– Gördün mü ne güzel giyinmiş!

– Evet gerçekten kıyafeti bir harika.

– Yürüyüşünü gördünüz mü?

– Evet, gerçekten ne endamlı yürüyor be! Helal olsun…
– Sahneyi gördünüz mü?

Sponsor Bağlantılar

– Ne muhteşem hazırlanmış bir sahne! Ya o ses ve ışık gösterileri!

Yakışır gerçekten.

– Saatini gördünüz mü?

– Bu saate bakarak bize daha iyi hizmet ediyor demek. Dakikliği oradan geliyor. Şimdi anladım.

– Ya şu ayakkabılar?

– Ayakkabılar İtalyan malı olmalı. Ne de olsa çok çalışıyor ayağı rahat etmeli ki bize daha çabuk ulaşabilsin. Yardımımıza hemen koşabilsin.

– Şu ses tonuna bir bakın hele, ne vurgulu, ne coşkulu bir ses bu böyle canım!

– Dünyada en güzel, en vurgulu konuşan hatip bence.

– Ya şu alkışlayanlarla kurduğu göz teması?

– Evet, en çok takdir edilecek yanı. Taraftarlarıyla sanki bütünleşiyor canım. Ara sıra duruyor, alkışı bekliyor, alkışları yönlendiriyor ve konuşmaya öyle devam ediyor. Bu şekilde bir yaklaşım yani seyircisiyle bütünleşen bir tutum! Ne takdir edilecek bir meziyet bu böyle!

– Ya o şiirler?

– İnanın kendimi edebiyat dersinde zannediyorum. Var mı la dünyada bu kadar güzel şiir okuyan bir önder? Olabilir mi? Bu tarihsel kişilik ancak bu topraklardan çıkar. Şiirine yandığımın…

– Postaları?

– Evet işte alkışlanacak bir meziyet daha. Ne güzel posta koyuyor. Sanki ölümsüz. Dünyanın anasını satan bir özgüven! Öyle mıymıntı adam yakışır mı bize? Bu büyük millete büyük posta koyucular lazım. Sanki gök gürlüyor. Ne kadar şükredip namaz kılsak az be. Kıymetini bilene…

– Bir de mikrofonu tutuşu var ki!

– Evet ya, sanki sanatçı. Ne yakışıyor o mikrofon o ellere! Helal be…

– Boyu posu saymıyorum bile!

– E o Allah vergisi, rabbim özenmiş de yaratmış…

– Hiç eksiği yok mu bu muazzam şahsiyetin?

– Evet, küçücük bir eksiği var… Doğruları söylemiyor…