Beşinci Sayfada Manşet Olmak

Ağır adımlarla yola devam etmeli; ağır, sağlam, kararlı, keskin adımlarla… Yürürken içinden bunları tekrar ediyordu. Sokaktaki kalabalığa baktı, birden durdu : “Nereye gidiyordu? Gidecek bir yeri var mıydı?” Kabanının ceplerini kurcaladı eline bir kâğıt ilişti kâğıdın üstünde isteksizce yazıldığı belli bir not. Kâğıdı buruşturdu yere fırlattı. Aptal insanlar dedi kalabalık sokağa doğru bakarken. Ne çok insana yardım etmek için çırpınmıştı oysaki zamanında…Cebinde eski dostlarından kalma bir yığın borç fişi bir de bir sürü küfür vardı biriktirdiği onları da aldı buruşturduğu kağıt gibi savurdu havaya. Güvenilmezdi insanlara yine kızdı dünyaya, herkese kanan kendisine şimdi biri sertçe bir tokat patlatsaydı keşke. Küçük hanım önüne bak diye bir ses işitti, irkildi, pardon diyerek yoluna devam etti. Çocukken okumadığı masal kitaplarını niye on yedisinde okumuştu ya da niye on yedisinde daha çok inanmıştı sonsuza dek mutlu yaşanılabileceğine bunu da düşündü. Redd kitten bile daha hızlıydı insanların yalanlarına inanma konusunda. Rüzgâr kuvvetlendi önüne ne kattıysa uçurmaya başladı yüzüne doğru bir afiş geliyordu. Kaçsaydı kaçardı da nedense almak istedi afişi seçim dönemleri yaklaşmıştı yollarda en sık rastlanan çöp artık yiyecek paketleri değildi bu afişlerdi. Kaç kişi giderdi şimdi bu mitinglere, çığlık çığlığa bir bağırışma alır giderdi meydanları. İçini bir sızı aldı oysa içinde çığlık çığlığa insanlığın yasını tutan devrik bir lider edasıyla o da miting veriyordu, Pazar yerlerindekilere, köprü altındakilere, boğazdaki şık restorantta evlenme teklifi eden genç adamlara, teklife evet demekte direnenlere, 35 yıldır bu...

Devamını Oku