Hayat Üzerine

Hayat üç günlüktür derler. Bazen saçma gelir bu söz nedense. Derin düşünmediğimiz için yanıldığımızı anlarız sonra. Derin düşünerek bu sözün nedenlerini bulmak istiyorum biraz. Doğduğumuz ilk zamanları net hatırlayanımız var mı içimizde? İlk yürüdüğümüz anı, ilk söylediğimiz kelimeyi, ilk darıldığımız kişiyi veya ilk kayboluş anımızı. Kimileri ben hatırlıyorum dese de onlar hayal meyal şeyler ve inanın böyle diyenlerin, ben hatırlıyorum bazı şeyleri diyenlerin hatırladıkları da çevrelerindeki insanların anlatmaları, anımsatmaları. İşte hayatımızın ilk günü çocukluk yıllarımız bu şekilde hızlı, pek anımsanmadan geçtiği için bize bir günlükmüş gibi geliyor belki de. İkinci günümüzün ilk yarısı  eğitim hayatımız. Hepimiz hayalini kurarız şu okul bir an önce bitse diye. Dersler sıkıcıdır, sınavlar zordur, belki öğretmenler sinir bozucudur, arkadaşlar çoğu zaman kırıcıdır. Bütün bunlar bize bir an önce mezun olup kurtulsam işe başlasam temennisinde bulundurur. İkinci günümüzün ikinci yarısı ise iş hayatıdır. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum hesabı aslında. Okurken bir an önce bitse şu okul işe başlasam temennisinde bulunurken iş hayatına karışınca aman okul ne güzelmiş, ne rahatmış ahları çekmeye başlarız. Bu iş hayatı da bir müddet sonra emekli olabilecek miyim acaba düşüncesine dönüşür nedense… İşte hayatımızın bu ikinci günü de bir an önce okul bitsin, bir an önce bugün bitse de işten eve dönsem veya bu hafta bir an önce bitse de hafta sonu dinlensem temennileriyle geçtiği için geriye dönüp baktığımızda bize bir günlükmüş gibi gelir. Hayatımızın üçüncü günü en çabuk geçenidir bence....

Devamını Oku