Yine yazasım geldi.
Arka fonda Farid Farjadın can yakan parçalarından birisi.
Kederliyim…
Ne bileyim işte.
Sanki, sanki seni özledim.
Gözlerine bir bakasım geldi.
Saçlarına dokunasım, dudaklarına akasım geldi.
Ne bileyim işte.
Karışığım.
Düz dikenli bir yolda yürüyorum sanki.
Gökyüzü masmavi.
Arada bir bulut karışmış havaya.
Hafızamı yokluyorum en son ne zaman görmüştüm seni.
Bilmem kaçıncı yılın kaçıncı ayı.
Kafam bir hoş.
Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
Kaç gündür durgunum, suskunum.
Sahte gülücükler dağıtmaktan bıktım.
Aslında kaçasım var buradan.
Senden uzağa kaçma hevesim var.
Ama, ama senden nasıl kaçacağım ki?
Sen benim içimdesin.
Aklımda, kalbimde, ruhumda.
Her yerimi sardın yar, her yerimi!
Ahh aptal kafam ahh.
Nasıl tutuldum ki ben böyle?
Nasıl birisini kendimden fazla sevdim?
Nasıl onun hasreti içimi kavurdu?
Ve nasıl tatsız bir hayatı seçtim.
Eskiden mutluydum, gülerdim, severdim bu hayatı.
Umut doluydum umut!
Şimdi ne haldeyim bir bilsen.
Nelerle mücadele ediyor bu yürek.
Minik kalp atışlarından halbukisi ne acılar geçiyor.
Kim bilebilir ki benim çektiğim acıyı?
Sen bile anlamamışken.
Sözü uzatasım yok.
Canım sıkkın yine.
Ne bileyim işte karışığım.
Durgun, mutsuz ve umutsuz.
Tek şey var hafızamda; sana olan özlemim.
Bazen hafif sıyrık bir hal alıyorum.
Duvarın dibinde öylece oturuyorum.
Boş boş hayallere dalıyorum.
Olmayacak, ümitsiz hayallere.
Ama biliyor musun orada yine sen varsın.
Seni çok sevmişim meğerse.
Seni çok sevmişim…