Gelişen teknolojinin bir neticesi olarak, insanların çoğunun günlük faaliyetleri,evi veya iş yeri ile arabası arasındaki yürüyüşüdür. Bu sınırlı hareketi gerektiren hayat tarzı, nimet bolluğu ile alınan fazla gıdalarla bir araya gelince şişmanlık meydana gelmektedir. Şişmanlık, beraberinde birçok hastalığı da getirmektedir (kan yağlarının artışı, yüksek tansiyon, solunum kapasitesinin azalması, kan dolaşımının yavaşlaması, kalp atış sayısında azalma ve buna bağlı olarak dokulara giden kan hacminde düşme, kaslarda zayıflama, eklem hareketinin azalması vs.).

Sponsor Bağlantılar


Düzenli ve yeterli derecede kullanılmayan kas ve eklemler zamanla esneklik ve hareket kabiliyetlerini kaybederler. Kaslar gevşeyip zayıflar, kan damarları elastikiyetlerini kaybeder ve eklemler sertleşir. Hareketsiz bedenimizle aşırı bir faaliyet yapacak olsak, bu fazla aktiviteye karşı yetersiz kas gücüyle karşılık verildiği için çabuk yorulma, halsizlik, solunum sıkıntısı ve kalp atışında hızlanma otur.

Kaslarımızı güçlendirmek, eklem esnekliğini kazandırmak ve şişmanlığa yol açan fazla enerjiyi harcamak için en az bir defa olmak şartıyla her gün düzenli egzersiz yapılması lazımdır. Egzersiz yapılan bir kasta oluşan fizyolojik değişiklikler şunlardır:

Hareket yapınca kas kılcal damarlarında genişleme olur. Bunun sonucu kırmızı kas liflerinin içinde bulunan myoglobulln (kromoprotein) artar. Myoglobulin oksijen (02) depo eden bir moleküldür. Oksijen fazla olunca, kas hücrelerindeki mitokondriler (hücrenin enerji santralleri) artar. Mitokondrilerin artmasıyla, enerji nakli yapan enzimlerde dolayısıyla da enerji taşınmasında artış olur. Nöro-muskular (sinir-kas) koordinasyonu gelişir yani kas ve sinir sistemlerinin birbirleriyle uyumlu ve dengeli çalışması sağlanır, daha az enerjiyle daha t az- la iş yapılır.

Egzersiz hareketleri başlangıçta az sayıda, ağrı ve yorgunluk yapmayan ölçüde olmalıdır. Hareket sayısının tesbitinde, şahsın yaşı, kilosu, eklem ve kas durumu önemli rol oynar. Mesela, bir kişi boyun hareketlerini yaparken 10. defa yaptığında ağrı oluyorsa, hareket sayısının başlangıcını ağrı olmayan sayı olan 9’a kadar yapmalı ve tedrici olarak artırmalıdır. Diğer bir dikkat edilecek husus ise hareketler zorlayıcı ve hızlı olmamalıdır. Zorlayıcı ve hızlı yapılan egzersizlerde eklem bağlarının ve kas liflerinin zedelenmesi ile mikro kanamalar oluşur. Bunun neticesinde kapsül ve kas liflerinde sertlikler ve ağrılar oluşabilir. Yine, güçlenmemiş kas üzerine aşırı yük bindirdiğimiz zaman bu yükü karşılayacak enerji temini için kalp-akciğer sistemi fazla çalışacak ve sisteme fazla yük binecektir. Kısaca başlangıç egzersizi , kas-iskelet sisteminin kaldırabileceği sayıda olmalıdır. Kas güçlendikçe sayı tedrici olarak artırılmalıdır. Özellikle 30-35 yaşlarından sonra kondisyon azalmaktadır. Tekrar kondisyonun kazanılması da zaman almaktadır. Bunun için bu yaşlardan sonra egzersize başlayanlar, daha dikkatli olmalı ve yukarıdaki kriteri göz önünde bulundurmalıdır.

Egzersizlerin genel tesiri


1. Kan dolaşımını hızlandırır.
2. Vücut canlı ve dengeli kalır.
3. Kas kuvveti ve direnci artar.
4. Vücut bütünüyle güçlenir.
5. Karın organlarında kan daha fazla tutulur.
6. Kas damarlarında genişleme olur.
7. Sindirim ve aaaabolizma artıklarının atılış nisbeti artar.

Kan dolaşımındaki artışın bir faydası da beyinedir. Araştırmalara göre 50 yaş üzerinde olan ve egzersiz yapmayanların % 80’inde beyin enfarktüsleri oluşurken 50 yaş üzerinde ama namaz ve yürüyüş gibi düzenli egzersiz yapanlarda beyin enfarktüsleri oluşumu % 7 olarak bildirilmiştir.

Egzersizlerin Fiziki Tesiri

1. Vücud dengeli ve simetrik olur.
2. Eklemlerin hareket genişliği artar.
3. Kas kuvveti ve direnci artar
4. Şişmanlığı ve beraberinde getirdiği hastalıkları önler.
5. Sıkıntı ve gerilimlerin giderilmesini sağlar.