Mainz, 26.11.2011

Muhteşem bir sözlü geleneğe sahip olan Anadolumuzda „Yalancιnιn mumu yatsιya kadar yanar“ diye güzel bir deyişimiz vardιr. Sosyolojik bir vakιa olarak bilinir ki hiç bir işgâlci güç işgâl ettiği topraklarι sιrtιna vurup başka bir yere taşιmaz. Sadece o ülkenin değerlerini (bu yeraltι ve yer üstü zenginlikleri olabileceği gibi manevi zenginlikler de olabilir) sömürecek yada semirecek bir düzen kurar ve gider.Yakιn tarihimizde yaşanan pek çok olay milli öğütüm sistemi maharetiyle tarafιmιza tamamen büyük bir „yalan“ olarak yutturulmaya çalιşιlmιştιr. Yakιn tarih konusundaki yasaklamalara rağmen bazι yiğit insanlar farklι belgelerle bu işin doğrularιnι ortaya koyma adιna zindan zindan dolaştιrιlmιş kendilerine „linç“ kampanyalarι düzenlenmiş ve yok edilmeye çalιşιlmιşlardιr. Bu konularda açιlan davalarιn haddi hesabι yoktur. Cumhuriyeti kuran kadrolarιn „tabii-kevni“ yasalarι hiçe sayarak bir toplumu yeni baştan yaratmak(!) için giriştikleri kιyιmlar hep o günün şartlarι öyleydi yahut her devrimde biraz kan olur gibi suya tirit açιklamalarla geçiştirilmiş ve o günün yöneticilerinin yapmιş olduğu bu tür kιyιmlar hiç bir zaman eleştirilemesin diye haklarιnda koruma yasalarι çιkartιlarak steril ve dokunulmaz hale getirilmişlerdir. Buna cüret etmeye kalkιşanlar ise hükmü sonradan verilmek üzere idam sehpalarιnda can vermişlerdir. Açιktan idam edilemiyenler ise fail-i meçhul cinayetlere kurban gitmiştir.

Sponsor Bağlantılar

Cumhuriyeti kuran kadrolarιn etrafιndaki kan emici sülükler ilgili kadrolarι kutsayarak adeta „Tanrι“ olarak lanse etmişlerdir. Tanrιlar elbette kusursuz olurlardι. Osmanlιya ait ne varsa hepsini „tu-kaka“ ilan eden bu batι devşirmesi monşerler ülkenin hemen her köşesine kurduklarι kereste fabriklarι ile (İstiklal Mahkemeleri) kütük olarak gördükleri bu yorgun ama dindar ve onurlu toplumu 5è 10 „kalaslar“ haline getirmek için dört vardiya halinde tam mesai sarfederek hιzardan geçirdiler.

Ülke insanιnι tek tip kalaslar haline getirmek için öylesine kuvvetli bir irade vardι ki kalas olma konusunda en ufak bir itirazι dillendirenlerin tamamι „un-ufak“ edildiler. Öyle ya ne de olsa her devrimde biraz kan akabilirdi. İlkokul kitaplarιndan itibaren üniversite son sιnιfa kadar bize ballandιra ballandιra anlatιlan bir yιğιn yalan ve hayal ile beynimiz yιkandι. Büyük üstadιn deyimiyle „cüce“ ler kahraman „kahraman“ lar ise cüce olarak tanιtιldι. Osmanlι tamamen inkar edilerek bu toplumun adeta hüda-i nabit bir ahali olduğu ispata çalιşιldι. Halbuki zulüm ile abâd olunamayacağι bilinen bir gerçektir. Bilim-kurgu filmlerindeki hafιzasι silinen „zombi“ bir tür üretmenin hayaline kapιlan bu ceberrut kadrolar toplumsal hafιzanιn tabii ve değişmez bir yasa olduğu gerçeğini ιskalamιşlardι.

7`den 70è hemen herkes tarafιndan zoraki „vatan haini“ olarak ilan edilen sultan Vahdettin için bir zamanlar Ecevit, vatan haini değildi dediği için başιna gelmeyen kalmamιştι. Ama bence yine de sadece bu konuda bile olsa Ecevit’e bir teşekkür borcumuz olduğunu hatιrlamalιyιz. Bu arada „Dersim“ gibi yakιn tarihin en netameli konusunu kürsüden resmi belgelerle açιklayιp yiğitçe bir çιkιşla bunun bir „katliam“ olduğunu söyleyen ve bu konuda devleti yöneten sorumlu bir kişi olarak „özür“ dileyen Başbakanιn yaptιğι ise her türlü takdirin üzerinde ayakta alkιşlanacak onurlu bir devlet adamι tavrιdιr.

Gözlerimizi kapatarak güneşi ya da ιşιğι yok edemeyiz, olsa olsa kendimizi karanlιğa mahkum etmiş oluruz. Türkiyemiz yakιn tarihi ile yüzleşmeli. Kendi tarihini bilmeyen yahut yanlιş bilen bir milletin ileri bir medeniyetin taşιyιcιsι olmasιna imkan yoktur.

Dersim de yaşanan hadiselerin „isyan“ olup olmadιğι vicdanι hür tarihçilerin kanaati ile oluşabilecek bir olgudur. Bir an için bunun bir isyan olduğunu kabul etmiş olsak bile böylesine ceberrut, faşizan ve zorba yöntemlerin kullanιlmasιnι vasat bir insan vicdanι asla onaylayamaz. Biz burada Dersim konusundaki tarihi vesikalara atιf yapmak niyetinde değiliz. Ancak okuyan, düşünen ve ülkesini seven sade bir vatandaş olarak tarihimiz konusunda ιsrarla beni yanιltan ve bana yalan-yanlιş bilgileri zorla bellettiren bu „resmi hizmete mahsus“ ideolojik yapιlanmadan kendi adιma ben de şikayetçiyim.

Üstelik bu faşizan kadrolar sadece etnisite ve mezhepsel yaklaşιmla değil pozitivist ideal ve kiralιk kafalarι gereği dindar müslümanlara da olmadιk eziyetleri reva görmüşlerdir. Sadece inandιğι değerleri yaşamak istediği için işkencehanelerden geçirilen ve düzmece hükümlerle darağaçlarιnda can verenlerin hesabι bile bilinmemektedir. O halde Başbakanιmιz bu ülkenin kahιr ekseriyetini teşkil eden sünni müslümanlardan da behemahal devlet adιna özür dilemeli, dahasι bugün bile mütedeyyin insanlarιmιzι rahatsιz eden yüzlerce uygulamaya derhal son vermelidir.

Vicdan ve insaf sahibi insanlar zulüm kimden gelirse gelsin mazlumdan yana tavιr alιrlar. Üstelik mazlumun etnisitesi, mezhebi, meşrebine de bakmazlar. Ancak ülkemizde garip ironiler de yok değildir hani. Dersimde CHP katliam yapmιş bu çok açιk ve bunu kendileri de biliyor ama buna rağmen şimdiki Tunceli vilayetimizden CHP paso oy devşiriyor. Bilmem ne planlarιnda Alevi önderleri için bizzat isimleri sayιlarak suikastler düzenleniyor ama onlar yine de sadece Ak Parti düşmanlιğι gözesinde buluşuyorlar. Her zaman bu alevi kesimin ülkemizdeki en eğitimli kesim olduğu söylendiğine göre bu ne yaman çelişkidir anlayabilmiş değilim. Tecavüzcüsüne aşιk olan ahmak kιz, yahut celladιna ayran ikram eden enayi durumuna düşmek hangi gerekçe ile izah edilebilir.

Neyse yakιn tarih konusunda başbakanιmιz tarafιndan yapιlan bu cesur açιklama ülkemizin gerçekten de „değer“ konusunda bocalamakta olan dünyanιn önüne yepyeni bir proje koyabilecek bir irade gösterebileceğini ispatlamιştιr. Bundan böyle Türkiye tιpkι geçmişte olduğu gibi milletiyle birlikte tarihe malzeme olmak yerine tarih yazma misyonunu üstlenecektir. Dersimden alιnacak daha nice „ders“ ler var…

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya