesi saptanmaktadır. Program değişikliği iki ders arasındaki bağlantıyı arttırmış ancak eksik kaldığı belirtilmiştir. Sosyal bilgiler dersinde toplumumuzun sosyo ekonomik durumu daha iyi olması takdirde proje tabanlı eğitim etkinliğine geçilebilir öğrenci veli okul kaynaşması daha da etkin hale getirilebilir. Ancak bu ilerlemeye karşın yine de yeni disiplinler arası yaklaşımın yetersiz kaldığına yönelik açıklamalarda mevcuttur. 3. Sınıf hayat bilgisine göre 4. Sınıf sosyal bilgiler dersinde konular çok fazla detaylanıyor öğretmen ve öğrenci bu yükten dolayı zorluk çekmekte ve bocalamaktadır.
“yetersiz hayat bilgisi dersi daha çok yoruma dayalı, sosyal bilgiler dersi ise bilgiye dayalıdır. Öğrenci merkezli olduğundan yaşantılardan çıkarımlar yaparak daha iyi kavrama
yapıyorlar”
* 3. Sınıf hayat bilgisi dersinde üç tane tema var, 4. Sınıf sosyal bilgiler dersinde ise sekiz tane tema var. Ders içeriğinin bu kadar artması dersin uygulanabilirliğini etkilemesi. Sınıf öğretmenlerinin görüşlerine göre ders kazanımlarının atı yönde artması süre yetersizliğinden dolayı en büyük sorun haline gelmiştir. Ünite sayısının fazla olması öğrencilerin sindire sindire öğrenmelerini engellemektedir. Etkili ve verimli ders yapabilmek için program daha sade olması lazım ve süre sınırlaması olmamalı. Çok konu kısıtlı süre bunu engellemektedir. Ancak hayat bilgisi dersindeki temalar gibi sosyal bilgiler konularında sade ve sayı olarak da az olursa verimli ders işleme imkânı olacaktır. Bir öğretmen görüşü şu şekildedir.
“Sık sık tekrar edilen konular yerine 4. Sınıf konularının birazı, özellikle kurtuluş savaşı ile ilgili kısım 3. Sınıfta biraz daha geniş ele alınmalı. 4. Sınıfta birden çok kapsamlı geçiş yapılması yorucu ve zaman açısından sıkıntı yapıyor.”
Ancak bu durumdan olumlu yönde etkilenen sınıf öğretmenleri de mevcuttur. 3. sınıf hayat bilgisi temalarının 4. Sınıf sosyal bilgiler konularıyla iç içe olması temalarının devam niteliğinde olması öğrenmeyi kolaylaştırdığı savunulmuştur. Hayat bilgisi dersi temel niteliğindedir. Temeli sağlam atan üst katları da korkmadan kaygı duymadan müfredata uygun olarak derslerin işlenebildiği belirtilmiştir. Bir sınıf öğretmenini görüşü şu şekildedir.
“Hayat bilgisindeki 3 tema sosyal bilgilerdeki 6 ünitenin devamı niteliğinde. Devamı niteliğinde olduğu öğrenciye hissettirilerek uygulamada zorluklar yaşanmıyor.“
* Sosyal bilgiler dersinin hayat bilgisi dersine göre haftalık ders saatinin düşmesi öğrenmeyi olumsuz yönde etkilemiştir. Genel olarak bakıldığında sınıf öğretmenlerini görüşleri şu şekildedir. Program içindeki yoğunluk ve süre kısıtlaması kalıcı öğrenmeyi zorlaştırılıyor. Müfredat yetiştirme kaygısı içinde olan öğretmenler ise önemli konularda hızlı geçiş yapıp öğrencinin tam öğrenmeyi gerçekleştiremediğine neden olduğu savunulmaktadır. Bir öğretmen görüşü şu şekildedir
“Kazanımları vermede zaman problemi yaşanmaktadır. Yoğunluk yüzünden ve müfredatı yetiştirme kaygısı gerekli etkinlikleri ve faaliyetleri performans çalışmalarını tam anlamıyla uygulamayı engellemektedir.”
Ancak bu duruma farklı yaklaşımlar da mevcuttur. Azınlıkta olan öğretmen görüşlerine göre müfredatı takip edildiğinde herhangi olumsuz durumla karşılaşılmadığı savunulmaktadır. Bir öğretmen görüşü şu şekildedir.
“Konular ders sürecinde işlendiğinde herhangi bir aksama olmuyor ya da yetersizlik olmuyor.”
* İki ders arasındaki öğretmen rollerinin değerlendirilmesi şu şekildedir. Hayat bilgisi dersinde öğrenci soyut kavramları anlaması biraz güçtür. Öğretmen biraz daha aktiftir. Öğrenciyi daha çok işin içine katmak, sınıfta öğrenci performansını arttırır etkinlikler yapıp programlamak gerekmektedir. 4. Sınıf sosyal bilgilerde ise öğretmen biraz daha pasif, öğrenci aktiftir. Öğretmen rehber görevi üstlenmektedir. Araştırma ve proje ödevleriyle öğrenci öğretimde aktif katılım halindedir. Fakat konuların fazla olması müfredat yetiştirme kaygısı öğrenci merkezli bir anlayıştan çıkıp programın öğretmen merkezli olmasına neden olduğu da çıkan sonuçlar arasındadır. Hayat bilgisi dersi hayatla içi içe olması yakın çevreden örneklerle öğrencilere soyut kavramlar somut hale getirilerek kavramayı kolaylaştırılır. Sosyal bilgiler dersinde ise soyut kavramlar biraz daha yoğun haldedir. Öğretmen ön hazırlık yaparak derse girmek mecburiyetindedir. Konular arasındaki bağlantıları öğrenci düzeyine indirgeyerek öğrenciye sunması gerekmektedir. Bunun için öğretmen her geçen gün yenilikleri takip etmeli ve daha donanımlı olması gerekmektedir.
* Sosyal bilgilerde hayat bilgisine göre proje ve performans ödevleri arsındaki değişiklik ve görüşler şu şekildedir. Hayat bilgilisi dersi sosyal bilgiler dersine göre biraz daha basit olduğu ve öğrenciler hazır bulunuşlukları için öğrenciler etkinlikleri sınıf ortamında yapılmaktadır. 4. Sınıf sosyal bilgilerde ise soyut kavramlar daha çok işlenmektedir. Öğrencilerin olgunlaşma düzeyi arttığı için artık etkinlikler evde öğrenciler kendi kendine yapmaktadır. Öğrencilerin aktifliği hayat bilgisi dersine göre artmıştır. Özelliklede performans ödevleriyle tam öğrenme gerçekleştirilmek istenmektedir. Hayat bilgisinde daha çok öğrencinin yakın çerçevesi esas alınırken sosyal bilgilerde uzak çevresi temel alınmaktadır. Sınıfların kalabalık olması nedeniyle ve süre sınırlamasından dolayı oku içindeki etkinlikler kısıtlanmış öğretmen sadece rehber görevi üstlenmiştir. Zaten programın getirmiş olduğu anlayış bu şekildedir. Öğrenci araştırıp bulguları toplayıp öğrenmeyi kendisi gerçekleştirmektedir. Ama her zaman ki gibi müfredat yetiştirme kaygısıyla am öğrenme istenilen düzeyde kalınıyor öğretmen ve öğrenci bocalama dönemi geçirmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Değişen dünya şartlarında toplumlar yeniden dizayn edilmektedir. Toplumların değişen bu şartlara ayak uydurmasını sağlayan faktörlerden biri de kuşkusuz eğitimdir. Eğitim sayesinde toplumlar geleceğini şekillendirmektedir. Toplumlar eğitim üzerinde çeşitli düzenlemeler yaparak değişen şartlara ayak uydurmak istenmektedir. Yapılan son değişiklerden birisi de eğitimde yapılandırmacı öğretimdir. Yapılandırmacı öğrenme öğrencilerin aktif şekilde bilgiyi oluşturması, yorumlaması ve ön bilgilerine göre yeniden organize etmesi inancı üzerinde temellendirilmiştir (Yanpar, 2009). Bu süreçte öğretmenler öğrencilere ön bilgilerini sınama, yanlışlarını düzeltme ve hatta yerine yenilerini koyma fırsatı verecek zengin öğrenme yaşantıları sunmalıdır (Asan ve Güneş, 2000). Yeni ilköğretim programı öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenin rehberlik rolü ön plana çıkarılmıştır (Yıldırım, 2006). Dolayısıyla, öğretim programlarının yeniden yapılandırılması süreci aynı zamanda öğretmen ve öğrencilerin program içindeki rollerini de yeniden tanımlamaktadır (Korkmaz, 2006). Bu değişiklikle beraber öğretmen öğrenci rollerinde değişiklik olmuştur. Öğretmenin aktif olduğu öğrencinin pasif olduğu geleneksel yaklaşım terk edilerek yerine öğretmenin rehber olduğu öğrencinin aktif olduğu anlayış getirilmiştir. Öğrenci bilgiyi yaparak yaşayarak öğrenmesi temel amaç haline getirilmiştir. Değişen toplum şartlarında derslerin içeriği de önemli bir noktadır. Bunlardan bir tanesi de ilkokul derslerinden olan hayat bilgisi dersidir. Hayat bilgisi; öğrencilerin doğa, aile toplumsal yaşayış ile ilgili olayları gözleyip incelemelerine olanak sağlayıp onlara gerekli bir takım bilgileri, becerileri ve anlayışları kazandırmak amacıyla okutulan derstir (web1). Çocuğun yaşadığı ortamda doğal ve toplumsal çevresine uyumunu sağlayarak onu bir üst öğrenime hazırlayan ve ilköğretimin belirlediği hedeflere ulaşılmasında 1. 2. ve 3. sınıflarında okutulan Hayat Bilgisi dersinin önemli bir katkısı vardır (Sönmez, 1997). Çünkü çocukların yaşadıkları olgu ve olayları bir bütün olarak algıladıkları bu dönemde dış dünya ile iç içedirler. Onlar bu dış dünya da kendilerine rehber ihtiyacı hissetmektedirler. Bu rehber
yardımını da okul yapmaktadır. Bu ders sayesinde ve akabinde sosyal bilgiler dersi öğrencileri hayata hazırlar. Onları toplum için iyi yurttaş yetiştirme kaygısı gütmektedir. Ancak bu iki ders arasındaki bağlantıda sorun var mı öğretmenler zorlanıyor mu diye bu çalışma yapılmıştır. Bulgulara göre hayat bilgisi dersi ile sosyal bilgiler dersi arsında ki yani 3. Sınıftan 4. Sınıfa geçişteki konular arasında büyük farklar olduğu için öğretmenlerin zorlandığı tespit edilmiştir. Hayat bilgisi dersinde ki ders saati fazlalığı ders işleyişini kolaylaştırırken sosyal bilgisi dersinde ise zaman faktörünün kısalması ve ünite sayılarındaki artış öğrenciler için tam öğrenmeyi gerçekleştirmede en büyük engellerden biridir. 4. Sınıfta öğrenci biraz daha aktiftir. Sınıf sayılarının kalabalık olması ve öğretmenin müfredat programını yetiştirme kaygısı içinde olması öğretmenin öğrenciyle ilgilenme sürecinde kısaltma meydana getirdiği için tam öğrenme yaklaşımı bu durumda biraz sekteye uğramaktadır. Hayat bilgisi dersi konuları okuyarak anlaşılırken devam niteliğinde olan sosyal bilgiler dersinin konuları ağırlaştırılmış öğrenci ilk etapta konuları anlamasında en büyük engellerden bir tanesidir. Karşılaşılan diğer bir sorun ise hayat bilgisi günlük yaşamdan kesitler sunarak öğrencinin dikkatini çekerken sosyal bilgiler dersinde birden siyasi konulara girmesi ve yoğun program halinde sunulması öğrencinin motivasyonunun düşmesine ders yapmaktan soğumasına neden olduğu anlaşılmıştır. Bu çalışmadan hareketle sınıf öğretmenlerinin karşılaşmış oldukları sorunlar şu şekilde sıralanmıştır.
1. Zaman faktörünün yetersiz olması
2. Hayat bilgisi dersine göre sosyal bilgiler dersinin daha yoğun içerikte olması
3. Yerel yönetimler gibi konuların hayat bilgisi dersinde olmaması ve öğrenci için alt yapı oluşturmaması
4. Sınıf sayılarının kalabalık olması da tam öğrenmeyi gerçekleştirmede bir engeldir.
5. Müfredat yetiştirme kaygısı nedeniyle kısıtlı sayıda etkinlik yapılması
6. Hayat bilgisi dersinin basit ve kolay anlaşılır olması sosyal bilgiler dersinin biraz daha karışık ve anlamayı zorlaştırıcı dilde olması
7. Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler derslerindeki konu bütünlüğünü sağlayacak somut örneklerin kısıtlı olması
Bu çalışmadan hareketle ilkokul müfredatında sınıflar arsındaki konu bütünlüğü sağlanamadığı ortaya çıkmıştır. Program yapıcılarının konular arasındaki köprünün öğrencinin düzeyinde yapması gerektiği vurgulanmaktadır. Müfredatta zaman sınırlaması kaldırılmalı ve ya hayat bilgisi dersi gibi sosyal bilgiler dersi de konu sayısı olarak azaltılmalıdır. Sosyal bilgiler ders saati de arttırılmalıdır. Şüphesiz ülke şartlarında kalabalık sınıflar mevcuttur. Sınıf mevcudunun fazla olması konu fazlalıkları öğrencinin tam öğrenmesini engellemektedir. Performans ödevleri de öğrenci düzeyine indirgenmeli hayat bilgisi dersi gibi sosyal bilgiler dersi de somut örneklere açılmalıdır. Bulgulardan hareketle bu çalışmanın önemi bir kez daha ortaya çıkmış program yapıcılara ve eksik kalmış diğer sorunların aydınlatılmasında örnek teşkil etmesi hedeflenmiştir.
TEŞEKKÜR
Araştırmanın yapılmasına izin veren okul yönetimine, planlanmasında ve uygulamasında emeği geçen tüm yönetici, öğretmenlere ve danışman hocamız DOÇ. DR. Selahattin KAYMAKÇI hocamıza teşekkür ederiz.
KAYNAKÇA
Asan, A. ve Güneş, G. (2000). Oluşturmacı öğrenme yaklaşımına göre hazırlanmış örnek bir ünite etkinliği. Mili Eğitim Dergisi, 147.
Aydede, M. N.,ve Kesercioğlu, T. (2007, Eylül). İlköğretim Öğrencilerinin Yapılandırmacı Öğrenme Anlayışına Yönelik Algıları, 16. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat.
Bayram, H. (2005). 1998 Hayat bilgisi dersi programı ile 2004 hayat bilgisi dersi programının etkililiğine ilişkin öğretmen adayı görüşleri. Eğitimde Yansımalar VIII: İlköğretim Programlarının Değerlendirilmesi Sempozyumu, Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Kayseri, 446-457, Tek ışık Eğitim Araştırma Vakfı, Ankara
Bektaş, M. (2007). Hayat Bilgisi Dersinde Ailelerin Çoklu Zekâ Kuramı Hakkında Bilgilendirilme Biçimlerinin ve Öğrencilerin Farklı Baskın Zekâ Gruplarında Yer Almalarının Proje Başarıları ve Tutumlarına Etkisi. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Bilgili, A. S. (2008). Sosyal Bilgilerin Temelleri. Ankara: Pegem Yayınevi.
Çepni, S. (2010). Araştırma ve Proje Çalışmalarına Giriş, Trabzon
Duatepe, A., Umay, A. Eke, N. Avşar, O. ve Karaca, M. (2006). İlköğretim Matematik 5 Öğretmen Kılavuz Kitabı, Ankara: Koza Yayın Dağıtım.
Erkan, S. (1996). Cumhuriyetten günümüze ilkokul programları ve hayat bilgisi programı. Çağdaş Eğitim, 21 (220), 19–24.
Gülaydın, G. (2002). 1998 İlköğretim Hayat Bilgisi Dersi Programına İlişkin Öğretmen Görüşleri. Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi. Ankara.
Güneş, T. ve Demir, S. (2007). İlköğretim müfredatındaki hayat bilgisi derslerinin, öğrencileri fen öğrenmeye hazırlamadaki etkileri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 33, 169-180.
Güven, S. (2010). İlköğretim hayat bilgisi dersi ders ve öğrenci çalışma kitaplarının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi. Eğitim ve Bilim, 35(156), 84-95.
Korkmaz, İ. (2006). Yeni ilköğretim programının öğretmenler tarafından değerlendirilmesi. Gazi üniversitesi Ulusal Sınıf Öğretmenliği Kongresi Bildiri Kitabı, Kök Yayıncılık 1(2), 249-260.
MEB (Milli Eğitim Bakanlığı). (2005). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4-5. Sınıflar Öğretim Programı ve Kılavuzu. Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü.
Özden, Y. (2005, Kasım). 2004 Yeni hayat bilgisi programının, öğretmen görüşleri esas alınarak değerlendirilmesi (Samsun ili örneği). Eğitimde Yansımalar VIII: Yeni İlköğretim Programlarının Değerlendirilmesi Sempozyumu, Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Kayseri. 440-445, Tekışık Eğitim Araştırma Vakfı, Ankara.
Sabancı, A. ve Şahin, A. (2005). Öğretmenin etkinlik odaklı hayat bilgisi öğretiminde sınıf yönetimi değişkenleri açısından değerlendirilmesi: Bilen öğretmenden bulduran öğretmene doğru. Eğitimde Yansımalar: VIII. Yeni İlköğretim Programlarını Değerlendirme Sempozyumu, Kayseri Erciyes Üniversitesi. Ankara: Sim Matbaası.
Sönmez, V. (1997). Hayat Bilgisi Öğretimi. Ankara: Anı Yayıncılık.
Sözbilir, M. (2014). Nitel Veri Analizi. www.fanitay.fileswordpres.com erişim tarihi 28 Mart 2014
Ural, A. Ve Kılıç, İ. (2005). Bilimsel Araştırma Süreci ve Spss İle Veri Analizi. Ankara Detay Yayıncılık.
Yanpar, T. (2009). Etkili ve anlamlı öğrenme için kuramsal yaklaşımlar ve yapılandırmacılık. C. Öztürk (Ed). Sosyal Bilgileri Öğretimi (ss.51-76), Ankara: Pegem A Akademi.
Yaşar, Ş., Gültekin, M., Türkkan, B., Yıldız N. ve Girmen’in P. (2005) yeni ilk öğretim programlarının uygulanmasına ilişkin sınıf öğretmenlerinin hazırbulunuşluk düzeylerinin ve eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi (Eskişehir ili örneği ). Eğitimde yansımalar: VIII. Yeni ilköğretim programlarını değerlendirme sempozyumu. ( sf. 51-63). Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Yel, S., Gökbulut, Y. ve Güven. S. (2006, Nisan). 4. ve 5. Sınıf sosyal bilgiler programına ilişkin öğretmen görüşleri. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Kongresi, Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 465–475, Ankara: Kök Yayıncılık.
Yetkin, D., ve Daşcan, Ö. (2008) İlköğretim Programı 1–5 Sınıflar, Ankara: Anı Yayıncılık.
Yıldırım, A., ve Şimşek, H. (2006). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Seçkin Yayıncılık: Ankara.
Yıldırım, C. M. (2006). Yeni ilköğretim programının değerlendirilmesi. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Kongresi Bildiri Kitabı, Kök Yayıncılık 1(2), 261-268.
Web1:www.hayatbilgisi.com. (26.03.2014)