Bilgisayar virüsü, kullanıcının izni olmadan bilgisayarın çalışma şeklini değiştirir ve kendini diğer dosyaların içerisinde gizlemeye çalışan bir bilgisayar programıdır. Virüslerin yapılma amacı psikolojik olarak kendini ispatlama ya da para kazanma amacıyla yazılmaya başlamıştır.
1948 yılında, John Von Neumann’ın, bir bilgisayar programının kendi kendisini kopyalayabileceği tezi, virüslerin yazılması fikrine yol açtı. İlk virüs ise 1981 yılında Rich Skrenta adında bir lise öğrencisi tarafından arkadaşlarına şaka yapmak amacıyla yazılmıştır. 1986 yılında ise iki Pakistanlı kardeş tarafından “beyin” adlı virüsü yazdılar. Bunun üzerine IBM şirketi tarafından ilk antivirüs programı yapıldı. 1990 yılından sonra %450 virüs artışı olmuştur. Bu nedenle artık her yazılım firması virüslerden korunmak için anti virüs programı üretmeye başladı. Tabi bu iş ticarete dönüştüğü için antivirüs programı üreten firmalar da virüs yazmaya başladılar dolayısıyla kendi programlarını daha fazla satacaklardı. Virüslerin yayılması eskiden cd aracılığıyla oluyordu. Şuan günümüzde internet aracılığıyla yayılmaktadır ve sayısızca virüs vardır. Bu virüslerden korunmak için fazla bilgiye sahip olmamıza gerek yok aslında. Girdiğimiz siteleri iyi takip etmemiz gerek sırf virüs yaymak için açılan web siteler vardır.
Virüs bulaştığı makineyi kullanarak bir web adresi linkini kişiler listesindeki tüm şahıslara hazır mesaj olarak gönderebilir. Bu şekilde çoğalırlar. Tüm virüslerin yapılma amacı farklıdır. Örneğin Trojan (solucan) adıyla anılan bu virüs sizin bilgisayarınızdan girmiş olduğunuz banka, mail, hesap şifrelerinizi alır ve hesaplarınıza ulaşır. Tüm hesaplarınız için tek bir şifre yerine, her hesap için ayrı ayrı şifre oluşturun. Ağ saldırılarının çoğunda ‘insan faktörü’nden yararlanılır. MSN, Facebook gibi sosyal ağlar ve sohbet ortamlarında kredi kartı, şifre gibi kişisel bilgileri asla paylaşmayın. Karışık şifreler kullanın ve şifrenizi sık sık en az ayda bir kere değiştirmeyi de ihmal etmeyiniz. Çernobil adıyla bilinen virüs ise her 26 Nisan’da aktif hale gelen bu virüs bilgisayarın bios’unu silen bir virüstür. Bu virüs sadece harddiskteki dosyaları kullanılmaz hale getirebildiği gibi bilgisayara da tekrar kullanılmayacak kadar zarar verebilir. Günümüzde en zararlı virüs Conficker tam 200 ülkeye yayılmış ve on milyonlarca bilgisayar ve sunucuya bulaşmıştı. Conficker sisteme bulaştığında yaptığı ilk iş otomatik güncelleştirmeleri kapatmak ve sistemdeki güvenlik yazılımlarına saldırmaktı. Avrupada yıkıcı bir etki yapan Conficker, önemli yerlere sızmıştı: İngiliz Savunma Bakanlığı, Fransız Donanması ve Norveç Polisi. Her zaman karşı önlemlerden bir adım ileri olan virüsün çeşitli farklı sürümleri ortaya çıkmıştır. Conficker modern çağın en yıkıcı virüsüdür.
Peki virüslerden korunmak için neler yapmalıyız? Öncelikli olarak güncelleştirmelerimiz daima açık olmalıdır ve Antivirüs programımızı her zaman güncel tutmalıyız. Norton, mcaffee ve kaspersky gibi bu iş üstüne uzmanlaşmış firmaların antivirüs programlarını tercih etmeliyiz. Paralı antivirüs programları virüslere karşı daha iyi ve daha hızlı koruma sağlar. Bunun temel nedeni bu tip firmaların güvenlik için binlerce mühendis çalıştırmalarıdır. Antivirüs programlarına para vermek istemiyorsanız ücretsiz yazılımlarıda tercih edebilirsiniz. Ev kullanıcıları için tercih edilebilir. Hiçbir antivirüs programı tüm virüsleri bulup sizi bu virüslerden koruyacağını taahhüt etmez. Sizin de girdiğiniz sitelere, indirdiğiniz dosyalara dikkat etmeniz gerekir. İndirdiğiniz her dosyayı açmadan önce antivirüs programıyla tartmak en mantıklı olandır. Aksi takdirde bilgisayarınıza bulaşır ve kendini çoğaltır. Bu adımdan sonra antivirüste çare olmayabilir. Format atmak zorunda kalabilirsiniz bu da veri kaybına neden olabilir.
Ev kullanıcıysanız ücretsiz yazılımları tercih etmek daha mantıklı olur. Şirket için paralı antivirüsler her zaman daha iyidir. Şirket bilgisayarları önemli veri barındırdığı için ücretli antivirüs kullanmak daha mantıklıdır. Şirketler için antivirüs ücretlerini pahalılığı ile önemli verilerle karşılaştırdığımızda antivirüs satın almak daha akıllıcadır.
saol fatih
benim facem virus kapmıştı zor kurtardık o zamandan beri bazı şeylere üye oluyom 🙁
Trojan (truva atı) olarak bilinir. Sanırım en yaygın virüs çeşidi. Virüslerden korunmak için ayda bir şifre değişmek, indirilen her dosyayı virüs varmı diye kontrol etmek hem çok zor hemde büyük bir külfet. Virüs programları da malesef virüs fazlalığı konusunda yetersiz kalıyor. Kendim ücretli virüs programı kulanıyorum ancak buna rağmen bilgisayarımda virüs var. Reklam için yerleştirilen, girdiğimiz internet sitelerinde reklam açan bir virüs. Reklamda ise çıkan Türkiye’de bilinen bir sitenin reklamı. Demek istediğim büyük firmalarda bu virüslere ayrıca destek veriyor. Kendi çıkarları için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar ve karşılarındaki insanları hiçbir şekilde düşünmüyorlar.