Mainz, 26.02.2013
 
Başbakan, „her tür etnik milliyetçiliği ayaklarιmιn altιna alιyorum, bunlar şeytandandιr, şeytan ise merdud dur“ mealinde konuşunca ortalιk yine birden bire toz-duman oluverdi. Başbakan bu sözleri ilk defa söylemiyordu, bu gidişle son olacağa da benzemiyor.Başbakan kendisinin beslendiği havzanιn dili ile konuşuyor ve doğru da yapιyor. Zira milliyetleri yarιştιrmanιn düşman bir zihniyetin ürünü olduğunu çok iyi biliyor. Millet, milliyet gibi kavramlara daha önceki yazιlarιmιzda çok fazla yer verdiğimizden dolayι burada üzerinde durmak istemiyoruz. Ancak şu kadarιnι belirtmekte büyük yararlar var ki; herhangi bir insanιn kendi çaba ve gayreti hulâsa „emeği“ bulunmadιğι bir konuyu övgü meselesi haline getirmesi hamakat değilse „ahmaklιktιr“. Bir başkasιnιn emeği ve dahli bulunmayan bir mensubiyetini „yergi“ meselesi haline getirmesi ise bir hak ihlâlinden ziyade „insanlιk suçu“ dur. Oysa ki insan yeryüzünün yegâne iradeli varlιğι olarak „eşref-i mahluk“ olan hususiyetli bir canlιdιr. Ve insanlarιn „insan“ olmalarι saygιn olmalarι için yeterlidir. Anadolu coğrafyasιna şöyle bir gözattιğιmιzda halk irfanιnda „yetmişikibuçuk millet“ diye ünlenen meşhur sözde olduğu gibi çok çeşitli etnisitelere rastlamaktayιz. Bundan daha tabii ne olabilirdi ki zaten, neticede biz koca bir imparatorluğun bakiyesinden ibaretiz. Yüzyιl öncesine kadar insanlar hiç bir zaman etnisitelerini dikkate almazlar, dahasι bunu akιllarιna bile getirmezlerdi. Bunun yegâne sebebi bu coğrafyada yaşayan insanlarιn „İslâm Ümmeti“ adι altιnda bütünleşmesiydi. Bu öylesine muhteşem bir bütünleşme idi ki müslüman olmayanlar bile kendilerini bu ümmete izafe ediyorlardι. Birinci cihan harbi sonunda „milliyetçilik zehrini“ bu coğrafyanιn üzerine akιtan batι Osmanlιyι dağιtιrken binlerce prenslik den oluşan Avrupayι toparlιyor ve bütünleştiriyordu.

Sponsor Bağlantılar

Ne Mutlu Türküm Diyene!

Osmanlι saray artιğι subaylarι da her bakιmdan batι karşιsιnda teslim olduklarι için Cumhuriyeti kurarken kendilerine altιn tepsi içinde ikram edilen bu zehri kemâli afiyetle içmeyi tercih etmişler toplum mühendisliği yoluyla „saf ιrk“ safsatasιna iman etmek suretiyle yepyeni bir „ulus“ yaratma sevdasιna girişmişlerdi. Yaratιcιnιn kainata koyduğu nizam ve yasalar vardιr. Bu yasalara müdahale edilebilir ancak bu müdahaleler hiç bir zaman olumlu sonuç vermezler. Hele ki sosyal yasalara yapιlan müdahaleler her zaman geri teper. Zira bu „fιtrata“ karşι gelmektir. Fιtrata karşι gelenin akιbeti mutlaka „berbat“ olur.

Kendilerini „Kürt“ olarak ifade eden ve analarιndan Kürt dilini öğrenmiş olan milyonlarca insana yaklaşιk bir asιr boyunca zorla Türk olacaksιn diye dayatamazsιnιz. Her sabah minik yavrularιna Türküm, doğruyum, çalιşkanιm… Gibi zιrvalar söyletemezsiniz.

Bu düpedüz „ιrkçι ve faşizan“ bir yaklaşιmdιr. Her türlü ιrkçιlιk diğerinin ana rahminde döllenen „nesebi gayri sahih veled“ gibidir. Mefhumu muhalifinden hareketle „Ne mutlu Kürdüm diyene“ ne diyebilirsin ki… Ne demeye hakkιn olabilir. İnsanlarιn bir kιsmι zaman içinde etnisitelerini kaynaştιrmιş ve belli bir zaman sonra kendilerini „Türk“ olarak ifade etmeye başlamιşlarsa ne âlâ. Ama birileri mutlaka ben kendi kültürümle, dilimle ve örfümle yaşamak istiyorum diyorsa ona da saygιda kusur etmeyeceksin. Haklarιnι vereceksin demiyorum. Zira biz hak dağιtιm merkezi değiliz. Eğer bugün Kürtler eşit vatandaşlar değilseler (Ben bunun artιk değiştiğini düşünenlerdenim) bu devletin zorbalιğι anlamιna gelir. Yoksa birilerinin yaptιğι gibi daha ne kadar hak vereceğiz kardeşim gibi efelenmeler ancak absürt yaklaşιmlardιr. Sen kimsin de kime ne bağιşlιyorsun. Sen ne kadar bu memleketin sahibi isen Kürtler en az o kadar bu memleketin sahibidirler bu böyle bilinmelidir.

Atatürk Milliyetçisi CHP

Kim ne zaman sιkιşsa hemen Atatürkün ya bir ilkesine yahut bir sözüne hemen atιf yaparak yιrtmaya çalιşιr bu memlekette.

MHP denen partinin varlιk sebebi Türk milliyetçiliği, BDP de tabii olarak ve bir anlamda ters döllenme mahiyetinde Kürt milliyetçisi partiler. Bu partilerin milliyetçi olmalarι oldukça doğal gözüküyor. Ancak sosyal demokratlιk iddiasιndaki bir partinin efendim bunlarι „Rizede“ de söyleyebilir misin şeklinde efelenmesi ve biz yurtseveriz, milliyetçilik yurtseverliktir gibi inciler döktürmesi, yahutta biz Atatürk milliyetçisiyiz gibi ağzιnda laflarι eveleyip gevelemesi içinde bulunduğumuz elverişli bir ortam olan barιş süreci için umutsuzluğu artιran en önemli etken olmaya adaydιr.

Sosyal Medya Linçleri

Kabul edelim ki görmemişlik bizim toplumumuzun “gen” lerine kadar işlemiş durumda. Sosyal medya denen bu ortam da tam bir eski tip „mahalle kahvesi“ tadιnda. Yaşlι amcalar evdeki dizi furyalarιndan „ajanslarι“ takip etme fιrsatι bulamadιklarιndan kapağι mahalle kahvelerine atarlar. Namazdan sonra biraz ajans dinlerler ama kιş geceleri uzun ne yapacaklar tabi ki „dedikodu“ yapacaklar. Bilindiğinin aksine adamlarιn dedikodusu da bir acayip olur. Bu sosyal medya denen şey tamda bu dur. Ama bunu azmanlaştιran da yine bildiğimiz o malum medyadιr. Bunlara dikkat çekilmese belki de toplumun büyük bir bölümünün haberi bile olmayacak. Türkiyemizin „medarι iftiharι” olan Hakan Şükür bir söyleşide sorulan bir soru üzerine ve Kürt meselesinde Ak Partinin göstermekte olduğu duyarlιlιğa dikkat çekmek üzere yani bunun hiç de öneminin olmadιğιnι vurgulamak üzere ben de aslen „Arvavutum“ demiş. Vay anasιnι sen nasιl böyle bir şey söylersin, vay Türk düşmanlarι, gördünüz mü bak biz haklι çιktιk gibi bir dünya tevil götürmez zιrva…

İnsanlarιn milliyetini bilmelerinde bence hiç bir mahsur yoktur. Ama bunu illa da bir kaç bin yιl öteye taşιyιp, „kafatasι“ ölçümü yapacağιm gibi zavallι yaklaşιmlara sürüklememeli. İnsan milliyet olarak kendisini nasιl hissediyorsa öyle tarif etmeli. Etnisitesini ne „inkâr“ etmeli, ne „utanç“ duymalι ve ne de „övgü“ malzemesi yapmalι.

Zira cibiliyyet milliyetten önce gelir.

Ne mutlu ki “İnsanιm“ ve Elhamdulillâh „Müslümanιm“ diyebilmekten daha güzel bir anlayιş tanιmιyorum.

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya