Mainz, 04.09.2012
 
Öncelikle böylesi bir tanιmlamayι başlιğa çektiğim için okuyucularιmdan özür dilerim. Zira ben kendimi bildim bileli İslam ve Müslüman gibi özgün ifadelerin ne başιna ne de sonuna ilaveler alamayacağιnι savunageldim. Fakat ne çare ki ülkemizde bazen tartιşmalarιn düzeyi o kadar düşürülüyor ki meramιnιzι anlatmak için bazι tavizler vermek zorunda kalιyorsunuz. İslamda var olan başta „zekât olmak üzere; infak, sadaka, yardιmlaşma ve dayanιşma“ gibi önemli prensipler oldum olasι birileri tarafιndan sosyalizme yamanmaya çalιşιlmιştιr. Hatta bir zamanlar Seyyid Kutubun yazdιğι eserlerden yola çιkιlarak İslamιn „sosyalizmle“ pekâla bağdaşabileceği bile ileri sürülmüştür.
Geçtiğimiz Ramazan ayιnda birden bire bu tartιşma yeniden alevlenir gibi oldu. Bir mayιs tarihinde kendilerini „sιradιşι“ olarak takdim eden bazι servet düşmanι gençlerin başιnι çekmekte olan bir yazar ekran ekran gezerek kapitalizm düşmanlιğι yapayιm derken sanki sosyalizmle İslamιn daha bir yakιn olabileceğine dair görüşler ileri sürdü. Neyse ki çok da fazla dikkate alιnmadι ve olay orada bitmiş oldu.

Sponsor Bağlantılar

Son zamanlarda bu defa İslamιn sosyalizmle değil bilâkis „kapitalizmle“ pekâla bağdaşabileceğini ileri süren bazι zevat türedi. Bu zatlardan birinin bir akademisyen olmasι ve Malezyanιn önemli bir üniversitesinde ders veriyor olmasι yahutta görüşlerinin tuzu kuru müslümanlarιn daha bir hoşuna gitmesinden dolayι olsa gerek tartιşma bir türlü bitmedi, bitecek gibi de gözükmüyor. Gerçi Türkiye`ye gündem dayanmaz ama neyse o bir bahsi diğer…

Prof. Murat Cιzakça adιndaki bu zat;

İslam ekonomisi kapitalizmin çirkinleşmemiş halidir
Kapitalizm müslümanιn yitik malιdιr“ diye buyurmuş!

Bu ifadelerin de ötesinde „sünnetli kapitalizm“ gibi inciler de döktüren bu akademisyen bu güne kadar en art niyetli „oryantalistlerin“ bile aklιna gelmeyecek kadar denâat seviyesinde bir ifade ile Hz. Peygamberi „kapitalist“ olmakla itham edecek kadar seviyesizleşme cüretini gösterebilmiştir.

Son yirmi yιllιk zaman zarfιnda Müslümanlιk iddasιnda bulunan kesimlerde önemli bir zenginleşmenin olduğu çok açιk. Yani Müslümanlar uzun yιllardan bu yana ilk defa önemli bir zenginlik sιnavιndan geçiyorlar. Bu sιnavdan geçerken Allahιn tayin ettiği kurallarι ağιr bulan bazι tuzu kurularιn içerisinde bulunduklarι zevk ve safayι meşrulaştιrmak adιna mι yoksa sayιn Akif Emre beyin dikkat çektiği üzere uluslararasι kapitalizme dolayιsιyla küresel aktörlerin değirmenine su taşιmak amacιyla mιdιr, bilinmez ama İslam ve kapitalizm konusunda benzerlikler kurgulamak yahutta bazι zorlamalar yoluyla aralarιnda bir takιm illiyet bağlarι ile konuyu sulandιrιp kapitalizmi Müslümanlara şirin gösterme konusunda önemli bir çabanιn sözkonusu olduğu çok açιk gözükmektedir. Kapitalist sistemin dünyamιzι nasιl bir uçurumun kenarιna yuvarlamιş olduğunu görmemek için ya „cahil“ ya da „kör“ (kafadaki gözü kastetmiyorum) olmak gerekir. Kapitalizm, sadece timsahlarla ördeklerin aynι havuza konulup „haydi yarιşιn bakalιm“ denildiği bir ekonomik sistemden ibaret değildir. Yahutta kapitalizm sadece „serbest piyasa“ dan ibaret değildir. (O piyasanιn ne kadar serbest olduğu da çok su kaldιrιr) Öyle bile olsa bu sadece bir ahlâk zaafι olarak geçiştilebilecek bir olgu değildir.

Her zaman söyledim, yine söyleyeceğim. Benim meselem sosyalizm yahut kapitalizmin İslâma benzediği yahut ayrιştιğι noktalar değildir. Esasen bilimsel noktada bu ve benzeri konularda çalιşmalar yapιlmasιnda büyük yararlar vardιr. Ancak Müslümanlar nedense bu konulara bakarken hep bir oryantalist tavιr takιnιyorlar yahutta bir „mağlubiyet psikozu“ içinde olaylarι değerlendirmeye gayret ediyorlar. Halbuki modern dünyanιn insanιn önüne getirdiği bu sistemler daha bir insan ömrü kadar bile yaşamadan çatιrdamaya başladιlar. İnsanlιk  yüz seneden bu yana var değil. Bu sistemlerin daha yaşι kaç ki? Ancak insanlιk üzerinde açtιklarι tahribat ortada . Bunu söylerken bir milyar insanιn açlιk sιnιrιnda gezdiği bir dünyada sadece bir kaç kişinin aylιk harcamasιnιn bile bu vahşeti kapatabileceği halde kapatmamasιndan bahsetmiyorum. Zira kapitalizm denen bu baş belâsι sistemin yol açtιğι tek sιkιntι „açlιk, yoksulluk ve gelir adaletsizliği, sömürü ve zulümden“ ibaret değildir. Onun esas günahι „insanlιğιn vicdanιnι“ tahrip etmiş olmasιdιr.

Son zamanlarda Müslümanlarιn zenginleşmesine paralel olarak belli ki daha fazla „Kapitalizm- İslâm“ türü güzellemeler duyacağιz. Kapitalizm yahut sosyalizm veya liberalizm hangisi olursa olsun batιl kafalardan türetilmiş bu sistemlerin İslâmιn önerileriyle uzaktan yakιndan ilgisi olamaz. İslâmιn önermekte olduğu „ekonomik, siyasi, ictimai, hukuki düzen“ beşer elinden çιkmιş sistemlere benzemez. Belki o sistemlerin bazι kabulleri İslâmιn önerdiği sisteme benzeyebilir, ancak İslâmιn önermeleri hiç kuşkusuz „özgün“ dür. Zira insanι yaratan tarafιndan insana bahşedilmiştir. Kapitalizm yahut sosyalizmin işleyişinde İslâmιn ilkelerine uygun bazι benzerlikler var diye bunlarι allayιp pullayιp bir de „sünnetli kapitalizm“ gibi gayet bayağι ve nobran ifadelerle açιklamaya çalιşmak „tevbe“ gerektirecek kadar ağιr vebal gerektirir. Zira bu ve benzer ifadeleri kullanmak sadece „mağlubiyet psikolojisi“ ile açιklanabilecek ifadeler değildir.

Bu ve benzeri ifadeleri kullanabilmek ancak kendi öz değerlerine güvenmemekle mümkün olabilir. Düşünün bir kere adam, namazιnda niyazιnda sözümona nafile ibadetler bile yapιyor ama yeri gelince canιm bu zamanda ancak „demokrasi“ ile idare olunmak gerek. Baksana zaten İran ve Arabistanda İslâmi rejim var da (ne kadar var çok tartιşmalιdιr) ne oldu diyebiliyor. Bu ve benzeri ifadelerin tam karşιlιğι şu dur:

Allahιm; sana ibadete tamam, var ve bir olduğuna da inandιm, meleklerine, peygamberlerine,kitaplarιna, ahiret gününe ve hatta kaza ve kaderin hayιr ve şerrin (şer asla Allahtan olmaz, şerrin kaynağι şeytandιr. Allah sadece hayrιn kaynağιdιr) senden geldiğine de iman ettim ama bu zamanda en iyi yöntem „laiklik ve demokrasi“ gibi gözüküyor.“ Dolayιsιyla böyle bir adam inandιğι Allaha güvenmiyor demektir. İnanιlan ama güvenilmeyen bir Allah tasavvuru nasιl bir şeydir acaba?

Müslümanlar olarak kendi değerlerimize ne kadar yabancιlaştιğιmιzι halâ anlamayacakmιyιz. Birileri yiğitçe İslâmιn her konuda özgün sistemleri olduğunu söyleyince kendilerine „muhafazakâr“ diyen birilerinin onlarι hemen „İran yanlιsι“ ve hatta „Baasçι“ olarak itham etmesi ne kadar acιtιcι bir durum. Halbuki bu töhmeti yapanlar daha düne kadar benzer konularda aynι düşünceleri paylaşan insanlardι. Makamlar, koltuklar. ve paranιn dönüştürücü gücü bir kez daha çirkin yüzünü göstermeye başladι. Müslümanlar muazzam bir „servet sιnavιndan“ geçmekteler. Görünen
o ki bu sιnavdan çakanlar çok olacak, yazιk! Hem de çok yazιk!

Kimse boşuna lafιnι eğip bükmesin, İslamιn kendine özgün muhteşem bir sistematiği vardιr. Birileri görmezden gelse de İslâmιn bir insan yahut cemiyet hayatιnda ne lâzιm geliyorsa hepsi için „önermeleri, ilkeleri ve çözümleri“ vardιr. Üstelik bu çözümler sadece İslâm ümmeti için değil bütün insanlιk için olmazsa olmaz çözümlerdir. Topyekün felâkete sürüklenmekte olan insanlιk âleminin tek kurtuluş reçetesi İslâm öğretilerinin pratize edilmesinde dir. Batι uygarlιğιnιn insana verebileceği hiç bir şey kalmamιştιr. Sadece insanιn değil, dünyamιzιn kurtulmasι da İslâmιn va`z ettiği prensiplere bağlιdιr. Yeter ki müslümanlar da bunu idrak edebilecek bir kapasite ve bunu hayata tatbik edebilecek bir „cesaret ve irade“ bulunsun.

Dünyamιzda „Müslümanlιk“ iddiasιnda bulunan yaklaşιk 1,5 milyar insanιn sadece ve sadece %10 kadarι inandιklarι Allaha „inandιklarι kadar da güvenmeye başladιklarι zaman“ hem dünyamιz hem ümmet ve hem de insanlιk kurtulmuş olacaktιr.

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya