Lökore denilen vaginal akıntılar kadınların yaklaşık %35’inde görülür. Bunların görülme dönemine göre çocukluk dönemi, doğurganlık dönemi olarak ayrıca bölümlenirler. Lökere’ye en sık neden olan bölümler vuvadaki (dış dudaklar) bartolin kistleri vagina ve serviks enfeksiyonlarıdır. Serviksteki enfeksiyonlar akut dönemlerde yara ve akıntıya, kronikleşince ise bu bölgedeki salgı bezlerine, kanalları tıkıyarak kistleşmesinedolayısıyla naboth kistlerine neden olurlar. Vaginal spekülum yardımıyla serviks görünür hale geldiğinde gri-mavi kabarcık şeklinde görüntüsü ile serviks üzerinde rahatça tanınabilir.

Sponsor Bağlantılar


Naboth Kistleri Muayenede Saptanır

Rahim ağzında bulunabilen Naboth Kistleri özellikle doğum yapmış olan kadınlarda nispeten sık görülen ve çoğunda hiçbir belirti vermeyen rutin jinekolojik muayene esnasında tesadüfen saptanarak doktoru tarafından bildirilen oluşumlardır. Naboth kistleri rahim ağzı kanalında faaliyet gösteren salgı bezlerinin uçlarının enfeksiyon veya başka nedenlerle tıkanması sonucunda oluşan içi sıvı dolu bir yapıdır. Bezlerin salgısının dışarı boşalamaması tıkanma bölgesinde içi sıvı dolu küçük çaplı bir kese oluşmasına neden olur. Bu kesecikler genelde rahim ağzında birden fazla sayıda bulunur.Kistin içi mukus adı verilen yapışkan salgı maddesi ile doludur. Naboth kistleri genellikle üreme çağında olan ve bir veya daha fazla sayıda doğum yapmış kadınlarda görülürler. Bazı durumlarda ise rahim ağzı enfeksiyonuyla beraber görülürler.

Naboth Kistleri Belirti Vermezler

Naboth kistleri genellikle herhangi bir belirti vermez. Enfeksiyonla beraber olduklarında genellikle akıntı şikayetine neden olurlar. Rahimağzında sivilce gibi bir görüntü vererek rahim ağzının spekülümla muayenesi esnasında kolaylıkla tanınırlar. Bazı kistler rahim ağzının dıştan görünen kısmında olmayıp daha derinde yer alırlar genellikle vaginal ultrasonognografi esnasında saptanırlar. Naboth kistlerinin bir şikayete neden olmadıkları sürece tedavi gerektirmez. Ender olarak tekrarlayıcı enfeksiyonlara neden olduklarından yakma veya dondurma işlemiyle tedavileri mümkündür.

Prof. Dr. Ümit Özekici