O parlayan gözleri iyi tanırım. O gözlerin sahipleri bu ülkede zaman zaman değişir ama o gözlerin ışıltısı hiç değişmez. Parlaklığını güçten alır o gözler ve şımarıklıkla karışık bir kibirlenme içindedirler. Siyasi güce sırtını dayamanın verdiği rahatlıkla muhatabını dinler gözükerek biz zaten haklıyız ama bak yine de senin değersiz fikirlerini dinleyebiliyoruz der gibidirler.

Sponsor Bağlantılar


Bir vakitler sırtını askere dayamıştı o gözler ve hoyratça onuncu yıl marşı diktası kurmuşlardı. O marş söylenirken devrin parlak gözleri etrafı tarar ve gönülden söylemeyenleri bulmaya çalışırlardı. Bugün de durum farklı değil. O gözler iş başında yine. Sanki bir peygamber gelmiş, kurtuluş reçetesini sunmuş ve herkesten biat beklerken o gözler etrafı tarıyor yine. Karşısındakine bakıyor kibirle. Hey sen gerçeği göremeyen zavallı. Acıyorum sana, gel şu siyasi peygamberin reçetesine inan, diyorlar.

Ve ben zamanında o gözlere nasıl inanmamışsam bugün yine inanmıyorum. Bu hoyratça şımarıklık ve kibir itiyor beni. Bakamıyorum o gözlere…