GelecekSevgili Gelecek,

Öncelikle sana kendimi tanıtmak istiyorum. Ben insan. Son yüzyılın en çok çevreye zarar veren, suyu boş yere harcayan ve dünyanın en tehlikeli varlıklarından biri olarak ün yapmış bir canlıyım. Sana bu mektubu ne kadar kötü bir insan olduğumu söylemek için yazıyorum. Şuan neler yaptığımı ve size neler bırakacağımı anlatmak istiyorum. Anlatmak istiyorum ama aslında nereden başlayacağımı da bilmiyorum. En büyük marifetim olan suyu boş yere harcamaktan mı başlasam acaba yoksa denizi kirletmekten mi başlasam ya da en iyisi ben hava kirliliğinden bahsedeyim… Görüyorsun ki o kadar çok yaptığım şey var ki hangisinden başlasam bilemiyorum.

Biliyor musun ben gökyüzünü masmavi iken gri hale dönüştürebiliyorum. Gökyüzünü dumanlarla dolduruyorum ardında da tuhaf bir biçimde griye dönüşüyor ve bu bana ressam gibi bir duygu hissettiriyor o an çok eğleniyorum. Bunu sana da tavsiye etmek isterdim ama maalesef gökyüzü eski maviliğini kaybediyor. Bu yüzden sen pek göremeyeceksin gibi geliyor. Sakın hemen üzülme bunları ben göremeyeceğim diye bizim yaptıklarımızı televizyondan izleyebilirsin. O eşsiz eserimi de görmüş olursun. Birde benim başka bir eğlence kaynağım var ki anlatamam.

Sponsor Bağlantılar

Ben devamlı suyu boş yere harcıyorum. Suyun öylece sanki beni bırakmayın gibi akıp gitmesini sinema izler gibi seyrediyorum ve bu duyguyu ise sana anlatmam imkansız. Ya çok kızdığım bir şey var benim; televizyonlarda suyu boş yere harcamayın, gelecekte sırf su yüzünden savaşlar olacak diyorlar pek aldırış etmiyorum ama inşallah olmaz öyle bir şey. Ama şunu biliyorum ki yinede siz benim kadar su bulamayacaksınız. Bazen de bir iyilik yapıp suyu boş yere harcamayalım diye yapılan konferanslara gidiyorum ama pekte işe yaradığı da yok tabi. Ben hiç dinler miyim onların sözünü. Ama ne yapabilirim benim huyum bu. Bir başka alışkanlığıma geçeyim en iyisi ben.

Benim birde ağaçları yok etme alışkanlığım var. O uzun uzun ağaçları kesiyorum devamlı. Aslında ağaçlarında çok faydası varmış; onlar bize oksijen sağlıyormuş, kağıt temin ediyormuş, erozyonu engelliyormuş. Daha fazlası da varda şimdi anlatırsam uzun sürer. Yani anlayacağın çok faydalı bizim için. Hani dedim ya oksijen sağlıyormuş diye, acaba ben bunun için mi ormanları yok ettikçe nefes almakta zorlanıyorum. Çünkü etrafımda hiç ağaç kalmadı. Ben bu haldeyken acaba ilerde siz ne yaparsınız bilemiyorum. İnşallah bunun bir çözümü bulabilirsiniz.

Şimdi de yazın ne yaparım onu anlatmak istiyorum. Ben yaz günleri denize girmekten çok hoşlanıyorum ve onu kirletmekten de tabi… Birde yazın pikniğe gidiyoruz biz. Yemyeşil çimlerin içinde top oynuyoruz, ailemizle vakit geçiriyoruz. Yalnız o yeşillikleri de kaybediyoruz sanırım, böyle giderse size hiç kalmayacak. Olsun nasıl olsa televizyonda izlersiniz onu da. Ne kadar yeşil bir çevre varmış diye gurur duyarsınız belki. Ya da arkamızdan konuşurunuz. Diyorum ya benim huyum bu. İşte böyle gelecek…

Ben anlatmaktan yoruldum artık. Aslında daha bundan kat kat daha fazlasını yapabiliyorum ama senide üzmeyeyim. Ben şimdi temiz havada yeşillikler içinde gezmeye gidiyorum. Sonra yine mektuplaşırız umarım. Kendine iyi bakmaya çalış.

Seni düşünmeyen insan!

Sevgilerimle…