BiyografiBilim, sanat, edebiyat, siyaset, ticaret, spor gibi alanlarda başarılı olmuş, yaptıkları ve eserleriyle yaşadıkları döneme iz bırakmış, ünlenmiş kişilerin hayatlarının anlatıldığı eserlere “biyografi” denir.

Sponsor Bağlantılar

 
Biyografilerde kişinin yaşam öyküsü bir başkası tarafından anlatılır.

 
Biyografi” teriminin Türkçe karşılığı “hayat hikâyesi” veya “yaşam öyküsü”dür. “Biyografi” sözcüğünün kökeni, Yunanca “bios” (hayat) ve “grafien” (yazmak) sözcüklerinin birleşiminden gelmektedir.

 

Biyografilerde kişinin doğumundan itibaren çocukluk yılları, öğrenim ve meslek hayatı, yaşam tarzı, kişilik özellikleri, etkilendiği kişiler, eserleri kronolojik olarak anlatılır.

 
Hayatta olmayan kişilerin biyografisi yazılabileceği gibi, sağ olanların da biyografisi yazılabilir. Hayatta olmayan bir kişinin biyografisi yazılacaksa kişinin doğumundan ölümüne kadarki dönem, yaşayan bir kişinin biyografisi yazılacaksa kişinin doğumundan biyografisinin yazıldığı ana kadarki dönemi anlatılır.

 
Biyografi türündeki yazılar birkaç sayfalık makale büyüklüğünde olabileceği gibi, bazen bir kitap boyutunda da olabilir. Sayfa sayısı arttıkça, kişinin hayatıyla ilgili ayrıntılar da fazlalaşır.

 
Bir kişinin biyografisini yazmak için birtakım ön çalışmalar yapmak gerekir. Öncelikle yaşam öyküsü yazılacak kişi hayattaysa kendisiyle röportaj yapılır, yakın arkadaş ve dostlarıyla görüşülür. Kişinin mektup, günlük ve anılarından yararlanılır. Biyografisi yazılacak kişinin eserleri, hakkında yazılanlar gözden geçirilir.

 
Biyografi türündeki yazılar usta bir yazarın kaleminden çıkmışsa, bunları okumanın tadına doyum olmaz. Her bir biyografi, farklı bir öyküdür. Her birinin ayrı bir tadı, ayrı bir güzelliği vardır. Biyografisini okuduğumuz bir kişinin bilinmeyen pek çok yönünü öğrenir, onu daha yakından tanıma imkanı buluruz.

 
Edebiyatçılar, yakından tanıdıkları, kendilerini etkileyen kişilere dair gözlemlerini, anılarını, değerlendirmelerini okuyucularla paylaşmak isterler. Kendilerince değerli buldukları kişilerin unutulmasına gönülleri razı olmaz. Sevdikleri kişilerin bu şekilde uzunca bir süre gönüllerde yaşamasını sağlarlar, bir anlamda onları ölümsüzleştirirler.

 
Başarılı olmuş, insanlara hizmet etmiş kişilerin biyografilerini okuduğumuzda, kişiyi başarıya götüren yolları, verilen emekleri görme imkanı buluruz. Bu kişileri kendimize örnek alırız. Birkaç sayfalık bir biyografi yazısı, içimizdeki korkuları yok edecek, içimizdeki devi uyandıracak, bizi yüreklendirecek, bize cesaret verecek güce sahiptir.

 
Biyografi Türünün Gelişimi

 

Biyografi türünü yazı dilinin kullanılmaya başladığı çok eski dönemlere kadar götürmek mümkündür. Eski Yunan’da mezar taşları üzerindeki yazılar, biyografi türünün ilk örnekleri sayılır. Mısır, Babil ve Asur’da bulunan yazıtlar, ölen kişilerin hayatları hakkında kısa bilgiler içermektedir.
 
Türk Edebiyatında Biyografi

 

Edebiyatımızda biyografi türünün en eski örnekleri olarak “Siyer-i Nebi” adı verilen, Hz. Muhammed’in hayatını anlatan manzum eserleri verebiliriz.

 
Tarikat büyüklerinin, evliyaların, pîr ve şeyhlerin olağanüstü hallerini, kerametlerini anlatan eserlere “menakıpname” ve “velayetname” adları verilir.

 
align=”justify”> Divan edebiyatında şairlerin hayatları hakkında bilgi veren eserlere “tezkire” denir. “Şuara Tezkireleri”nde (Şair Tezkireleri) şairlerin kısa hayat hikayeleri, şiirlerinden seçilmiş örnekler, şairlik yeteneği hakkında değerlendirmelere yer verilir. Edebiyatımızda ilk tezkire örneği Ali Şir Nevai’nin “Mecalisün Nefais” adlı eseridir.