Karşısında idim ve içim yanıyordu. Bu yaşlı kişi beni anlar diye düşündüm. Beni buyur etti. Oturdum kapıya bakan koltuğa. O koltuğa oturmak protokolde önemli bir şey bildiğim kadarıyla. Benden önce odada bulunan ve meramını anlatan genç kişi ile biraz daha konuştu makam sahibi.Olmaz dedi, yapamam dedi. Görev ahlakıyla bağdaşmaz dedi. Ümitlendim. İşte kafa dengi bir yaşlı makam sahibi dedim içimden. İsteği geri çevrilen kişi çıkınca sıra bana geldi. Tam o anda  sekreter girdi içeriye. Elinde evrak. Makam sahibi gayet hızlı ve özensiz imzaladı evrağı. Dakikalar içinde bitirdi, talimatlar verdi. Ben hem olan biteni izliyor hem de ne diyeceğimi düşünüyordum. Sekreter çıktı nihayet.

Sponsor Bağlantılar

Bana haksızlık yapıldı dedim ve olan biteni kısaca anlattım. Yapılan haksızlığı düzeltmesini istedim. Dinledi ve yavaşça ayağa kalktı. Bu görüşme bitti demekti. Birkaç kelime daha edecek oldum, bana umursamaz bir edayla baktı ve ‘Burası Türkiye, burada işler böyle yürüyor’ dedi.

Kendimi dışarıya zor attım. Kusmaya başladım… Karşı duvarda ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyordu.