Ahlak kavramı en çok istismar edilen kavramlardan biridir. Dinsel açıdan sadece kul ile Allah arasında olan ve toplumu asla ilgilendirmemesi gereken ne kadar günah, sevap varsa bunu ahlak kavramıyla açıklarız da nedense birebir toplumu ilgilendirenleri ahlakla açıklamayız.

Sponsor Bağlantılar

İçki içeni ahlaksızlıkla suçlarız. Kimi ilgilendirir? Belki karısını, çocuklarını, belki de düzgün içerse kimseyi?

Oysa zalimi desteklemek nedir? Bizim hacı amca için böyle bir günah da yoktur, duymamıştır da. Zalimin peşinden gitmek ve zulmü desteklemek en büyük ahlaksızlıktır oysa…

Kamu malı çalmak, yolsuzluk yapmak, rüşvet ahlaksızlık mıdır? Bir cami avlusuna gidin, sorun bakalım, cami cemaatinde böyle bir literatür var mıdır? Siyaset yapma derler, namazda okuduğun maun suresinin anlamını oku dersen de zındık olursun.

Liderine tapar, yanlışlarına yanlış bile diyemez, her türlü bizans oyununun içindedir ancak en büyük ahlak şampiyonu da kendisidir. Neden? Namaz kılar, zinhar içki içmez de ondan.

Hayatında bir kez olsun bir toplumsal meselede bir gösteriye katılmamıştır, zulme rıza göstermiştir, ne eliyle ne diliyle ne de kalbiyle bile zulme isyan etmez ancak ne ahlaklı adamdır diye onu överler!

Yalanları sıradanlaşmıştır, ilahi bir gaye kılıfıyla her türlü haltı yer ancak ahlakı tekeline almıştır.

Kiracısı vardır, ezer de geçer… Altın ve gümüşü yığmıştır. Ahlaklıdır tabii… Çünkü hacca, umreye gitmeyi spor haline getirmiştir hazret…

Ahlak yapılınca/yapılmayınca toplumsal bir zararı/yararı olan davranışlarla ilgilidir sadece. Kavramların içini boşaltırsanız doğru düşünemezsiniz.