Sovyetler Birliği’nin Afganistan’a Müdahalesini İşgale Dönüştüren Gelişmeler
Giriş Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali, 1980’li yılları etkileyen en önemli olaylardan biridir. Bu işgal, hem Sovyetler Birliği’nin iç hadiseleri ile ilişkilidir hem de başta Afganistan ve Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesini etkileyen bir olaydır. Bu yıllarda Sovyetler Birliği’nin iç politikaları ve bu politikaların ekonomik, siyasal, sosyal ve demografik sonuçları, Afganistan işgalini etkilemesi bakımından önemlidir. Zira 1980’li yıllar, yetmiş gün süren Paris Komünü’nün yanında yetmiş yıl ayakta kalmış Sovyetler Birliği’nin son dönemleridir. Gorbaçov Yönetiminin politikaları, içeride yeniden yapılanmayı amaçlayan “Perestroyka” politikaları ve daha birçok iç mesele, işgal için dönüm noktası mahiyetindedir. İşte bu yüzden Afganistan’ın işgalini Sovyetler Birliği’nin iç politikalarından bağımsız görmek mümkün değildir. Afganistan’ın İşgali Sovyetler Birliği’nin iç politikalarından bağımsız olmadığı gibi bu ikisi arasında çok büyük ilişki de söz konusudur. Özellikle perestroyka olarak adlandırılan ve bir çok soruna çözüm olması amaçlanan iç politika uygulamaları, işgalin niteliğini ve işgal sürecini önemli ölçüde etkilemiştir. Tüm bunların yanında dönem “Soğuk Savaş” olarak adlandırılan bir dönemdir. İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan iki kutuplu dünyada Sovyetler Birliği kendine hem siyasal hem de ekonomik bir alan açma niyetindedir. Şurası bir gerçektir ki Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte Soğuk Savaş’ın esas aktörü durumunda olan Sovyetler Birliği, bu çekişmede nüfuz alanını genişletmeyi amaçlamaktaydı. Afganistan ise, Batı Asya ile Ortadoğu ve Orta Asya ile Basra Körfezi ve Hind Okyanusu arasında bir geçit noktasıdır. Yani ülkenin stratejik pozisyonu önemli bir noktadadır. Ayrıca Afganistan’da İslamiyet, halkın inancında...
Devamını Oku