Bir çok şehirde nikah dairelerinin kapısında vardır iki yüzük simgesi en azından bir İzmirli olarak Karşıyaka nikah dairesinin önünden geçmemiş veya bir yakını o yüzüklerin içinden geçmemiş kimse yoktur eminim.Ve herkes mutludur, hepimiz sevinmişizdir bu iki yüzük görüntüsüne her daim. Güzeldir aslında iki yüzük, beyaz bir gelinlik ve her genç kızın hayalidir. Bu iki yüzüğün içinde “bir aşk hikayesi” yazılı olmalıdır aslında ama biraz bu mutluluğun dışına çıkıp iki yüzüğe bakmaya ne dersiniz ??
“Evlilik belediye tarafından onaylanmış bir birlikteliktir.” Robert Louis Stevenson böyle demiş. Aslında günümüz bakış açısında evliliğin geldiği son nokta olarak görebiliriz de bu cümleyi. Aslında cümle içersinden belediye tarafından kelimeleri çıkartıldığında cümle daha hafifliyor daha hoş geliyor kulağa evlilik onaylanmış bir birlikteliktir oluyor. Biraz daha cümleyi kulağa hoş hale getirmek istersek onaylanmış kelimesini çıkartırsak aslında evlilik bir birlikteliktir cümlesi çıkıyor ortaya ve sanırım bu bizim gelişmiş, modern insan görünüşümüze ve bakış açımıza daha çok uyuyor. Peki, evlilik gerçekten onaylanmaya ihtiyacı olmayan hatta belediye tarafından onaylanmaya hiç ihtiyacı olmayan bir birliktelik midir?
Biraz geçmişe gider hakkında bilgi sahibi olduğumuz ilk insan olan Adem ve Havva’nın birlikteliğine evliliğine bakarsak eğer bir belediye yoktu veya onlar birlikteliklerini birilerine onaylatmış mıydı yada onların yüzüklerinde bu bir aşk hikayesi yazıyor muydu? Tabi ki hayır; Peki milyarlarca yıllık bu aşkın kahramanları nasıl aşık olmuşlardı? Tevrat 2:18” Sonra, “Adem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” Ve sonra aşkın ikinci kahramanı Havva yaratıldı. Tevrat 2:22-25 ‘’Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem’e getirdi.23 Adem,”İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik,Etimden alınmış ettir” dedi,”Ona ‘Kadın’ denilecek,Çünkü o adamdan alındı.”24 Bu nedenle adam anasını babasını bırakıp karısına bağlanacak ve ikisi tek beden olacak.’’ Ve bu birliktelik onaylanmış oldu ve bu onaylanan birlikteliğin kendi içinde görünmez bağları oluştu. Ve bu bağ ne çok büyük bir düğün ile tüm dünyaya duyuruldu ne de tarihin en yüksek maliyetli gelinliği Havva’nın üzerindeydi bununla da geçmedi tarih sayfalarına. Ama çok güçlüydü ve inandığınız şey nedir bilmiyorum ama benim için önemli olan Tanrı tarafından onaylanmıştı tarihin en büyük olan bu aşkı…
Tarihte çok büyük aşklar yaşanmış çok etkileyici aşk yazıtları, romanları, şarkıları olmuş. Ve böylece evlilik için şu cümleyi kurmuş Cicero ”Toplumun ilk bağı evliliktir.” Evet bu bir “bağ”dı ama sonsuz mutluluğu olan bir bağ değildi. Tarihe, topluma, kültüre belki de hava şartlarına göre değişkendi. Tarihte de bu görüldü kimi zamanlarda sanatın etkisiyle aşk duygusu öne çıkarken kimi zamanda sınıfsal ayrımlar öne çıkmıştı veya uygun bulunma kavramı öne çıkmıştı fakat o iki yüzüğü hep bazı dış etkenler etkilemişti.
Günümüze gelirsek ve tekrar düşünürsek evlilik,yüzük,bu bir aşk hikayesi kavramlarını ve“Evlilik belediye tarafından onaylanmış bir birlikteliktir.” Robert Louis Stevenson tarafından yazılmış cümleyi aslında evlilik gerçekten onaylanmaya veya şimdinin şartlarıyla belediye tarafından onaylanmaya ihtiyacı olan bir bağ mıdır? Bu sorunun cevabı beklide kesinlikle evet veya kesinlikle hayır olmamalıdır. Ama şundan eminim ki,evlilik bir bağdır.Ve bu bağ beraberinden sevgi,sadakat,sosyal uyum,ve bir çok sorumluluğu beraberinde getirmiştir. Aslında doğamıza ilk büyük aşka bakarsak bu bağın getirdiği önemli sorumluluklardan birisi de boşanma duygusunun bu bağda olmaması gerektiğiydi. İşte o ilk büyük aşk gibi bir bağımız varsa hiçbir belediyenin onayına ihtiyaç duymadan bu bağ yaşanabiliyor olabilirdi. Çünkü o bağı Tevrat’ta belirtildiği üzere Tanrı onaylamıştı. Ama günümüzde belediye tarafından onaylanan tüm evlilikler beraberinden sevgi,sadakat,sosyal uyum,ve bir çok sorumluluğu ve beraberinde boşanma riskini getirmektedir. Bu yüzden tekrar tekrar düşünmeliyiz. “Evlilik belediye tarafından onaylanmış bir birlikteliktir.” Sözüne katılırken veya karşı çıkarken. Ve evlilik hakkında ki en yalın anlatımdır belki de Abraham Lincol’un bir sözü “Bana göre derin bir merak konusu olan evlenmem dışında yeni bir şey yok burada”.
Merve Dönerçark
yazını keyifle okudum..