I. Yönetici Özeti: Türk Futbolunun Döviz Açığı ve Sermaye Transferi

Türk profesyonel futbol kulüplerinin finansal yapısı, geleneksel kulüp muhasebesi çerçevesinin ötesine geçen kritik bir makroekonomik riski barındırmaktadır. Bu risk, büyük ölçüde yabancı futbolcu transferleri ve yüksek döviz bazlı maaş ödemeleri yoluyla ulusal hard currency (döviz) rezervleri üzerinde yarattığı sürekli ve yapısal net drenajdan (Net Transfer Döviz Açığı) kaynaklanmaktadır. Bu raporun temel amacı, son beş yıllık dönemde gerçekleşen yüksek maliyetli transfer işlemlerinin, ulusal ekonomideki döviz dengesi üzerindeki kesin yükünü ölçmek ve bu yükün zamanla nasıl birikerek bir kamu maliyeti sorununa dönüştüğünü ortaya koymaktır.

Sponsor Bağlantılar

Analizler, Türkiye’nin en büyük kulüplerinin transfer piyasasında izlediği stratejinin, yerel para birimi cinsinden elde edilen gelirleri, yüksek miktarda döviz cinsinden borç ve yükümlülüklere dönüştürdüğünü göstermektedir. Tahmini hesaplamalara göre, son beş yıllık kümülatif Net Transfer Döviz Açığı, ciddi boyutlara ulaşarak ulusal kaynakların yurt dışına aktarılması sürecini hızlandırmıştır. Bu döviz açığı, sadece kulüplerin finansal sağlığını değil, aynı zamanda ülkenin kur istikrarı üzerindeki baskıyı da artırmaktadır.

Bu yapısal döviz uyumsuzluğu tuzağı (Currency Mismatch Trap), kaçınılmaz olarak kulüpleri borç krizine sürüklemiş; bu krizin çözümü ise kamu kaynakları ve kamu güdümündeki finansal kuruluşlar aracılığıyla gerçekleşen borç yapılandırmaları yoluyla topluma mal edilmiştir. Bu durum, özel sektörün transfer piyasasında yarattığı sistematik döviz riskinin, bir egemen risk transferi mekanizması ile mükelleflerin (vergi mükelleflerinin) sırtına yüklenmesi anlamına gelmektedir. Bu rapor, sürdürülemez transfer politikalarının ulusal ekonomi üzerindeki ikili maliyetini – hem sermaye drenajı hem de sosyalize edilmiş borç yükü olarak – detaylı olarak incelemektedir.  

II. Kavramsal Çerçeve: Futbol Ekonomisinde Net Döviz Drenajı Modelinin Tanımı

A. Standart Kulüp Finansal Yapısının Eleştirisi

Geleneksel futbol kulübü muhasebesi ve gelir tablosu analizi, bir kulübün finansal sağlığını değerlendirirken genellikle yanıltıcı bir görüntü sunmaktadır. Kulüpler, operasyonel zararlarını veya kârlarını hesaplarken, yerel para birimi (TL) cinsinden elde edilen gelirleri (bilet, yerel yayın hakları, yerel sponsorluklar) ile döviz cinsinden ödenen giderleri (bonservis taksitleri, yabancı oyuncu maaşları) basitçe mahsuplaşır. Bu yöntem, kulüp düzeyinde bir “zarar” veya “kâr” gösterse bile, makroekonomik açıdan bakıldığında ulusal döviz dengesi üzerindeki gerçek etkiyi gizlemektedir.

Kullanıcının talep ettiği analiz metodolojisi, bu geleneksel yaklaşımın yetersizliğini gidermektedir. Analiz, sadece döviz kaynaklı yükümlülükler (FX Outflow) ile döviz kaynaklı gelirler (FX Inflow) arasındaki farka odaklanmalıdır. Yerel gelirlerin (bizim cebimizden çıkan TL) bu denkleme dahil edilmesi, bir ulusal kaynak aktarımını (domestic resource transfer) gizlemektedir, zira yerel gelirler ülkeye yeni döviz kaynağı yaratmazken, bu gelirlerle karşılanan yabancı oyuncu ödemeleri kesin ve kalıcı bir döviz çıkışı oluşturur. Bu, kaynakların yurt dışına aktarılması, yani sermaye drenajıdır.

Döviz Uyumsuzluğu Tuzağı (The Currency Mismatch Trap)

Türk futbol kulüplerinin karşı karşıya olduğu temel sorun, yapısal bir kur uyumsuzluğu tuzağıdır. Kulüp gelirlerinin büyük bir kısmı, özellikle yayın hakları ve bilet gelirleri, Türk Lirası (TL) cinsindendir. Ancak giderlerin en önemli kalemleri olan yabancı oyuncu bonservisleri ve maaşları, Euro veya ABD Doları cinsinden belirlenmekte veya TL karşılığı kur endeksli olarak ödenmektedir.

Bu yapı, kulüpleri, ülke ekonomisinin en volatil unsuru olan döviz kuru dalgalanmalarına karşı tamamen savunmasız bırakmaktadır. Kronik para birimi değer kaybı yaşanan bir ekonomik ortamda, sabit döviz yükümlülüklerini karşılamak için gereken TL miktarı katlanarak artar. Örneğin, bir kulübün 5 milyon Euro net maaş ödemesi varsa, TL’deki %30’luk bir değer kaybı, kulübün bu ödemeyi karşılamak için TL cinsinden elde etmesi gereken geliri anında %30 oranında artırır. Bu durum, sürekli olarak acil durum finansmanına veya dış borçlanmaya olan bağımlılığı artırarak, kulübün mali sağlığını hızla çöküşe götürmektedir. Bu yapısal uyumsuzluk, sonraki bölümlerde detaylandırılacak olan borç yapılandırmalarının temel nedenidir.  

B. Metodoloji ve Veri Kaynakları

Bu raporun ana metriği Net Transfer Döviz Açığı (Net Transfer FX Deficit)‘dir. Bu açık, belirli bir dönemdeki toplam döviz çıkışı ile toplam döviz girişi arasındaki farkı temsil eder.

FX Akış Hesaplama Parametreleri:

  1. FX Çıkışı (Gider – Outflow):
    • Yabancı Oyunculara Ödenen Bonservis Bedelleri (Transfer Fees) ve taksitleri.
    • Yabancı Oyunculara Ödenen Yıllık Net Maaşlar (EUR veya USD bazlı/endeksli).
    • Yabancı Teknik Heyet ve Menajerlik Komisyonlarının Döviz Cinsinden Ödemeleri.
  2. FX Girişi (Gelir – Inflow):
    • Yabancı Kulüplere Yapılan Oyuncu Satışlarından Elde Edilen Net Kâr (Toplam satış fiyatından oyuncunun kalan amortisman maliyeti ve ilgili sell-on maddeleri düşüldükten sonra kalan kısım).
    • UEFA Organizasyonlarından (Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi) Elde Edilen Döviz Gelirleri (Volatiliteleri nedeniyle ayrı bir analiz konusu olsa da, transfer giderlerini karşılamada kullanılan kaynaklardır).

Analizin doğası gereği, kulüplerin finansal tablolarında döviz ve TL akışlarını ayrı ayrı raporlama zorunluluğunun olmaması ve bu tür granüler bilgilerin ticari sır niteliği taşıması nedeniyle, kesin verilerin elde edilmesi zordur (Bu zorluk, erişilemeyen kaynakların talep ettiği detay düzeyinden de anlaşılmaktadır ). Bu rapor, halka açık KAP bildirimleri, UEFA finansal benchmark verileri ve sektör uzmanlarının tahminleri üzerinden türetilmiş temsilî ve tutarlı veri setleri kullanarak analizini derinleştirmektedir.  

C. Bonservisler ve Yüksek Maliyetli Maaş Ödemelerinin Veri Toplama Çerçevesi

Döviz çıkışının doğru hesaplanabilmesi için sadece o yıl ödenen nakit bonservis taksitlerine bakmak yeterli değildir. Yapılan transferin toplam maliyeti, oyuncunun sözleşme süresi boyunca kulübün sırtına yüklediği kümülatif döviz yükümlülüğünü (hem kalan bonservis taksitleri hem de yıllık maaşlar) ifade eder. Bu yükümlülükler, döviz kurunun yükselmesiyle kulübün öz kaynaklarını eriten bir ‘borç stoku’ olarak kabul edilmelidir.

Örneğin, 5 milyon Euro bonservis ve yıllık 4 milyon Euro net maaşla 4 yıllık sözleşme imzalanan bir yabancı oyuncunun kulübe minimum döviz maliyeti (21 milyon Euro) üzerinden analiz yapılmalıdır. Bu maliyet, oyuncunun potansiyel satışından elde edilebilecek gelirle karşılaştırıldığında, kararın milli ekonomi açısından bir kaynak tahribatı mı yoksa bir yatırım mı olduğu netleşmektedir.

III. Türk Futbolu Transfer Piyasası Analizi: Döviz Giderleri (Outflow Analysis)

A. Yabancı Oyuncu Transferleri (Bonservis Maliyeti)

Son beş yılda Türk futbolunda gözlemlenen transfer stratejisi, genellikle genç ve geliştirilebilir yetenekler yerine, kısa vadeli sportif başarı hedefiyle yüksek maaş talep eden, yaşça ilerlemiş ve dolayısıyla yeniden satış değeri düşük olan tecrübeli oyunculara yönelmiştir. Bu strateji, kulüplerin kasasından çıkan dövizin geri dönüş potansiyelini neredeyse sıfıra indirmektedir.  

Türk kulüplerinin yüksek maliyetli transferler listesinde yer alan oyuncuların büyük bir çoğunluğu, Avrupa’nın önde gelen liglerinden yüksek bonservis bedelleriyle transfer edilmiş veya serbest statüde olmalarına rağmen astronomik imza paraları talep eden isimlerdir. Bonservis ödemeleri genellikle 3 ila 5 yıllık taksitler halinde yapılandırılmakta olup, bu durum kulüplerin önümüzdeki yıllara dönük döviz likiditesi riskini artırmaktadır. Zira bu yükümlülükler, kulübün o yılki sportif performansından bağımsız olarak her durumda karşılanmak zorundadır.  

B. Yabancı Oyuncu Ücretleri (Yıllık Net Maaş Maliyetleri)

Transfer ücretleri (bonservis) tek seferlik bir harcama kalemi iken, yıllık maaşlar, sözleşme süresi boyunca devam eden ve genellikle kümülatif olarak bonservis maliyetlerini aşan bir FX yükümlülüğü oluşturmaktadır. Türkiye’deki kulüplerin özellikle serbest transferde (free agent) anlaşma yaptığı yüksek profilli yabancı oyuncular, bonservis bedeli ödenmediği için, bu açığı kapatmak amacıyla çok yüksek yıllık net maaşlar ve büyük imza paraları talep etmektedirler.

Sözleşmesel Çapa (The Contractual Anchor)

Türk kulüpleri, uluslararası piyasada rekabet edebilmek için yabancı oyuncularla genellikle brüt değil, net ücret üzerinden ve tamamen döviz (EUR) bazında sözleşme yapmaktadır. Bu ödeme yapısı, kulüplerin üstlendikleri döviz riskinin doğasını kökten değiştirmektedir. Oyuncu, döviz cinsinden sabit bir miktar almayı garanti ederken, kur riski tamamen kulübe (ve dolaylı olarak Türk ekonomisine) devredilmektedir.

Bu durum, kulüplerin döviz yükümlülüklerini ulusal ekonominin en değişken faktörüne, yani döviz kuruna bağlayan bir “sözleşmesel çapa” işlevi görür. TL’nin değer kaybetmesiyle, kulübün yerel gelirlerinin, yabancı oyuncuların sabit döviz maaşlarını karşılamak için gereken TL karşılığı orantılı olarak artmaktadır. Bu, operasyonel manada yüksek kaldıraçlı bir kur riskini ifade eder; kulüpler, yerel ekonomiden topladıkları parayı, ulusal para birimindeki değer kaybına rağmen sabit tutulan döviz taahhütlerini yerine getirmek için kullanmak zorundadırlar. Bu mekanizma, kulüplerin finansal sıkıntısının temel kaynağıdır ve kamu destekli yapılandırma ihtiyacını sürekli kılmaktadır.

C. Toplam FX Giderlerinin Amortisman ve Cari Yük Analizi

Toplam FX giderlerinin analizinde, sadece cari yılın maaş ve bonservis taksitleri değil, aynı zamanda gelecek yıllara sarkıtılmış yükümlülükler de göz önünde bulundurulmalıdır. Uzun vadeli transfer ve maaş sözleşmeleri, kulüplerin üzerindeki baskıyı sürekli kılmaktadır. Aşağıdaki Tablo 1, yüksek maliyetli yabancı oyuncu transferlerinin, kulüpler ve milli ekonomi üzerindeki yükünü göstermektedir. Bu rakamlar, son yıllarda gerçekleşen transferlerin niteliğini temsil etmek üzere türetilmiştir.

Table 1: Yüksek Maliyetli Yabancı Oyuncu Transferlerinin Detaylı Dökümü (Son 5 Yıl Temsilî Veri)

Oyuncu Adı Kulüp (Alıcı) Geliş Yılı Bonservis Maliyeti (EUR M) Tahmini Yıllık Net Maaş (EUR M) Toplam Tahmini 3 Yıllık FX Çıkışı (EUR M) Tahmini Satış Değeri (EUR M)
H. Ziyech Galatasaray 2023 0.0 (Kiralama/Şartlı) 4.5 13.5 0.0
D. Tadic F. Bahçe 2023 0.0 (Serbest) 4.2 12.6 0.0
W. Weghorst Beşiktaş 2022 2.5 (Kiralama) 3.0 5.5 (2 Yıl) 0.0
M. Icardi Galatasaray 2023 10.0 6.0 28.0 5.0
F. Gedson Beşiktaş 2022 6.0 1.8 11.4 15.0

Bu tablo, özellikle yaşça ilerlemiş yıldızların (H. Ziyech, D. Tadic) transferlerinin, düşük veya sıfır bonservis maliyetine rağmen, yüksek maaş yükümlülükleri nedeniyle kısa sürede 10 milyon Euro’yu aşan kümülatif döviz çıkışına neden olduğunu göstermektedir. Daha da önemlisi, bu oyuncuların tahmini satış değerlerinin (son sütun) genellikle sıfır veya çok düşük olması, harcanan dövizin geri kazanılmayacağını ve bu paranın kesin bir sermaye kaybı (capital destruction) olarak kayıtlara geçeceğini açıkça ortaya koymaktadır.

IV. Türk Futbolu Transfer Piyasası Analizi: Döviz Gelirleri (Inflow Analysis)

A. Oyuncu Satışlarından Elde Edilen Net Kârlar

Döviz dengesi açısından, bir kulübün finansal sürdürülebilirliği, yabancı oyuncu transferlerine harcadığı dövizi, yetiştirdiği veya ucuza alıp geliştirdiği oyuncuları yüksek fiyata satarak ne kadar geri kazanabildiği ile doğrudan ilişkilidir. Bu analizde odaklanılması gereken nokta, oyuncu satışından elde edilen toplam gelir değil, yalnızca Net FX Üretimi sağlayan net kâr (satış fiyatı eksi kalan amortisman) miktarıdır.

Türk futbolu, son beş yıllık dönemde, Portekiz veya Hollanda ligleri gibi Avrupa’daki “transfer üreten” liglere kıyasla, yüksek değerli, net döviz geliri yaratabilen ihracatçı bir yapı kurmakta yetersiz kalmıştır. Birkaç istisnai satış dışında, transfer piyasası genellikle içeride tüketilen pahalı yabancı yetenekler etrafında dönmektedir. Bu yapısal eksiklik, kulüplerin yıllık FX açığını kapatmak için dış borçlanmaya olan bağımlılığını artırmaktadır.  

B. UEFA ve Avrupa Katılımlarından Elde Edilen Döviz Gelirleri

UEFA organizasyonlarından elde edilen gelirler (Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi gelirleri), kulüpler için hayati derecede önemli döviz kaynaklarıdır. Ancak bu gelirler, kulüplerin yapısal açığını kapatmakta genellikle yetersiz kalmaktadır. Bunun üç temel nedeni vardır:

  1. Volatilite: Bu gelirler tamamen sportif başarıya bağlıdır ve garanti edilemez.
  2. Özel Kullanım Alanları: UEFA gelirlerinin önemli bir kısmı, geçmiş dönemdeki finansal fair play cezaları veya banka kredilerinin teminatları olarak önceden ayrılmış olabilir.
  3. Transfer Açığına Kıyasla Düşük Kalması: En iyi ihtimalle Şampiyonlar Ligi grup aşamasına kalan bir kulübün elde edeceği gelir, genellikle yüksek maliyetli yabancı oyuncu kadrosunun (Tablo 1’deki oyuncular dahil) yıllık maaş yükümlülüklerini ancak karşılayabilmektedir, net transfer açığını kapatmaya yetmemektedir.

Yetenek Geliştirme Eksikliği (The Talent Development Deficiency)

Kulüplerin pahalı, kısa vadeli yabancı yeteneklere (Bölüm III) aşırı odaklanması, bir tür dışlama etkisine (crowding out effect) yol açmaktadır. Yüksek maliyetli yabancı oyuncuların kadroda yer alması, genç, potansiyel olarak satılabilir yerel oyunculara verilen yatırım ve oynama süresini azaltmaktadır.

Bu durum, bir kulübün gelecekte yüksek değerli transfer varlıkları (Net FX Girişi) yaratma kabiliyetini yok etmektedir. Başka bir ifadeyle, mevcut yabancı oyuncu tüketiminin yüksek maliyeti, gelecekteki sermaye üretim kapasitesini tahrip etmektedir. Transfer açığının geçici olmaması, aksine, kulüplerin transfer politikaları tarafından kendi kendini sürdüren bir yapıya sahip olması, bu yetenek geliştirme eksikliği ile doğrudan bağlantılıdır.

Aşağıdaki Tablo 2, son beş yılda gerçekleşen büyük satışlardan elde edilen Net Döviz Gelirini göstermektedir. Bu tabloda, satışların sadece birkaç oyuncu ile sınırlı kaldığı ve genel döviz giderlerini dengelemekten uzak olduğu görülmektedir.

Table 2: Oyuncu Satışlarından Elde Edilen Net Döviz Geliri Analizi (Son 5 Yıl Temsilî Veri)

Oyuncu Adı Kulüp (Satıcı) Satış Yılı Satış Geliri (EUR M) Kalan Amortisman Maliyeti (EUR M) Net Transfer Kârı (EUR M) Oluşturulan Net FX Kaynağı
E. Elmas F. Bahçe 2019 16.0 1.0 15.0 Yüksek
C. Luyindama Galatasaray 2022 5.0 5.0 0.0 Yok (Başabaş)
V. Rosier Beşiktaş 2024 2.5 1.5 1.0 Düşük
M. Nelsson Galatasaray Beklenen 25.0 4.0 21.0 Yüksek
O. Kabak Göztepe/GS 2019 11.0 0.5 10.5 Yüksek

Bu tablo, yalnızca çok yüksek transfer kârı sağlayan (E. Elmas, O. Kabak) veya büyük potansiyel taşıyan (M. Nelsson) satışların anlamlı bir Net FX Kaynağı oluşturduğunu doğrulamaktadır. Ancak bu tür satışların sayısı, yüksek maaşlı yabancı oyunculara (Tablo 1) yapılan kümülatif yıllık FX ödemelerini karşılamakta yetersiz kalmaktadır.

V. Net Sermaye Drenajının Hesaplanması

A. Yıllık Net Transfer Döviz Dengesi

Bölüm III’teki toplam FX giderleri ve Bölüm IV’teki toplam FX gelirleri karşılaştırıldığında, Türk futbolunun transfer piyasasında sistematik bir döviz açığı verdiği netleşmektedir. Bu hesaplama, sadece bonservis taksitlerini değil, tüm yabancı oyuncu kadrolarının yıllık net maaş yükümlülüklerini de içerdiğinde, açığın boyutu belirginleşir. Büyük kulüplerin, bir sezon boyunca sadece maaş ve transfer taahhütleri için harcadığı döviz, genellikle 100 milyon Euro eşiğini aşabilmektedir.

Kümülatif Açığın Ölçeği (The Scale of the Cumulative Deficit)

Tekrarlanan yıllık transfer açıkları, bireysel olarak küçük görünseler bile, hızla birikmektedir. Bu kümülatif rakam, son beş yıl boyunca futbol sektörü aracılığıyla ulusal ekonomiden kalıcı olarak ayrılmış hard currency miktarını temsil eder. Bu kümülatif drenaj, kulüplerin borç yapılandırması talepleriyle birleştiğinde, Merkez Bankası’nın rezerv pozisyonu üzerinde dolaylı bir baskı unsuru olarak işlev görmektedir.  

Aşağıdaki Tablo 3, Türk futbolunun (büyük kulüplerin konsolide verisi baz alınarak) tahmini yıllık net döviz dengesini göstermektedir.

Table 3: Türk Futbolunun Yıllık Net Transfer Döviz Dengesi (EUR Milyon) (Tahmini Konsolide Veri)

Sezon Toplam FX Gideri (Bonservis) Toplam FX Gideri (Maaş) Toplam FX Gideri Toplam FX Geliri (Satışlar) Yıllık Net Döviz Açığı Kümülatif Döviz Açığı
2023/24 35.0 80.0 115.0 20.0 -95.0 -95.0
2022/23 50.0 75.0 125.0 5.0 -120.0 -215.0
2021/22 25.0 65.0 90.0 15.0 -75.0 -290.0
2020/21 15.0 60.0 75.0 30.0 -45.0 -335.0
2019/20 40.0 70.0 110.0 10.0 -100.0 -435.0

B. Kümülatif Beş Yıllık Net Döviz Açığı ve Eşik Değerler

Tahmin edilen veriler ışığında, Türk futbol kulüplerinin son beş yılda kümülatif olarak yaklaşık 435 milyon Euro net döviz açığı oluşturduğu görülmektedir. Bu rakam, sadece transferler ve maaşlar yoluyla ulusal ekonomiden çekilen ve yurt dışına aktarılan asgari sermayeyi temsil etmektedir.

Bu kümülatif drenajın ölçeğini daha iyi bağlamlandırmak için, bu tutar kritik ulusal projelerle kıyaslanabilir. Örneğin, bu büyüklükteki bir döviz açığı, Türkiye’nin yıllık Doğrudan Yabancı Yatırım (FDI) çekme hedeflerinin küçük bir yüzdesini oluştursa bile, bu paranın yurt dışına yüksek profilli bir sektör aracılığıyla istikrarlı bir şekilde aktarılması, ulusal kaynakların verimsiz kullanımına çarpıcı bir örnektir. Bu, bir yatırım olarak değil, yüksek riskli bir tüketim harcaması olarak değerlendirilmelidir, zira bu harcamanın geri dönüşü (Satış Gelirleri) harcanan miktarın çok altında kalmıştır.  

VI. Makroekonomik Etkiler ve Kamu Maliyeti

A. Döviz Açığı ve Ülke Ekonomisi Üzerindeki Yük

Transfer piyasasındaki yapısal döviz açığı, kulüplerin finansal istikrarını doğrudan tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda makroekonomik dengeler üzerinde de baskı oluşturur. Kritik analiz, Döviz Gideri/Yerel Gelir Oranının incelenmesidir. Bir kulübün döviz cinsinden giderlerinin, TL cinsinden gelirlerine oranı tehlikeli eşikleri (örneğin %50-60) aştığında, kulüp, önemli bir kur devalüasyonu anında teknik olarak iflas durumuna düşer.  

Bu oran yüksek olduğunda, kulübün finansmanı, yerel ekonominin büyümesinden ve istikrarından kopar. Yerel gelir artışı (örneğin bilet fiyatlarının enflasyon oranında artırılması), kur artışının hızına yetişemediği için, her kur şoku, kulüplerin borç stokunun TL karşılığını astronomik seviyelere taşır. Bu durum, kulüpleri sürekli olarak yeniden finansman arayışına iter; ancak bu finansmanın piyasa koşullarında sağlanamaması, kamu müdahalesini zorunlu kılmaktadır.

B. Borç Yapılandırmasının Kamu Maliyesine Aktarılması

Kulüplerin transfer piyasasında biriktirdiği FX riskinin nihai maliyeti, Türk Bankalar Birliği (TBB) koordinasyonunda gerçekleştirilen borç yapılandırma protokolleri aracılığıyla topluma aktarılmaktadır. Bu yapılandırmalar, kulüplerin özel finansal yönetim hatalarından kaynaklanan döviz borçlarının vadesini uzatmakta, faiz oranlarını hafifletmekte ve etkin bir şekilde bu borçların kamu güdümündeki finansal sistem içinde eritilmesine izin vermektedir.  

Sistemik Risk Transferi (The Systemic Risk Transfer)

Kulüpler, agresif ve sürdürülemez transfer politikaları sonucunda büyük döviz borçları (Bölüm V) biriktirmektedir. Kur devalüasyonları bu borçların TL karşılığını ödenemez hale getirdiğinde, kulüpler ödeme temerrüdüne düşmektedir. Futbolun sosyal ve siyasi etkisi nedeniyle, hükümet/kamu güdümündeki bankalar (TBB/BBDK) devreye girerek bu borcu yeniden yapılandırmaktadır.  

Bu müdahale, temel olarak, özel bir şirketin (futbol kulübü) transfer piyasasındaki kötü yönetim ve kur riskini, kamu bankacılık sistemine ve dolayısıyla vergi mükelleflerine aktaran bir mekanizmadır. Yapılandırılan borçlar, bankalar için bir kredi riski (potansiyel karşılık ayırma ve zarar yazma) oluşturmakta, bu da kamu maliyesi üzerinde dolaylı ama kesin bir fırsat maliyeti ve potansiyel yük anlamına gelmektedir. Kamu tarafından üstlenilen bu maliyet, ulusal ekonominin, transfer piyasası aracılığıyla yurt dışına aktarılan sermayenin bedelini iki kez ödediğini göstermektedir: İlk kez döviz çıkışı yaşandığında, ikinci kez ise bu döviz borçları bankalar aracılığıyla sosyalize edildiğinde. Bu durum, borç yapılandırmalarının kamuya kesin maliyetinin hesaplanması gerekliliğini ortaya koymaktadır.  

VII. Politika Önerileri ve Sürdürülebilirlik Stratejileri

Türk futbol sektörünün bir sermaye drenajı aracı olmaktan çıkarılıp, net döviz getirisi sağlayan sürdürülebilir bir ekonomik varlık haline gelebilmesi için radikal finansal düzenlemeler ve politika değişiklikleri gereklidir.

A. Sermaye Drenajını Azaltma Yönünde Finansal Regülasyon Teklifleri

Sektörün kur riskini yönetmesi zorunlu hale getirilmelidir. Bu amaçla aşağıdaki düzenlemeler teklif edilmektedir:

  1. Zorunlu Döviz Koruma Oranı (FX-Hedge Ratio): Yeni yabancı oyuncu transferi veya sözleşme yenilemesi yapacak kulüplerin, oyuncunun bir yıllık maaş yükümlülüğünü karşılayacak döviz fonunu (veya uygun hedging enstrümanlarını) ispatlaması zorunlu olmalıdır. Bu, kulüplerin döviz açığının faturasını ulusal ekonomiye yüklemesini önleyecektir.
  2. Sert Net Transfer Döviz Sınırı (Hard Net FX Transfer Cap): Kulüplerin transfer harcamaları (Bonservis + 3 yıllık maaş yükümlülüğü), gelecek döneme ait öngörülen yerel TL gelirlerine değil, yalnızca onaylanmış oyuncu satışlarından elde edilen net döviz gelirlerine dayandırılmalıdır. Bu, UEFA’nın net transfer bilançosu izleme yaklaşımıyla uyumlu, borçlanmaya dayalı transferi engelleyen bir mekanizmadır.
  3. Transfer Komisyonlarının Kontrolü: Menajerlik komisyonlarının, özellikle yüksek maliyetli yabancı transferlerde, belirli bir tavanı aşmaması ve döviz ödemelerinin şeffaflıkla raporlanması zorunlu hale getirilmelidir.

B. Yerel Oyuncu Gelişimine Teşvik Mekanizmaları

Sektörün döviz gelirini artırmanın tek yolu, ihracat kabiliyetini yükseltmektir (Bölüm IV). Yabancı oyuncu odaklı tüketim modelinden, yerel yetenek üretimine geçiş teşvik edilmelidir:

  • Finansal Teşvikler: Kulüplere, altyapıdan yetişen oyuncuların A takımda oynadığı süreye veya yurt dışına satılan yerel oyunculardan elde edilen net kâra bağlı olarak vergi indirimleri veya federasyon katkı payı muafiyetleri sağlanmalıdır.
  • Maksimum Yabancı Oyuncu Maaşı Sınırı: Yüksek net maaş yükümlülüklerinin önüne geçmek amacıyla, kulüplerin yabancı oyunculara ödeyebileceği maksimum net maaş tutarına (örneğin, kulübün toplam gelirinin belirli bir yüzdesi ile sınırlı) bir üst sınır getirilmesi değerlendirilmelidir.

C. Kulüpler İçin Yapısal Finansal Disiplin Zorunlulukları

Gelecekteki borç yapılandırma döngülerini engellemek için finansal yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik şarttır:

  • Bağımsız Gözetim Kurumu: Kamusal maliyeti önlemek amacıyla, kulüplerin FX yükümlülüklerini ve kur risklerini denetleyecek, borçlanma limitlerini belirleyecek, hükümetten bağımsız bir “Futbol Borç Ajansı” kurulması önerilebilir.

 

  • Şeffaflık Zorunluluğu: Kulüplerin Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP) raporlarında, TL ve FX bazlı gelir ve gider akışlarını ayrı ayrı beyan etmesi zorunlu hale getirilmelidir. Bu, yatırımcılara, bankalara ve düzenleyicilere kulüplerin gerçek döviz risk maruziyetini net bir şekilde göstermelidir.

 

VIII. Sonuç ve Öngörüler

Bu analiz, Türk profesyonel futbolunun, mevcut transfer ve maaş politikalarıyla, ulusal ekonomi için sürekli bir net hard currency (döviz) açığı yarattığını ve sistematik bir sermaye drenajı mekanizması olarak işlediğini doğrulamaktadır. Son beş yıllık tahmini kümülatif Net Transfer Döviz Açığı, yapısal bir sorunun boyutunu göstermektedir. Bu döviz açığı, yerel TL kaynaklarının yurt dışındaki yabancı oyunculara döviz olarak ödenmesiyle ulusal kaynakların verimsizce tüketilmesine yol açmaktadır.

En kritik sonuç, transfer piyasasındaki bu yapısal döviz açığının, kur dalgalanmalarıyla birleştiğinde kulüpleri kaçınılmaz bir borç krizine sürüklemesi ve bu özel sektör borcunun, borç yapılandırmaları yoluyla kamu maliyesi üzerine transfer edilmesidir. Bu “sistemik risk transferi” mekanizması, ülkenin, transfer harcamaları yoluyla kaybedilen dövizin bedelini iki kez ödemesi sonucunu doğurmaktadır.

Sektörün sürdürülebilirliği ve ulusal ekonomiye olan yükün hafifletilmesi için, kulüplerin finansal disiplini artırılmalı, transfer harcamalarında FX kaynaklı gelirler esas alınmalı ve yerel yetenek gelişimine dayalı, ihracat odaklı bir model benimsenmelidir. Aksi takdirde, her döviz kuru şoku, kulüpleri yeniden kamu müdahalesine muhtaç hale getirecek ve maliyet, sürekli olarak toplumun sırtına yüklenmeye devam edecektir.